yorum sınırı: 200 :))))
jimin:
Telefonu neden açmıyorsun???
Jungkook
Merak ediyorum
(10.32)
Jungkook
Gerçekten korkmaya başlıyorum
(12.46)
Oraya geliyorum.
(13.01)Jungkook ağrıyan vücuduyla yatakta uzanmaya devam ediyordu. Gözünün önüne gelen görüntülerle yüz üstü dönüp kafasını yastığa bastırdı. "Bunları düşünmem çok yanlış." Kurdu omegasına olan arzusunu oldukça belli ederken Jungkook gördüğü görüntüler yüzünden kendini çok kötü hissediyordu.
Omegasını bu şekilde düşünmek onu kötü hissettiren şeydi. Çünkü o hep masum duygularla yaklaşırdı omegasına.
"Siktiğimin şeyi ne zaman geçecek!" Sinirle nefes aldı. Kendini zar zor banyoya attı ve duşu açtı. Başından aşağı akan soğuk suyla kendine gelmeye başlamıştı. Kasıklarındaki ağrı kendini belli etmek ister gibi yeniden yükseldiğinde olduğu zemine oturdu. Elini sertliğine atıp kendisini rahatlatmaya çalıştı.
————-
Jimin sarayda Jungkook'u ararken çok sinirliydi. Ona kızacağı şekilleri kafasında tasarlarken karşısına çıkan kraliçeyle saygıyla eğildi. "Tatlım nasılsın?" Kraliçe samimi bir şekilde Jimin'in saçlarını okşadı.
"İyiyim efendim siz nasılsınız?" Kraliçe yine aynı samimiyetle gülümsedi. "Bende iyiyim. İstersen seninle kahve içelim. Hemde ben yaparım olur mu?" Jimin kararsızlıkla onun arkasına baktı.
Kraliçe ise elbette onun kimi aradığını anlamıştı. Yine de ona bunu nasıl söyleyeceği konusunda emin değildi çünkü ikilinin birbirine olan sevgisini biliyordu. Artı olarak birbirlerini eş sanmaları ve kurtlarının eş oldukları konusunda emin olmasından dolayı yanlış bir şey olmasından korkuyordu.
Neticede Jimin daha yalnızca on altı yaşındaydı. İlişki için çok küçüktü ve kraliçe böyle bir şeyin yaşanmasını şu an için istemiyordu. Jimin anneliğin sorumluluğunu alabilecek bir yaşta değildi.
Omzunun iki yanından tuttuğu bedene karşı gülümsedi. "Boşuna bakma etrafa kimi aradığını biliyorum." Dedi başta. Jimin etrafı incelemeyi bırakıp utanmış bir şekilde kraliçeye döndü.
Etrafta alfanın kokusunu alamıyordu. Kraliçe Jungkook gittikten sonra her yeri havalandırmıştı ama o daha bunu bilmiyordu. "Tatlım Jungkook şu an burada değil ve birkaç günde burada olmayacak." Diyerek açıklamaya başladı.
"Neden?" Jimin'in üzgün feromonları ortama yayılmaya başladı. Alfasını göremeyecek olmak onu fazlasıyla üzmüştü. Ayrıca Jungkook değil aramalarına mesajlarına bile bakmıyordu. Jungkook'un anında aramalarını ve mesajlarını yanıtlamasına alışmıştı Jimin.
Bu yüzden bu durum ona çok tuhaf geliyordu. Tek istediği bir an önce alfasına kavuşmaktı. Sonra duyduğu iki kelimeyle yutkundu.
"Jungkook kızgınlıkta."
Bu cümle anlık olarak ruhen oradan uzaklaşmasını sağladı. Kurdu içinde onu baskılamaya çalıştı. Alfasının kızgınlığa girdiğini duyması onun için yeterliydi. Eşine ulaşmak ve yardım etmek istiyordu. "Ona gitmek istiyorum." Üç kelimeden oluşan basit cümle kraliçenin başını olumsuz anlamda sallamasıyla reddedildi.
"Üzgünüm Jimin. Sana onun yerini söyleyemem." Jimin hayal kırıklığıyla omuzlarını düşürdü. Şu an kurdunun duyguları ön plandaydı. Omuzları düşük bir şekilde onun yanından ayrıldı.
Berbat hissediyordu. Eşine yardım edememişti. Bahçedeki bulduğu ilk yere oturduğunda gözlerinden birkaç damla yaş süzüldü. Neden ağladığını kendisi de bilmiyordu. Sadece kurdu gerçekten kötü hissediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Omega- Jikook ✔️
FanficÇocukluk arkadaşı olan alfa prens Jeon Jungkook ve omega prens Park Jimin'in hiç bitmeyecek olan aşkları. "Sen benim omegam olacaksın."