SILA KORMAZ'IN ANLATIMIYLA
Abim arabayı evin önünde durdurduğunda arabadan inmek için kapı koluna yönelmiştim ki abimin kolumdan tutmasıyla bundan vazgeçtim. Ona döndüğümde hâlâ sinirli olduğunu fark ettim. Aklı hâlâ bahçede Berke ve beni o halde görmesindeydi sanırım. Evet kesinlikle öyleydi.
" Neden ağlıyordun orda? O beyinsiz mi bir şey yaptı?" diye sordu bana dönerek. Öfke saçan bakışlarını sevmiyordum. Beni korkutuyordu. Bana bir şey yapmayacağını bilsem de korkuyordum işte.
" Hayır Berke bir şey yapmadı. Yardımcı ol-" diye açıklama yaptığım sırada sözümü kesti.
" Neden sarılıyordunuz o zaman o herifle!" diye bağırdı. Öfkesini anlamıyordum. Berke'yle ne sorunu vardı?
" Abi bir sakin ol lütfen! " desem de sakinleşmiyordu.
" Sakin falan olamam! Kim oluyor da sana sarılıyor şerefsiz!" diye bağırdı bu defa.
" O sarılmadı! " diye bağırdığım. Bağırmasına sinirlendiğim için ben de bağırmıştım. Daha önce böyle bir kavgamız olduğunu hatırlamıyordum. Belki küçükken böyle kavga etmiştik. Onlar çocukça sebeplerdi de şuan ki öfkesini anlayamıyordum. Öfkesi bir kaç saniyeliğine gitmiş yerini şaşkınlığa bırakmıştı.
"Ne? Ne demek o sarılmadı! Sen mi..." cümlesini tamamlamazken kafamı salladım.
" Evet ben sarıldım. Çünkü..." devamını getirmekte kararsız olsam da devam ettim. "Çünkü o an birine sarılmalıydım. Ağlamalıydım. Rahatlamalıydım. O vardı yanımda b-ben de bir anda sarıldım. Bir şey demedi. Sadece ağlamama izin verdi." diyerek abimin gözlerinin içine baktım. Simsiyah gözlerine...
" Neden ağladın peki?" diye sordu bu sefer. Kızgınlığı geçmiş gibiydi. Gözlerimin dolduğunu hissettim yine. Bakışlarımı dışarıya sabitlerken sertçe yutkundum.
" Sıla bana bak! Gözlerimin içine bak! " dediğinde bakışlarımı zor da olsa ona çevirdim.
" Abi ben annemi çok özlüyorum. "dediğimde hıçkırarak ağlamaya başladım. Abim bir anda beni kendine çekti ve sıkıca sarıldı. Ben ağlarken o saçlarıma bir öpücük kondurdu.
" Özür dilerim. Özür dilerim Sıla'm. " dediği sırada yavaşça ayrıldı benden.
" Hastanedeyken birine çarptım ve elimdeki kahve elime döküldü. Sonra Berke yanıma geldi ve merhem getirdi elim için" dedim hastanede çarptığım adamın davranışlarını atlayarak. Yoksa abim onu bulur sonra da bir güzel döverdi. Bunu yapacağından adım kadar emindim. O yüzden oraları atlamıştım.
" Sonra bir kız gördüm. Annesi yaralıydı. Arkasından ağlıyordu. Beni o geceye götürdü gördüklerim. Sanki o anı tekrar yaşadım abi. Annemizi kaybettiğimiz o gece geldi aklıma. Ağladım. Kendimi tutamadım. " dedim hıçkırıklarımın arasında.
Göz yaşlarım bir sel gibi akarken abim tekrar bana sarıldı. Kendimi güvende hissettiğim o kollarını sıkıca sardı bana. O olmasaydı çok kötü durumda olabilirdim. Babamın elinde olabilirdim. Bana bir anne baba olmuştu abim. Her zaman arkamda durmuştu. Bir adım atarken gölgesinin hemen arkamda, her zaman beni koruyacağını, yanımda olacağını bilmem bile yetiyordu bana. Hastalandığımda başımda durmuş, ağladığımda sıkıca sarılmış, korktuğumda sakinleştirmiş, mutlu olduğumda gülümsemişti. Abim bu dünyadaki tek değerli varlığım. O benim her şeyim.
Onun sarılması biraz sakinleşmeme sebep olmuştu. Daha iyi hissediyordum. Benden ayrıldı ve göz yaşlarımı sildi. " Senin için ne kadar zor olduğunu biliyorum Sıla'm ama biz birbirimiz için varız. Her ne olursa olsun her zaman yan yana durduk. Her türlü şeye beraber göğüs gerdik. Zor şeyler yaşadık evet ama hepsi geçmişte kaldı. Artık önümüze bakmalıyız. Evet, geçmişi unutmak zor ama bunu yapmalıyız. Birbirimiz için yapmalıyız. Tamam mı? " diye sordu gözlerimin içine bakarak. Yüzümü ellerinin arasına almış buruk bir gülümsemeyle bakıyordu bana.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karışık Aşk
RomanceHer şey bir telefon karışıklığıyla başlıyor..... Peki sonrasında.....