Bölüm 8 "Soğuk"

94 5 0
                                    

"Geçmişin izlerini hala üzerimde taşıdığımı biliyorum."


Saat gecenin dördünü bulmuştur.Bense hala bu lanet olası okulun balkonunda dışarıyı izliyorum.Dışarıda gördüğüm ağaçlar ve tek tük evler beni mutlu ediyor.Buraya gelmemin sebebiyle yüzleşmem gerektiğini idrak edemiyorum.Saatin ilerlemesini hiç ama hiç istemiyorum.SADECE 6 SAAT.

Bazen her şeyi arkamda bırakıp gitmek istiyorum ama kuralcı tavrım bunu engelliyor.En nefret ettiğim diğer bir huyum da KURALCI olmam.

Dışarıyı izlemekten sıkılınca kendimi balkonun koltuklarından birinde buluyorum ve uyumam bir oluyor.

Gözlerimi açtığımda karşımda Beliz'i görüyorum.En son görüşümden de zayıf.Yüzü sararmış.

-"Ne yapıyorsun burada?"diyorum.

-"Seni izliyorum.Bunu benden duymanı istemem ama başına çok kötü şeyler gelecek.Bayan Landgraab senin saçından yararlanarak gelecek haritanı oluşturdu.Harita herkeste çalışmasına rağmen senin yarından itibaren ki gelecek haritanı göstermiyor."

Bu kız ne diyor? Bazen çok aptalca laflar söyleyip sinirimi bozuyor.Yine aynı tantana.Hem o evde kalmış Bayan Langraab benim saçımı nerden bulmuş?Tüm bu düşünceleri içime saklayarak:

-Ne alaka?

-Gelecek haritanın oluşturulamaması demek ya öleceğin ya da ...

-Ya da ?

-Yaşamına hayalet olarak devam edeceğin anlamına geliyor.

Gülerek:

-"Sizin gibiler de hep beni buluyor.Biliyorsun bugün yarışmaya gireceğim böyle şeylerle uğraşamam."

Aslında sırf ona salak gibi gözükmemek için güldüm.Umarım dediklerinin gerçeklik payı yoktur.Çocukluğumdan beri böyle mistik şeylere çok ilgi göstermişimdir.

Balkondan hızlıca ayrıldım.

Ne kadar istemesem de yarın bu saatlerde bambaşka bir yerde olacağım , kimse yanımda olmayacak.

Okulun koridorunda elli metre ileride o iğrenç tabloyu gördüm: Bay Uslu ile Bayan Landgraab birbirlerine bakıp gülüşüyorlardı.İki nefret ettiğim insanın bu kadar yakın olması çok acı veriyor.

Ben ne kadar kimseyi takmıyorum desemde insanları gereğinden fazla taktığımı farkettim.Ne kadar lanet huylarım var benim. (!)

ABLA yatakhanesine doğru yürürken Aynur ile karşılaştım.Umarım sinirliliği gitmiştir.Uzaktan çok sakin bir izlenim veriyor.

Birbirimize gülüştük.Ama bizim gülüşmemiz Bay Uslu ve Bayan Landgraab'ın gülüşmesiyle uzaktan yakından hiçbir ilişkisi yoktu.En azından bizim gülüşmemiz samimiydi.

Aynur:

-Bende odama çıkıyordum karşılaşmamız iyi oldu.Emin ol yarın ve ondan sonraki günler çok güzel geçecek.

-Umarım öyle olur...


Bavulumda lazım olan eşyaları -lazım olmayanları da- karıştırırken annem , babam ve benim olduğum bir fotoğrafı gördüm.Bu fotoğraf bavuluma nasıl girdiğini bilmiyordum.Beni buraya gönderdikleri için onlara ne kadar kızgın olursam olayım , evimdeki sıcaklığı çok özledim.

Şimdi evde olmak için nelerimi vermezdim ki !

Betül Nazlı:Sırlı Matematik KardeşliğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin