Yorum sınırı: 85
Jungkook annesi yatak odasında dinlenirken biraz bir şeyler izlemek istediği için televizyonun karşısına geçmişti. Çizgi filmler ilgisini çekmiyordu. Genellikle Superman, iron man ya da spiderman izlemeyi seviyordu. Televizyonda istediğini bulamayınca büyük kanallarını izlemeye devam etti.
Ekranda çıkan mühür iziyle kumandayı hızla bıraktı ve dikkatlice televizyona bakmaya başladı. Ekrandaki adamın dişleri sivri bir şekilde kadına battığında gözlerini korkuyla kapattı.
Gözlerini tedirgince açtığında kadının boş boynuna yerleşmiş mühür izini gördü. "Ama bu Jimin'in canını acıtabilir." Dedi tedirgince. Sonra dişlerine dokundu. Onun dişleri o adamdaki gibi sivri değildi ki?
Televizyonu kapattı ve odasına çıkıp yatağına uzandı. Gözlerini kapattı ve dudağını büktü.
_________
Jimin neşeyle bahçede koşuyordu. Jungkook ise hemen peşindeydi. "Jimin düşeceksin!" Dedi omegasına zarar gelecek diye korkarken. "Jungkook kelebek!" Jimin heyecanla beyaz kelebeğin peşinden koşmaya devam ederken nihayet Jungkook onu yakaladı.
Belinden tuttuğu bedeni çektiğinde poposu üstüne düştü haliyle Jimin'de onun üstüne düşmüştü. Jungkook'un canı acımıştı ama Jimin'in canı acımamıştı. "Kookie!" Büyük bir endişeyle onun kucağından kalkıp yerde yatan alfasına baktı.
"İyi misin?" Diye sordu üzüntüyle. Kelebeğin peşine takılmasa onun canı acımayacaktı. Jungkook acıyan koluna rağmen gülümsedi.
"Acımıyor Jimin." Dediğinde Jimin gülümseyerek onun dudağına öpücük bıraktı. Jungkook öpücükle mutlu olurken ayağa kalktı ve Jimin'i çekiştirdi. "Jimin gelsene."
Odasına girdiklerinde Jimin ile yan yana geniş yatağa oturdular. "Geçen prenses gelmişti hatırlıyor musun?" Jimin kısaca hatırladığını mırıldandı. "Hani bize eş olmadığımızı ve mühürün olmadığını söylemişti onu hatırlıyor musun?" Jimin üzgünce başını salladı.
Jungkook'un dediğine göre onlar eşti ve çocuk aklıyla bunu ciddi anlamda sanıyordu. Bu yüzden prensesin dedikleri onu fazlaca üzmüştü. "Bende mühürün nasıl yapılacağını öğrendim." Jimin hızla alfasına baktı. "Yapmak ister misin?"
Jimin anında başını salladı ve gülümsedi. "Jungkook benim alfam." Jungkook gülümsedi ve onun saçlarını karıştırdı. "Canın acıyabilir emin misin?" Jimin tekrardan başını salladı.
Jungkook onun boynunu gösterdi. "Buraya yapacağım." Dedi. O an orası güzel gelmişti. Nereden bilebilirdi ki mühür yerinin olduğunu. Yavaşça beyaz tene yaklaştı ve onu aynı televizyonda gördüğü gibi ısırdı.
Dişleri onlardaki gibi sivri değildi. Jimin acıyan canıyla sızlandı. Jungkook uzaklaşıp onun boynuna baktığında mühürün izini göremedi. Bir daha beyaz boyna dişlerini geçirdiğinde onu arkasından tutan bedenle Jimin'den uzaklaştı.
"Hey ufaklık napıyorsun?" Jungkook sinirle Jimin'in babasına bakarken "Bırak beni!" Dedi. Kral Jungkook'u duymamış gibi "Neden oğlumu ısırıyorsun?" Dedi nazik bir tonda gülerek. Onu kucağından indirip yere bıraktı ardından da kendi oğlunu kucağına aldı.
"Canın acıyor mu Minnie?" Jimin tam başını olumlu anlamda sallayacakken Jungkook'un endişeli bakışlarıyla "Hayır." Diye mırıldandı.
"Onu mühürlüyordum. O benim eşim." Kral kucağındaki oğluna ve diş izi olan boynuna baktı. "Bunlar için daha küçüksün Jungkook." Odadan çıkarken alfa peşinden gelip onu çekiştiriyordu. "Omegamı bırak!" Kral kucağındaki oğluyla diğerlerinin yanına geldiğinde Jungkook annesine sızlandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Omega- Jikook ✔️
FanfictionÇocukluk arkadaşı olan alfa prens Jeon Jungkook ve omega prens Park Jimin'in hiç bitmeyecek olan aşkları. "Sen benim omegam olacaksın."