My Omega- Jikook ✔️

13. Bölüm "Soru."

Yorum sınırı: 500

Jimin midesini boşaltmış ve sonunda rahatına kavuşmuştu. Şimdi de revirde uzanıyordu. Bir eli karnındaydı ve Jungkook hemen yanındaydı. "O piçleri öldüreceğim!" Jungkook o zamandan beri söylenmeyi kesmemişti.

Alfası gerçekten çok sinirliydi. O ikisine yapacağı işkenceleri düşünüp duruyordu ama Jungkook ise onlara daha hafif cezalar vermeyi düşünüyordu.

Çünkü alfasının isteği ölümdü. Jungkook ise birini öldürmek istemiyordu. Jimin'in saçını okşayıp dudağına, yanağına ve boynuna öpücük bıraktı. Onu
öpüyor, güzel sevgi sözcükleri söylüyordu ama sonra aklına kantinde olanlar geliyor ve yeniden sinirleniyordu.

"Aşkım hiç şüphen olmasın onlara gereken cezayı vereceğim." Jimin onların dediklerini hatırladığında yeniden gözleri doldu. Omegası çok üzgündü. Kırılmıştı.

"Ya onlar hak-" Jungkook anında ona sarılırken "Shh Jimin küçüklükten beri seni severken, sadece senin kokun hoşuma giderken nasıl ruh eşi olmadığımızı düşünürsün?" Güzel kokulu saçlara öpücük bıraktı.

Jimin dolu gözlerine rağmen gülümsedi. "Seni seviyorum Jungkook." Jungkook gülümsedi ve onun dudaklarına bir sürü kes öpücük bıraktı. "Bende seni seviyorum benim omegam." Jimin'i kokusuyla mühürledi.

"Kokularımızın uyumunu hissediyorsun değil mi bebeğim? Onların uyumunu gördükten sonra nasıl ruh eşi olmayacağız biz? Kalbim senin için atarken ruh eşim olmadığını nasıl düşünürsün?" Jimin Jungkook'un rahatlatıcı sözlerine karşı gülümsedi.

Jungkook onun gözyaşlarını sildi. "Seni mühürlediğimde herkes görecek." Jungkook onun yanağına öpücük bıraktı. Jimin onun gözlerinin içine baktı.

"Jungkook ben on sekiz olduğumda hemen evlenelim mi?" Jungkook şefkatle gülümsedi. "Emin ol seninle şimdi olsa şimdi de evlenmek isterim ama bu konuda emin misin bebeğim? On sekiz yaşına girer girmez evliliğin sorumluluğunu kaldırabilir misin? Evlendikten sonra kurtlarımızı daha fazla tutamayız ve sen erkenden çocuk sahibi olmak ister misin? Ben yirmi yaşında olacağım bunun altından kalkabilirim ama sen kalkabilir misin?"

Jimin Jungkook'un düşünceli konuşmasına karşı yere bakarak düşünmeye başladı. "Seninle evlenmek istiyorum ama dediğin gibi belki de on sekiz bunun için er-"

"Oğlum!" Odaya dalan annesiyle lafı ağzına tıkandı Jimin'in. Annesi anında onu yanaklarından tutup yüzüne bakarken "Benim güzel oğlum seni kim ağlattı?" Yüzünde sert bir ifade vardı. Kraliçenin peşinden gelen iki öğretmen ve müdür saygıyla ellerini önlerinde bağlamışlardı.

Jungkook lafa girdi. "Bizim saraya gönderdim. Gerekeni yapacağımdan emin olabilirsiniz kraliçem." Bayan Park samimiyetle gülümsedi ve onun omzunu sıktı. "Teşekkürler prens Jeon."

Sonra sert yüz ifadesine geri döndü ve müdüre döndü. "Bu ne kadar da büyük bir sorumsuzluk böyle?! Bu okulda iki tane prens var ve siz onları bu şekilde mi koruyorsunuz?!" Müdür yutkundu ve gerginlikle "O anda orada maalesef öğrenciler dışında birileri yoktu. Yoksa prensi elbette koruyoruz efendim."

Kraliçe birkaç adımda müdürün önünde durdu. "Bir daha bu ikisinin başına bir şey geldiğini duyarsam iyi şeyler olmayacağını biliniz."

————-

Jungkook doktorun odasına girerken gergindi. Odaya girip rahat koltuğa yerleşti ve doktorun gelmesini beklemeye başladı.

Dizini stresle sallıyor, sıkıntısını yansıtıyordu. İçeriye giren bedenle yerinde dikleşti. "Merhaba prens Jeon." Jungkook bir şey demeden başını sallamakla yetindi.