Multimediya Akay hala yüzünü gizleyen sırlarla kaplı çocuğumuz
Bölüm şarkısı =Madonna-You'll see
İyi okumalar...
"Yapamazsın"dedi babam "Oğlumu benden aldın.Kızımıda alamazsın"
"Ah o kadar emin olma Uygun!Gözümü kırpmam bile saniyelerimi alır"
"Senden iğreniyorum"dedim kulağına doğru.
"Beni sinirlendirme Arya" dedi ve saçımdan tutup yere eğdi.Saçlarımı koparırcasına tutuyordu. Babamsa benim her çığlığımda Akay'a lanet okuyordu.Onun için elimden geldiğince sessiz olmaya çalışıyordum.
''Uygun''Dedi sinirli çocuk
''Ya burdan beni çıkarırsın.Elini bile sürmezsin ya da gözümü dahi kırpmadan öldürürüm kızını.''
''Tamam.Kimse bir şey yapmıyo!''diye bağırıp polislere emretti.Bu kadar kolay mı pes edecekti?!!Kolumu çekiştirerek kapıya yöneldi.Kimse bir şey yapmıyordu.O kadar çok polis varken niye bir tanesi bile müdahele etiyordu ki?!.Önüne gelen ilk arabanın kapısını açıp şöförüne bir iki tane yumruk attı.Bu kadar dirayetsiz miydi bu adam?Ne çabuk bayılmıştı öyle.Beni de dğer koltuğa itekleyerek.Kapımı kilitledi.
'''Niye izin vermiyosun ki?'' dedim sesimin en hüzünlü şekliyle
''Niye izin vermiyorsun?Babamın yanına gideyim.Sana ne yararım dokunuyor ki?''
''O ağzını bantlamak zorunda bırakma beni.Şimdi kes sesini düşünüyorum.'' Bir an ne olduğunu anlayamadan arabayı iki yüze çıkardı.Çok hızlı gidiyorduk.Fazla hızlı
***
Yaklaşık kırk beş dakikalık yolu on beş dakikada gelmiştik.Bu süre zarfı içerisinde benimse ağzım bantlanmıştı.Arabayı hızla durdurup kapımı açtı ve kolumdan tuttu.Bu gerizekalı insanlara nasıl davranılıcağını gram bilmiyordu.Bense mecburen ona ayak uyduruyordum.Geldiğimiz evin kapısı adeta bir hayvan gücünde yumruklayrak tık tıkladı (!).
"Engin çabuk gizli odayı aç.Bir uyku hapı ve bant getir"
"Hayırdır?"dedi.Adı Engin olan adam.
"Çok konuşma da hazırla sen"
"İyi geç"dedi.Akay bu sefer elimden nazik(!) bir şekilde tutarak yerdeki halıyı kaldırdı.Kapağı açtı.Kırk yıl düşünsem burada bir gizli bölme olacağı aklıma gelmezdi.Aklımda onca soru varken hiç birini soramıyordum.Sadece ağzımdaki bantı koparmaya çalışıyordum.Engin adındaki adam yanımıza gelerek Akay'ın istediklerini getirdi.Akay ağzımda bir bant olduğunu hatırlayıp çıkarabilmişti sonunda.
"Benimle zorun ne?"diye sordum
"Seninle bir zorum yok"dedi sanki artık 'sok bunu kafana'dercesine
"Ne demek benle bir zorun yok!?Ya gerizekalı herif sen niye beni kaçırdın?'
"Kes sesini artık!O ağzını yine bantlattırma bana" Sustum.Ağzımın yine bantlanmasını istemiyordum.
***
"Al"dedi önüme yemek ve su atarak.Sanki hayvana veriyordu hayvan.
"İstemiyorum"dememle eline kaşığı alıp ağzıma soktu hatta o kadar çok ileri gitti ki biraz daha zorlasa üstüne kuscaktım.
"Arya"dedi sıkıldığını belli ifade eden bir sesle.
"Sana bir de yemek yedirmekle uğraşamam koca ağzını aç ve ye şunu!!"diye bağırdı.Yine o koca (!) ağzımı açmadım.Yemeğide yemedim.İnatlaşıcaktım.Bu doğamda vardı.Bir an ne olduğunu anlayamadan yanaklarımı sıktı ve yemeği ağzıma doldurmaya başladı.Birazdan boğulup şuracıkta öleceğimden haberi bile yoktu.Yemek yemekten nefessiz kalınca boşta olan ellerim ve kollarım devreye girerek tekme atmaya başladım.
"Lanet olası!O elin,ayağın bir daha oynasın onları başka yerlerine monte ederim!Uslu dur "dedi şuana kadar bir çok kez bana uslu dur dedi ve ben hiç birine uymamıştım.Yine olsa yine uymazdım.Sinirlerimi yeterince bozuyordu.Tam babamı gördüğüm sırada ayırmıştı beni babamdan.Aklıma takılan tek şey babamın hiç müdahele etmemesi olmuştu.Akay'ın ordan elini kolunu sallayarak çıkabilmesi olmuştu.Akay belindeki silahı kaldırarak "Ye şunu sıkmıyım kafana"dedi.Ne kadar nazik(!) bir insansınız Akay Urhan!Kaşığı elime alıp yemeğe başladım.
"Sana illa zor mu kullanmak gerekiyor?"dedi.Ne alakaydı şimdi?Ben her şeyi nazik bir dille söylendiği sürece yapardım.Fakat Akay Urhan nazik kelimesinin yanından dahi geçemiyordu.Sonra gelip bana ahkam kesiyordu.Bu ciddi anlamda çok sinirlerimi bozuyor.Yüzüne yumruk atma isteği uyandırıyordu.Yemeğimi bitirince gerçekten acıktığımı hissettim
"Yuh be kızım ne yedin ya?"
"Sanane.Sana mı sorucam?Sen benim lokmalarımı mı sayıyorsun?Hom son domodon -"lafımı bitiremeden ağzıma ekmeği tıkması bir oldu. "Son noptogono sanıyosun"dedim ağzımdaki lokmayı bitirirken
"Son noptogono sonoyoson Akoy.Sono mo sorocam Akoy?Bir susmadın be"dedi beni taklit ederek.
"Bak bir anlaşma yapalım.Ben öylede böylede seni babana teslim edicem.Ölü bir şekilde.Eğer susarsan ölmek üzereyken veririm kurtulma şansın olur"
"Ne biçim anlaşma bu?Benim çıkarım ne?Belki yaşamak mı? Demek ki öylede böylede ölücem, konuşucam"Koluma saplanan ağrıyla afalladım.Bana ne yapmıştı?Bu iğne ne iğnesiydi?Başım dönerken Akay'ın varlığını unutarak uykuya daldım.
***
Ben kaç saat uyumuştum?Akşam bok mu yemiştim?Bu ağzımdaki saçma tatda neydi öyle?Ayağa kalktım.Köşede uyuya kalmış Akay'ın yanına gittim.Uyurken bile her an saldırıcak bir hayvan gibiydi.O küçücük odanın içinde kapı aramaya koyuldum.Bir an ayağım bir şeye takıldı.Halının altında bir kapı vardı.Fakat kilitli ve fazla ses çıkaran bir şeye benziyordu eğer açmaya kalkarsam Akay uyanabilirdi.Akay'ın olmadığı bir zamanı kollamam gerekiyordu.Kafamı duvara yaslayıp düşünmeye başladım.Elinden nasıl kaçabilirdim?Beni niye kaçırmıştı?Babamla,abimle ve benle sorunu neydi?Niye bu kadar dengesiz hareketleri vardı?
"Emir Uygun"dedi Akay uykusunda abimi mi sayıklıyordu?
"Seni öldürücem Emir Uygun!"diyip bağırması bir oldu bu çocuk beni çok fazla korkutuyordu.
"Rüyanda abimi sayıklıyosun.Hemde onu öldürücem diye.Öldü zaten merak etme" dedim kırgın sesimle.
"Çünkü onu öldürücem"dedi kısık çıkan ve sadece kendi duyabileceği bir ses tonunda.
"Su içmek istiyorum"dedim
"Tabakta var"
"Kokuyo.İçemem"
"Engin getirir birazdan"
"Şimdi getir çok susadım"
"İyi dur burda "diyerek odadan çıktı bense hemen halının altındaki kapıyı açtım.Hayret!Kitli değildi.Yukarıdan bakılınca yaklaşık yirmi metrelik bir merdiven vardı.Pek cesaret edemesemde merdivenlerden inmeye başladım.Yanlarımdan örümcekler,fareler geçiyordu allahtan böceklerden korkan biri değildim.Farelerden bir tanesi elimin üstüne gelince hızla elimi merdivenden çektim.Bu dengemi kaybetmemi sağladı.Ben elimi merdivene koymaya çabalarken ileriden gelen bir ses tüm kulaklarımı açmamı sağladı.Bu bir feryat sesiydi.Kim olduğunu anlayamıyordum.Diğer elimide merdivene tutucakken dipten gelen havlama sesiyle irkildim!Köpekler!En büyük fobimdi hıa yukarı tırmannaya devam ettim.Korkmuştum ciddi anlamda çok korkmuştum.Biraz dinlendikten sonra yukarı çıkmaya devam ettim.Kafamı kurcalayan bir soru daha oluşmuştu ne harika ama! O ses kime aitti?Niye onu oraya koymuşlardı?Son basamakları tırmanırken elim sert bir şeye değdi.
"Akay!"dememle ellerimin kayması bir oldu.Tek tutunacım Akay'ın bacağıydı.Bir an ne olduğunu anlamadan Akay'ın pantolonu çıktı.Hayatımda bir erkeği çıplak (!)görmekte mi olucaktı?Akay ne yapıcağını bilemez bir şekilde bakarken kollarım daha fazla dayanamayıp kendini aşağı bıraktılar.Akay'ın pantalonuyla birlikte.
Geciktirdiğim için üzgünüm anca yazabildim 1,89K olmuşuz.Nerdeyse 2K olucaz okuyan herkese çok çok çok teşekkür ediyorum
Vote ve yorumlarınızı esirgemeyin lütfen :)