14. Bölüm "Kınama."

6K 679 860
                                    

Yorum sınırı: 550

İki yıl sonra: Jimin 18, Jungkook 20 yaşında.

İkili çimlerin arasına uzanmıştı. Jimin'in başı Jungkook'un göğsündeydi ve huzurlu gözüküyordu. Jungkook ise aklındaki konuyu nasıl açacağını düşünüyordu.

"Bebeğim seninle bir şey hakkında konuşmamız gerekiyor." Jimin ilgiyle bu sefer yerinde oturdu. Jungkook onu kucağına çektiğinde artık karnında oturuyordu.

Jungkook onun ağırlığından hiç etkilenmemişe benziyordu. Jimin merakla ona bakmaya devam ederken ellerini onun bacaklarına yerleştirdi. "Babamla bir süre şehir dışına çıkacağız." Jimin'in anında yüzü düştü. "Ne kadar sürecek?"

İşte beklenilen soru gelmişti. Jungkook üzgünce mırıldandı. "Uzun sürebilirmiş. Belki de birkaç ay." Jimin kaşlarını çatarak ona bakarken "Ne demek birkaç ay?"

Jungkook yatışması için onun bacaklarını yavaşça okşamaya başladı. "Bunu yapmak zorundayım bebeğim. İleride iyi bir kral olmak istiyorsam işlerin nasıl ilerlediğini de öğrenmeliyim." Jimin dudağını büzdü.

"Ama Jungkook çok uzun." Jungkook onun ellerini tuttu ve bileklerine öpücük bıraktı. "Biliyorum." Jimin aklına gelenle onun üzerine uzandı ve boynuna sarıldı. "Kızgınlığımda olmayacak mısın?" Jungkook şokla ona baktı. "Ne?!" Jimin gözlerini kırpıştırarak ona baktı.

"Yani doğum günüm geçti ve annem kızgınlığıma az bir zaman kaldığını söyledi." Jungkook ona bakmaya devam ederken "Şaşırdığım o değil. Kızgınlığını benimle mi geçirmek istiyorsun?" Jimin emin olmayan bir şekilde ona baktı.

"Yani bilmiyorum. Sevişmek yerine küçük yardımlar yapabilirsin diye düşünmüştüm." Jungkook sırıtarak ona baktı. "Ne kadar yardım etmek isterim bilemezsin." Jimin onun göğsüne vurdu. "Neyse bu konu hakkında daha fazla konuşmayalım. Ne zaman gideceksin?" Jungkook bir süre düşündü.

"İki gün sonra sanırım." Jimin üzgünce ona baktı. "Sensiz ne yapacağım?"

Bir ay sonra:

Sarayda her şey karışmıştı. Jungkook gideli tam bir ay oluyordu ve Jimin iki aydır girmesi gereken kızgınlığa hala girmemişti. Bu yüzden herkes onun kısır olduğu söylemlerini yayıyor ve artık Jeon'u hak etmediğini söylüyordu.

Jimin ise herkesten korunmak için odasında tutuluyordu. Onun kızgınlığa girmemesi aile üyelerini de haliyle endişelendirmişti. Öyle ki Bayan Jeon bile arada geliyor ve durumu kontrol ediyordu.

Jimin sorunun ne olduğunu anlayamıyordu. Kurduyla hala bağı vardı. Onu içinde hissediyordu ama kızgınlığı gelmiyordu. Bu onu da strese sokmuştu çünkü her sağlıklı omega her ay kızgınlık geçirirdi.

Jimin gözyaşlarını akıtırken bir aydır her gün defalarca yaptığı gibi Jungkook'u aradı ama telefon açılmadı. Çalmadı bile çünkü telefon kapalıydı. Jimin iyice ağlarken odada acı feromonlar dışında bir koku yoktu.

"Tanrım neden ben?" Yorganına sarılarak ağlamaya devam etti. Eğer gerçekten kızgınlığa giremezse Jungkook ile evlenemezdi. Sonuçta Jungkook kral olacaktı ve onun bir veliahta ihtiyacı vardı.

Kapı hızla açılıp kapandığında içeri giren Yoongi olmuştu. "Ağlamayı kes artık." Jimin hıçkırırken "Anlamıyorsun beni!" Diyerek ağlamaya devam etti.

Kendi doktoru şu an ülke dışında eğitimdeydi ve gelmemişti. O yüzden yüzlerce doktorun kontrolünden geçmişti ama kimse sorunu anlamamıştı.

"Jimin, Jungkook seni her şekilde kabul eder." Jimin gözyaşlarını yorgana sildi. "O kabul ederse bile onunla nasıl evlenirim? Halk karşı çıkar! Yoksa öylece durup Jungkook'un benimle evliyken başkasından çocuk yapmasına izin mi vereceğim Yoongi?"

My Omega- Jikook ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin