"Çok uzun zaman önce dünya henüz yaratılmamışken şeytan isyan etmemişken cennet huzur içindeydi. Bütün melekler tanrıya tapınırdı, belli bir düzen ve dayanışma vardı. Cennet sonsuz mutluluk ve refah ile kaplıydı.
Sonra tanrı bir melek yarattı ama ona kendinden de bir parça kattı. Ruh. Bu meleğin adı Rowena'ydı.
Rowena tanrı için özeldi. O cennetteki bütün meleklerden ve yaratılmış olan herşeyden daha güzeldi. Rowena tanrının gözdesiydi. Tanrı onu hepsinden daha çok sevdi, kutsadı, korudu. Bütün bunlara rağmen Rowena asla kibirlenmedi. Kalbi sonsuz sevgiyle doluydu.
Cennettekiler bu ilgiyi kıskandılar. Rowena'yı istemediler, ona kötü davrandılar.
Tanrı adil değildi! Bu da beraberinde kaosu getirdi. Cennetteki sonsuz huzur bozuldu, bir çok isyan baş gösterdi.
Tanrı Rowena'yı bundan korumak için cennetin bir parçasını alarak dünyayı yarattı ve onu dünyaya yerleştirdi.
Rowena itiraz etmedi. Yüzyıllar boyunca dünyada hayvanlar ve bitkilerle tek başına yaşadı.
Tanrı her an onu izledi ve kutsadı. Onu daima sevdi ancak bu Rowena'ya yetmedi. Yalnızdı... Tek bir arkadaşı bile yoktu, bir süre sonra bu dayanılmaz boyuta ulaştı.
Artık yalnızlığa katlanamayan Rowena tesadüfen karşısına çıkan omega bir kurdun bedenine yerleşti ve onu dönüştürdü. Böylece dünya üzerindeki ilk kurt insan ortaya çıktı.
Kendisiyle beraber omeganın sürüsünü de dönüştürdü ve onlara kendi ruhundan verdi. Sürüler yıllar içinde büyüdü ve binlerce kurt daha dönüştü, doğdu. Nüfus giderek arttı. Ancak huzur hiç bozulmadı.
Rowena her şeyi düzen içinde tutmayı çok iyi başardı. Ne kadar uzakta olursa olsun herşeyden ilk onun haberi olur ona sorulurdu. Kurt insanlar için Rowena kutsaldı. O Yüce Omega'ydı. Onun sayesinde varlardı. Bu yüzden omegalarda her zaman kutsal oldular ve el üstünde tutuldular.
Rowena artık yalnız değildi. Bir ailesi vardı. Yüzyıllarca birlikte yaşadığı dostları ile birdi. Mutluydu ve bu ona bir zamanlar sahip olduğu yalnızlığını unutturdu.
Rowena günün birinde bir alfaya aşık oldu. Zamanının tümünü onunla geçiriyor, yapması gereken işleri ihmal ediyor, hayatında ilk defa tattığı bu duyguyu yere göğe sığdıramıyordu. O alfaya sonsuz güvendi.
Ancak alfa onun kadar aşık değildi. Rowena'yı terk ederek başka bir omega ile mühürlendi. Rowena bu haberi aldığında öylesine bir acıyla dolduki yüreği duyduğu bütün aşk şimdi baş edilemez bir acıydı kalbinde.
Ölmek istedi, uzaklara gitmek, herkesten uzak olmak... Yollara düştü. Günlerce yürüdü. Gidebildiği en uzak yere gitti, kimsenin onu bulamayacağı bir mağaraya sığındı.
Haftalar belkide aylarca ağladı ancak yüreğindeki acı ateş sönmedi. Hayal kırıklığı, öfkeyle harmanlandı. İlk defa yok etmek, can almak istedi. Alfa ve mühürlendiği omegası tıpkı kendisi gibi acı çeksinler istedi.
Mağaranın tavanında asılı olan koca bir yarasa sürüsü ilişti gözüne ve bir saniye daha düşünmeden kanını akıtarak, bütün nefreti ve yok etme arzusu ile kanla beslenen, sevgi ne bilmeyen, karanlık içinde vampirleri var etti.
Karşısında duran koca kan emici ordusuna alfa ve omegayı bulup öldürmelerini emretti. Ne yaptığının farkına ise çok geç vardı. Kana susamış olan vampirler sadece o ikisini öldürmekle yetinmedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ROWENA (Omegaverse)
FanfictionYüzyıllar önce vampirler tarafından yapılan omega soykırımı kurt dünyasını derinden yaralamıştı. Yüzyıllar sonrasında bile yeryüzünde çok az sayıda omega vardı. Bunlardan biride Peter Stark'dı. #Spideypool #omegaverse #ironstrange Başlangıç:20/07/20...