{Her güzel şeyin sonu olduğu gibi bu güzel şeyinde sonuna geldik}

83 6 13
                                    

8 yıl Sonra..

"Çocuklar hadi herkes yerine otursun karneleri dağıttıcağım" Sözüme karşı çocuklar neşeyle bağırıp sıralarına geçtiler.

Hepsi pür dikkat beni izlerken gülümsedim ve yerime oturdum son kez Belki de bir daha gelmeyeceğim bu sınıfa baktım. Öğrencilerimi izledim tek tek hepsini çok özleyecektim ama büyüyorlardı sonuçta her sene olduğu gibi alıştığım çocuklarımı başka ögretmenlere emanet ediyordum bu sene de olacağı gibi.

Her şeyden önce bu özel çocukların yüzüne kondurabildiğim mutluluğu, seviyordum. Hayalimi gerçekleştiriyordum hem de her sene farklı öğrencilere bir şeyler öğreterek bundan daha güzel bir şey var mıydı?

"Yağız öğretmenim Karnemizi vermeyecek misiniz?"

Kız ögrencimin sözüyle irkilerek kendime geldim. Dalgın bakışlarımı dolaba çevirdim karneden önce hazırladığım hediyeleri dolaptan çıkarıp masanın üstüne yığdım

"Herkes isminin yazdığı paketi alsın bakalım karnenizi dağıtıcam sonra" heyecanla bakan gözleri, gözlerime değdiğinde bu işi neden istediğimi bir kez daha anladım bu iş benim her şeyimdi.

Çocuklar masanın üstündeki paketleri alırken bir çoğu da paketi açmış şaşkınca hediyelerine bakıyorlardı. Gözlemlediğim kadarıyla, bazılarının alamadığı, çok sevdiği şeyler vardı onları özenle paketleyip küçük notlar bırakmıştım.

"Sen dünyanın en iyi öğretmenisinn~ Sevgi kucaklaşmasııı" etrafımda çember yapan çocuklar beni aralarına aldıklarında Sevgi kucaklaşmasının ortasında kalmıştım.

Dünyanın en tatlı olayıydı kesinlikle

**
"Ben geldim" anahtarı askıya asıp içeriye yöneldiğimde ortalarda kimse görünmüyordu İşleri bitmemişti herhalde

"İlay amınakoyduğumun pezevengi de Rüzgar amcana"

"Ama hayır o benim Kocam olucak"

"Kız bak senin saçını başını yollarım o benim kocam olucak"

Bahçedeki gürültüyü es geçip merdivenlere yöneldim. 3 yıl önce birlikte yaşamaya karar vermiştik tabi Aras'ın babasının üniversite için tutuğu ev değil daha büyük bir evdi nedenini bilmediğim bir şekilde kopamıyorduk birbirimizden Ayaz, İlhan da Türkiyeye gelmişti bir Süre İlhan'ın Evinde kalsalar da pek rahat edemedikleri için Aras ısrar edip Bizimle yaşamalarına ikns etti bu durumdan kimse şikayetçi değildi.

Uzun koridordan geçip sonunda odamızı bulduğumda iç geçirdim. O kadar büyük bir evdi ki, bazen yürürken yoruluyordu insan.

"Aras?" Sevgilim yatağa oturmuş kafasını ellerinin arasına alarak çökmüş görünüyordu. Bebekliğinden bu yana yanına sadece Aras'ın hastası olan o küçük kız basit bir şikayet için tekrar yanına geldiğinde test sonuçlarında Aylardır lösemi olduğunu öğrenmişti, kızın tedavisi için bir sürü doktor arkadaşıyla görüşmüş, Kızın bütün akrabalarıyla ilik nakli için görüşmüştü Ellinden gelen her şeyi yapmaya çalışıyordu. Tanrı tarafından ona tekrar bir şans verildiğini düşünüyordu

Sanki bu küçük kız Kurtulsa Alin huzura erecekmiş gibi..

Yanına gittiğimde oturduğumu fark etmeyecek kadar dalgındı.

Koluna dokunduğumda irkilerek kafasını kaldırdı. Bayık yorgun gözleri beni fark edince derin bir nefes aldı.

Kafasını göğüsüme yaslayınca ellimi beline götürüp okşadım sakinleşsin diye titrek nefesler çekiyordu içine yorgundu üstünde bu kadar ağır bir yük varken nasıl yorgun olmasın?

Amore segreto |Bxb| Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin