C 〽 2

261 88 17
                                    

Selam arkadaşlar. 1. Bolumde Hakan ismini duyupta o kim ya Hakan kim Can kim diyenler var. Bu benim buyuk bir hatam kusura bakmayin. Can yani hakan Canın ilk ismi ben Hakan yerine Can ile değiştirdim. Ama bazı yerleri unutmuşum. Kusura bakmayin. İyi okumalar. Haaa bu arada yandakı ses butonuna basarsaniız sayfayı değiştirseniz bile bölüme uygun şarkı çalacaktır.

Hani size ismimin anlamı Güçlü Kadın, Güçlü demiştim ya. Buna hiç inanmazdım. Ama bugün yaptığım şeyler yüzünden kendim ile grur duyuyorum, ve şuan hatırladıklarım yolda gidiyordum ve neredeyse iki serseri beni tecavüz ediyordu. Daha sonra Can , Taner ve Emre gelip beni kurtarmışlardı. Ve şuan gözlerim kapalı ama açmak için de uğraşmıyordum.

''Bu nasıl oldu?''

Duyduğum tanıdık ses ile gözlerimi yavaş yavaş araladım. Gözlerimi açtığımda bana daha önce hiç tanıdık gelmeyen bir odada uyandım. Etrafıma iyice bakındım. Üzerime baktığımda bir battaniye vardı. Battaniyeyi yavaşça üzerimden attım ve gözümü hala odada gezdiriyordum.

Ayağa kalkmaya çalıştım. Ama cidden çalıştım. Çünkü bacağıma giren kırampla tekrar yatağı boyladım. Şuan üzerimde okul gömleğim yoktu. Üzerimde simsiyah bir erkek bluzu vardı. Altım da eteğim ve yırtılmış çorabım vardı. Yırtık çorapımdan belli olan bacağımda kanayıp kurumuş bir yara vardı ve cidden çok acıyordu. Kolum, sanırım o iki pislikten hangisinin yaptığını hatırlamadığım sıkmış olmalı ki bildiğiniz beş parmağının izi çıkmıştı.

Bütün gücümü topladım ve ayağı kalktım bacağımda ki yara bir ara sızladı ama aldırmadım. Odada küçük bir boy aynası vardı orya gittim ve yansımama bakmaya başladım. İster istemez gözlerim doldu. İnanamıyorum bu kız ben olamazdım.

Boynum iğrenç dudak izleri ile kaplıydı. O pislik resmen boynumu emmiş. ''Bilmiyorum!... Hem senin gitme vaktin gelmedi mi?''

Elimin tersi ile göz yaşlarımı sildim ve aşağıdan gelen sese odaklandım. Bu Emre'nin sesiydi. Ne yani ben şu anda Emre'nin evindemiydim?

''Tunçe uyanmadan hiç bir yere gitmiyorum!'' Bu sinirli kesin konuşan ses ise Can'a aitti.

''O iyi gördüğün gibi...'' ve buda Taner.

Daha fazla dayanamayarak odanın kapısını açtım. Karşıma çıkan merdivenlerden aşağıya indim. İnmemle hepsinin gözü beni buldu. Can hemen yanıma gelip ''Tunçe iyi misin?'' Sesi çok endişeli geliyordu.

Ne kadar güzel rol yapıyordular böyle. Ama asıl beni çileden çıkartan 4 senelik en yakın arkadaşımı da kendilerine çekip onu da aet etmeleri. Kolumu tutan elinden bir hışımla kurtuldum ve bağırmaya başladım.

''Sende mi Can?! Sende mi?! Ne ara bunlarla yakınlık kurdun ve siz Taner ve Emre ne ara bu kadar yakın oldunuz?!'' Hepsi şaşkınca bana bakıyordu. ''Neden bahsediyorsun Tunçe ?!'' diye soran Can'a alayla güldüm.

''Bügün bu ikisi ile kavga ettiğim için bana böyle plan kurdular. Ama bu plan da senin de olduğunu hiç beklemiyordum Can! Ben seni en yakın arkadaşım sanmıştım sen...sen nasıl bunu bana yaptın ha?!'' diye bağırmaya devam ettim. Can ''Ne diyorsun sana bunları yapan ben ve ya onar değil. Tersine seni kurtaran biziz.'' Kafam iyice karışmıştı. ''YA buna nasıl inanmamı bekliyorsun. Benim orada olduğumu o piç kurularının neredeyse beni...'' Devam edememiştim ve ağlamaya başlamıştım. Can hemen beni kendine çekip sıkıca sarıldı. Gözüm Emre ile Taner'e kaydı. Onlar da çok üzgün çıkaramadığım bir yüz ifadesi barındırıyorlardı. Can'la birbirimizden ayrıldığımızda beni koltuğa oturttu. ''Burası kimin evi?'' diye sordum. ''Benim'' diyen Emre'ye sertçe baktım tam ayağı kalktım gidiyordum ki Can kolumdan tutup tekrar oturttu.

CANAVAR〽Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin