SEVGİ GÜÇTÜR.
AŞK HAYATIM YOLUNDA.
Bugünü Boris ile birlikte kitapçılarda el- ele dolaşarak geçirdik. Sonra da akşam üstü şarap eşliğinde güzel bir yemek yedik. Onun yanında kendimi çok mutlu hissediyordum. Sürekli onu görmek, onunla olmak istiyordum. Beni mutlu ediyordu. Onunla vakit geçirmek bana göre hayatı paylaşmak gibiydi. O iyi ki vardı. Yanımdaydı. Aşk buydu işte dedim içinden. Seni koruyup, kollayacak, sevecek, güvenilir birisini bulmaktı. Hayatını paylaşacağın kişiydi o. Onunla sadece sevgili değil, iyi bir arkadaş da olacaktın. İyi bir sırdaş. Elbette saygı da olacaktı arada. Saygı, güven bu ikisi bir ilişki de olmazsa olmazlardandı. Aksi taktirde bir ilişkiyi yürütmek yeterince zordu.
İlişki sabır, sorumluluk, ciddiyet isterdi. O kişiye ilgi göstereceksin. Tabi abartmamak kaydıyla. Aşırı baskı olan ilişkiler sonunda yıpranırdı. Ve sonunda ayrılık kaçınılmaz olurdu. İki tarafında emeği gerekiyordu.
Ben Boris ile birlikte güçlüydüm. Ayrıca beni kariyerim konusunda destekliyordu. Aynı şekilde bende onu gönülden destekliyordum. Birbirimizin başarılarıyla gurur duyuyorduk. Daima da duyacaktık. Boris şimdilik memleketi Almanya'ya dönmek istemiyordu. Ben nasıl ki Türkiye'ye dönmek istemiyorsam bunun gibi bir şeydi bu. Gezmek için istiyorduk o ayrı.Fakat ikimiz de İngiltere'ye alışmıştık. Ve burada yaşamaktan dolayı da son derece mutluyduk.
Bugün de beraber resim çekilip, İnstagrama koymuştuk. Hikaye kısmında da gezdiğimiz yerleri paylaşmıştık.
Cemre hemen resmimizin altına yorum yapmıştı. Keyifli gezmeler harikasınız demişti. Bizde teşekkür ederiz diyerek kalp emojisi yollamıştık. Çok özledim seni yazınca Cemre'de yakında İngiltere'ye geliyorum görüşeceğiz senin İtalya'ya geleceğin yok demişti. Çok yoğun çalıştığımızdan dolayı İtalya'ya gitmeye fırsat yakalamayamamıştık son yıllarda. Sadece Almanya ve birkaç kez de Hollanda'ya gitmiştik. Bir sonraki mesaj da kardeş dostum Cenk'den gelmişti. Kız gezmeler de nasıl yakışıyor sana Boris'e de ayrıca sevgilerimi ilet yakışıklılığı yakıyor gene ortalığı demişti. Bende ona sizde harikasınız özleniyorsun diyerek karşılık vermiştim. Bahane istemiyorum eğer bir ay içinde Portekiz'e gelmezsen seni dostluktan siliyorum ona göre deyince bende bizim dostluğumuz bir ömür ayıp ettin seni mi kıracağım Portekiz bizi bekler deyince araya da Cemre'nin bensiz mi? diye girmesiyle işler iyice şakaya dönüşmüştü.
Boris ile yapmaktan en çok keyif aldığımız iş kütüphaneleri gezmek, kitapların içinde kaybolarak, birer kahve ya da bira eşliğinde bol-bol günü okuyarak tamamlamaktı. Birde gezmek ikimizin bir diğer ortak noktasıydı.
Müzik dinleyip, dans etmeye gelirsek müzik hayattı bana göre. Ve müziği sevmeyen insan mı vardı? bence yoktu. Herkesin zevki, tarzı farklıydı, ama, herkes gün içinde mutlaka bir şeyler dinlerdi. Müzik insana iyi geliyordu. Ben böyle düşünüyordum. Ruhun gıdası sözü bence doğruydu.
Ağzıma güzel bir çikolata attım. Bu esnada Boris yanıma geldi. Beni sıcacık kolları arasına aldı. Ardından dudağıma içten bir öpücük kondurdu. Öpüştük. Çok güzeldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SERTAP
Fiksi UmumAcılarla dolu olan hayatında tek istediği yaşayabilmek ve mutlu olmaktı. Bunu ona çok gördüler. Başarabilecek mi peki? Yalnızlığın öyküsü. Yalnız olan bir kadının. Güçlü kadınların öyküsü. Her...