Kısa olduğu için üzgünüm yaklaşık 730 kelime oldu.Çoğu zaman 1000'in üstünde bırakmaya çalışıyordum ama geciktirdiğim için hızlı yazmak istedim bu aksiliği bir sonraki bölümde telafi edicem.Söz veriyorum.Bir sonraki bölümü yazmak için can atıyorum çünkü şuana kadar yazdığım en iyi bölüm olma şansı çok fazla.Ve evet size bir sürpriz hazırlayıp.Bir sonraki bölümde Akay Urhan'ın o onlarca sırrının içinden birini sizlerle paylaşmayı planlıyorum umarım bölümü seversiniz.Diğer bölüm pek beğenilmemiş olmalı ki vote ve yorum sayısı baya düşmüştü.Umarım bunu beğenirsiniz.Vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen
İyi okumalar...
"Dolambaçlı ha?"
"Evet adı Gökhan'dı.Yeşil gözleri,esmer bir teni vardı.Boyu anca benim boyum kadar vardı ya da yoktu çok uzun boylu birisi değildi."
"Fiziksel özelliklerini sormadım Arya.Demek ki onun bir yönü seni etkilemiş ki sen ona tutulmuşsun hiç bu yönden düşünmedin mi?"
Aslına bakılırsa genellikle seveceğim kişiyi ilk tip olarak test ederdim.Sonra tanırdım bunun her ne kadar doğru bir şey olmadığını bilsemde bu huyumdan vazgeçemezdim.Elimde olan bir şey değildi.Beynim ister istemez bunu yapıyordu.Aslında bizimki Gökhan'la aşktan çok farklı bir şeydi.O benle çıkarken başkalarıyla takılır.Ben onla çıkarken başkalarıyla takılırdım.Ah ne saçmaydı ama.Yeni biriyle tanışacak olsam -ki gerçekten bunu istemiyordum-beni Gökhan'dan daha çok sahiplenmesini isterdim.
"Bilmiyorum"deyiverdim."Bilmiyorum,çıkmıştık işte"
"Sevmiş miydin?"dedi ve gözlerime bakarak "Ben cevabımı aldım"dedi
"Ne cevabı?"
"Bu pezevengi hiç sevmemişsin"
"Pezevenk olduğunu nerden çıkardın"
"Gözlerinden,bu pezevengi hiç sevmediğin gözlerinden belli.Sevmek çok saçma bir kelime sen ona değer vermelesin ya da boşversene kuvvetli hisler bücür,kuvvetli hisler"
"Seni kıskanıyorum,insanları nasıl bu denli iyi derecede gözlemleyebildiğini merak ediyorum?"
"Bakış açısı bücür,raporluların gözlemciliği iyi olurmuş"
"Sen bu rapor işini ciddi mi söylemiştin?" Güldü bu sefer ki içten bir gülüştü.Akay Urhan pek sık gülmüyordu.Güldüğündese mükemmel kelimesini delip geçiyordu.
''Hayır Arya,fazla safsın''
''Benle niye bu kadar çok dalga geçiyorsun?''
''Dalga geçilecek hareketler sergilediğin için olabilir mi?''
''Tamam,tamam sormadım farz et''
''Bende öyle düşünmüştüm.Git üstüne doğru düzgün bir şeyler giy.Seni bir yere götürüyorum kıymetimi bil''dedi ve göz kırptı
''Nereye gidiyoruz?''diye merakla sordum cevabını alamayacağımı çok iyi biliyordum
''Saçma saçma konuşma Arya tabi ki de nereye gittiğimizi sana söylemiycem.'' Demiştim.Odaya çıkıp dolabın sürgülü beyaz kapağını iteledim.Nereye gittiğimizi söyleseydi ona göre giyinirdim diye sitem ettim kendimce.Dolaptaki siyah şortu görünce alıp üstüme tuttum.Resmen pantolon yapmışlarda arta kalan parçaları kullanmışlar o derece kısaydı.Tamam şort giyerdim ama bu denli kısa bir şortta tüm bacaklarım sergilenecekti.Ve bu kadar kısa bir şortu giyeceğimi sanmıyordum.