Selamm
Nasılsınız?
Bugün iki bölüm atacağım. Yarın sınıra göre bölüm gelir. Eğer sınır geçerse 5'e yakın bölüm atmayı planlıyorum.
50 oy, 30 yorum.
Keyifli okumalar..
"Abla, abla, abla, abla."
"Karan, çarpacağım ağzının ortasına bir tane sus artık." Başımda vızılıdayan Karan sinirlerimi bozarken üstüme rahat bir şeyler arıyordum.
"Abla lütfen geleyim."
"Oğlum senin dershanede ne işin var? Yaza girdik, ders çalışma aşkın mı depreşti?"
"Evet, ders çalışamazsam yataklara düşeceğim o derece. Hazırım hem."
"Eğer beni sinir edecek olursan seni bantlarım." Masadaki duran bantı çantama atmam ile yutkunduğunu fark etmiştim.
Çocukluk travması var bebeğimin. Kötü abla kahkahası yaptığımı var sayın.
Üzerime rahat etmek için eşofman takımı giyerek Karan'ın ensesinden tutup dışarı çıktım.
Dershane babamın arkadaşına ait olduğu için benimle birlikte Karan'ın girmesine de izin veriyorlardı.
O oturup ders çalışırken benim arada ders gördüğüm oluyordu o kadar.
Apartmandan çıkmamız ile durarak Karan'a döndüm. "Hadi ablam odama çık gri balıkçı şapkamı alıp gel."
"Git kendin al ya."
"Hadi ablam." Omzunu hafif sıkarak konuşmam ile ne demek istediğimi anlayarak merdivenlerden tekrar çıkmaya başlamıştı.
Tehdit her zaman işe yarardı. Fırıncıyla en son dün konuşmuştuk, bir daha konuşmamak üzere.
İyi insan lafın üzerine gelir dedikleri bu olsa gerek. Çaktırmayın onu görene kadar aklıma gelmemişti.
Karşıdaki apartmana gireceği sırada sırıtarak arkasından yürüdüm.
"Fırıncı!" Sesimi hafif yükselterek konuşmam ile kaşlarını çatarak bana dönmüştü.
"Abla, hadi gidelim. Geç kalacağız." Fırıncının konuşmasına izin vermeden koluma yapışan kardeşim ile elinden şapkamı çektim.
Şapkayı takmam ile güneşten biraz korunduğumu hissederek rahatlamıştım. Karan önden önden giderken arkamı dönerek fırıncıya bakmıştım. Hâlâ kaşları çatık arkamızdan bakıyordu.
Elimle Karan'ı göstererek ağzımı kardeşim olarak oynatıp gülümsedim. Kafasını iki yana sallaması ile sırıtarak önüme dönmüştüm. Birileriyle uğraşmak kadar zevk veren başka bir şey yoktu.
Sonunda dershaneye varmamız ile şapkamı çıkartarak bez çantamın içine koydum. "Erken geldik. Şuan dersim yok. Otur yanıma."
Masaya oturarak çantamdan kalemliğimi çıkardım. Eşyalarım zaten buradaki dolapta olduğu için lazım olanları masaya getirmiştim.
Soruları çözerken Karan'ın etrafa bakması dikkatimi çektiği için bende ders çalışmayı bırakmıştım.
Onun baktığı yeri takip etmemle gördüğüm kişi kaşlarımı çatmama sebep olmuştu. Babamın arkadaşı aynı zamanda buranın sahibi olan Kemal abiydi.
Normal baksa neyse de neden garip garip bakıyordu adama?
Kemal abinin arkasında duran kızı fark etmem ile yaşadığım aydınlanma kaşlarımın havalanmasına sebep olmuştu.
Kız, Kemal abinin tek kızıydı. On beş yaşındaydı bir de benden bir yaş küçük olan on yedi yaşında abisi vardı.
Adı, Yaren'di.
"Yaren ha?" Karan'a yaklaşarak soru dolu sesimle konuşmamla yerinden sıçramıştı.
"Abla, açıklayabilirim." Dersim olduğu için gerekli eşyaları alarak masadan kalktım. Aynı zamanda gözlerimi kısarak ona bakıyordum.
"Büyük bir sorgu seni bekliyor, gerekirse bantlı." Art arda yutkunması ile geri çekildim.
Abla olmak şahane bir şeydi.
Ben Karan'ın yanından uzaklaşırken gelen bildirim sesi ile cebimden telefonumu çıkardım.
Gördüğüm mesaj ile gülümseyerek ilerlemeye devam ettim. Dersim biter bitmez ilk işim sensin fırıncı.
Oy vermeden diğer bölüme geçmeyin lütfen♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fırıncı|Texting|✔️
General Fiction|Tamamlandı| Kim derdi ki ekmek sırası beklerken kafasına fırıncı küreğiyle vurduğun fırıncıya aşık olacaksın? Oldum. Pişman mıyım peki? Zannetmiyorum...