Etraf sessizdi. Tabi; gecenin 1'nde kim sokakta olur ki? Ben olurum evet. Sokakta topuklularımın çıkardığı tok ses yankılanıyordu. Her ne kadar bu sesten hoşlanmasam da tepki veremiyordum. Hem yorucu hemde bol kavgalı (?) günün ardından buna takacak değildim. Düşüncelere dalmışken eve geldiğimi anlamamıştım. Sessizce anahtarı deliğine sokup çevirdim. İçeri girdiğim zaman ışıkların hala yanık olması beni şaşırtmıştı. Genelde bu saatlerde geldiğim zaman uyuyor olurdu. Çantamı ve anahtarı kapının yanındaki komodinin üstüne koydum. Topuklularımı çıkardıktan sonra derin bir 'oh' çekmiştim. Gerçekten rahatlamıştım.
Ben içeri geçerken o karşıma gelmiş, dikilmişti öyle. "Hoşgeldin" dedi soğuk sesiyle. Yanıtladım aynı tonda: "Hoşbuldum." "Neden bu kadar geç geldin?" "İşlerim vardı?" "Seni merak etmiştim. Bir daha bu kadar gecikme." Alaycı bir gülümseme ile cevapladım. "Neden beni merak edesin ki?" Biraz daha yaklaşmış, kulağıma eğilmişti. "Karımı merak edemez miyim?" demişti tahrik edici bir fısıltıyla. Gülmüştüm. "Jeon iş için evlendiğimizi biliyorsun. Birbirimizi sevmiyoruz bile?" Bu sefer o gülmüştü. "Fazla emin konuşuyoruz sanki." Şaşırmıştım. "Ne demeye çalışıyorsun?" Sırıttı. Ellerini belime koyunca gözlerim büyümüş belimdeki ellerine bakmıştım. Kafamı kaldırdığım an Jeon ile burun buruna gelmiştik. O sırıtıyor ben ise sonuna kadar açılmış olan gözlerimle ona bakıyordum. Şaşkınlığımı üzerimden atamadan dudaklarını dudaklarıma bastırmıştı. Yerinden çıkacak olan gözlerimle ona bakıyordum. O ise gözlerini kapatmış, tutkulu bir şekilde dudağımı öpüyordu. Ayrıldığı zaman konuştu. "Bunu demeye çalışıyorum karıcım."
Belimdeki ellerini elimle çekmiş konuşmuştum. "B-ben yorgunum biraz uyuyacağım. İyi geceler sana." Gözlerimi ondan kaçırıyordum. Merdivene yönelirken elimi tutup kendine çekmişti.
Sırıtarak söylediği şeye gözlerim büyümüştü. "Yorgunluğunu alabilirim güzelim." Bir şey dememe izin vermeden dudaklarıma yönelmişti. Az önceki öpmesinden eser yoktu. Daha sert öpüyordu. Karşılık vermem için alt dudağımı kanatacak kadar ısırıp emmişti. Ağzına inilti bırakmamdan hoşlanmış olacak ki sırıtmıştı. Dudaklarını dudaklarımdan sesli bir şekilde ayırmasıyla yerden havalanmıştım. Merdivelerden hızlı hızlı çıkmış yatak odasına getirmişti beni. Yatağın üstüne yavaşça bırakırken soğuk çarşafın tenime değmesiyle titremiştim. Bir kaç saniye gözlerime bakmıştı. "Bu gece kendinizi bana lütfeder misiniz 𝙡𝙚𝙮𝙙𝙞𝙢?" Başımı aşağı yukarı salladığımda sırıtıp boynuma yönelmişti. Kokumu derince içime çekimce konuştu. "Kokun.. Kokun beni içmeden sarhoş ediyor." Sıcak dudakları boynuma değdirip bir buse kondurmuştu. Ardından boynumu yavaşça em*meye başladı. Gözlerimi kapatıp odaya ne kadar küçük olsa da etkisi büyük bir inilti bırakmıştım. "Ön se*ksi geçsek mi?" Bu dediğime sesli gülmüş boynumdan ayrılmıştı. Üzerimdeki kıyafetleri hızla çıkarmıştı. Ardından kendisininkini.
İç çamaşırlarımı çıkardığında gö*ğüslerimi ellerine sıkmıştı. Biri hala elindeyken diğerini ağzına almış hızla em*meye başlamıştı. Odaya inlemelerimi bırakıyor onu daha da hızlandırıyor ve isteklendiriyordum. Göğüslerimden ayrılmış vxjinama yönelmişti. Eli ile dxliğimi okşadıktan sonra 2 parmağını içime yollamıştı. Sesli bir şekilde çığlık atacakken dudakları beni durdurmuştu. Bir süre sonra bir parmağını daha içime yolladı. Bir kaç gelgitin ardından parmaklarını içimden çıkarmıştı. Pxxnisini bir kaç kez çekiştirdikten sonra hızla içime kxöklemişti. Acı ve zevkle inliyordum. Acı ile ona durmasını söyledim(?) O ise beni duymuyor içimde deli gibi gelgit yapıyordu. Sanırım sabaha kadar böyle devem edecekti..