Arkadaşlar bu bölüm biraz heyecanlı olucak
Lütfen yorum yapmayı ve oylamayı unutmayın
İyi okumalar.....
______________________________________
Evet kesin oydu. Bu çocuk boksör müydü?
Cemrenin konuşmasıyla düşüncelerimden sıyrıldım.
"Kızım çocuk tek seferde adamı yere devirdi". dedi şaşkınca hâlâ ringe bakarken. Cemreye döndüm ve "Cemre bu o" dedim."Anlamadım kim o?" diye sordu. " Diyorum ki telefonun sahibi o. Baksana" diyerek çantamdaki telefonu çıkarıp ekran fotoğrafını gösterdim. "Cidden mi? Telefonda çok yakışıklı gözüküyor ama böyle izleyince biraz tırstım." dedi başını tekrar ringe çevirirken. Onu onaylarcasına kafamı salladım.
Poyraz büyük platformdan indi ve koridora doğru gitti. Hızla oturduğum yerden kalktım. Şu telefon işini biran önce bitirmeliydim. "Cemre ben şu telefonu değiştirip geliyorum." dedim.
Bana bakmadan "Tamam ben bir maç daha izleyeceğim. Sen telefonunu alıp gel" dedi.Hızla poyrazın gittiği koridora doğru gittim. Koridora girdiğimde kimseyi göremedim. Belki onu görürüm diye koridorda ilerlemeye başladım. Biraz sonra arkamdan iki tane adam bana doğru gelirken " Hanımefendi buraya girmeniz yasak lütfen çıkar mısınız,?" diyerek bana seslendiler. Off şimdi çıkamazdım. Daha Poyraz denilen çocuğu bulmamıştım.
Adamların ikisi de yanıma geldiklerinde " Şey... benim minik bir işim var iki dakika halledip çıkacağım." dedim suratıma sevimli bir ifade takınarak.
"Hanımefendi burası girilmesi yasak bir yer buraya giremezsiniz. Lütfen çıkın yoksa zorla çıkartmak zorunda kalırız" dedi sert bir sesle. Şimdi çıkamazdım. Önce telefonumu bulmalıydım.
"Peki" deyip gidiyormuş gibi yapacaktım ki bir anda arkamı dönüp hızla koşmaya başladım. Adamlar arkamdan bağırırken arkama bile bakmadan koştum. Ben kafayı yemiştim. Hiç bilmediğim bir yerde iki adamdan kaçıyorum.
Adamlar hâlâ peşimden gelirken ne yapacağımı şaşırdım. Hep böyle koşamazdım. En iyisi saklanmak diye düşündüm ve koridoru döndüğüm gibi gördüğüm ilk odaya daldım. Kapıyı kapatıp soluklanmaya başladım. " Huh" diye bir nefes verip kafamı kaldırdım.
Oha! Poyraz karşımda duruyordu. Şaşırdığım şey karşımda durması değil şaşırdığım şey şuan bana arkası dönük bir şekilde üzerindeki tişörtü çıkarıyor olması. Ne yapacağımı bilemezken o tişörtünü çıkarıp bana döndü. Allahım bu gerçek olamazdı. Nasıl bu kadar yakışıklı olabilirdi?
Siyah gözleri ve kahverenginin koyu tonlarında saçları vardı. Sivri yüz hatları onu çok mükemmel gösteriyordu. Bu kadar yakışıklı olması normal miydi? Bence değildi. Ayrıca fazlasıyla kaslıydı. Gerçi çocuk boksördü ne bekliyordum ki... Karşımda siyah, kaslarını gösteren bir atlet ile dururken bana kaşlarını çatarak baktı. Tam o sırada kapının açıldığını hissedip yana kaydım. Kapı açılırken kapının arkasında sıkışmıştım.
Bir adam sesi duyduğumda o kişinin az önce beni kovalayanlardan biri olduğunu anladım.
"Pardon Poyraz Bey... Buralarda koşarak kaçan bir Hanımefendi gördünüz mü?...."diye sordu. Poyraz bana dönüp sırıtarak baktı. Yoksa söyleyecek miydi?....Ellerimi birleştirip ağzımı hareket ettirerek "lütfen" dedim. Beni anladığına emindim. Sanki bu yaptığım daha da hoşuna gitmişti. Sırıtışı daha da artarken adama döndü. "Bir düşüneyim hım... " dedi bana dönerek Dalgamı geçiyordu!? "Sanırım...."dedi ve gözlerimin içine derince baktı. Bir an gözlerine kapılıp kaybolduğumu hissettim. "Yok görmedim " deyince rahatladım.
Adam " Tamam Poyraz Bey " deyip çıktı. Kapı kapanınca sıkıştığım yerden çıkıp Poyraz'a döndüm. "Bir an söyleyeceksin sandım " dedim. Kaşları tekrar çatılırken " Odamda ne işin var!" dedi. Az önceki dalga geçen halinden eser kalmamıştı. Bu ne kabalık. " Senin odanda bir işim yok " dedim sertçe.
Kaşları havaya kalkarken üzerime yürümeye başladı. Bir iki adım gerilesem de nafileydi. Çünkü duvara çarpmıştım. Üzerime yürümeye devam edip beni bedeni ile duvar arasında sıkıştırıp ellerini duvara dayadı ve yüzüme doğru yaklaştı. Burnu burnuma değecek kadar yakınken nefesini hissedebiliyordum. Ne yapıyordu böyle? Delirmiş miydi? "Peki neden buradasın?" diye sordu. Gözleri gözlerimi delecek gibi bakıyordu. Durdum. Dona kaldım resmen. Cevap vermedim. Gözlerinde dona kalırken ona has erkeksi kokusunu alabiliyordum.
"Sana dedim!" diye bağırınca kendimi toparladım ve konuştum. "Ş-şey... telefonum için gelmiştim. Konum burasıydı." dedim. "Beni nasıl buldun?" diye sordu. Hâlâ bu pozisyonda olmak beni rahatsız etmişti. "Salonda seni dövüşürken gördüm. Telefon ekranından tanıdım seni" diye açıkladım. Bir şey demeden çekildi ve kahverengi masanın üzerinden bir telefon alıp getirdi. Bu benim telefonumdu.
Telefonu bana uzatıp " Telefonumu alayım " dedi. Elimdeki telefonu ona uzatırken aynı anda telefonları değiştik. Telefonumu açtığımda kaşlarım havaya kalktı. Benim normalde şifrem vardı ama şuan ekranda şifre yoktu. Şifrem kaldırılmıştı. Sinirle poyraza döndüm. "Telefonumun şifresini nasıl kaldırdın! " diye bağırdım. Bana bakıp " Kırdım " diye cevapladı. Ne!
"Hangi hakla benim telefonumun şifresini kırarsın! " diye bağırdım ve ona doğru gidip omzuna geçirdim. Bu yaptığım saçmaydı. Kolunun acıdığını düşünmüyordum. Çünkü o bir boksördü. Bir bana birde vurduğum omzuna bakıp küçük bir kahkaha attı. Cidden manyaktı.... Tekrar üstüme yürüdü. İşte bu korkunçtu. Yüzündeki gülümseme gitmiş ve yerine sinirli bir yüz gelmişti. Geri geri giderken ayağım bir şeye takıldı. Dibimde duran Poyraz'a tutunmaya çalıştım ki.....
Bu işe yaramamıştı. İkimizde yere devrilirken poyra üzerimde duruyordu. Nasıl böyle bir pozisyona gelmiştik?...
Huh bu bölüm baya uzun oldu umarım beğenmişsinizdir.
Yorumları ve oyları unutmayın!
Bir daha ki bölümde görüşürüzz..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karışık Aşk
RomanceHer şey bir telefon karışıklığıyla başlıyor..... Peki sonrasında.....