Lee Taemin, böyle birisi değildi. Bundan birkaç yıl öncesine kadar, oldukça sevimli ve sessiz bir çocuktu. Ne oldu, ona ne yaptılar bilmiyordu ama o gerçekten böyle değildi. Çocuksu heyecanlar ve sevinçleri vardı. İçine sığdıramadığı gülüşleri ve kayıp giden hayalleri vardı herkes gibi.
O zamanlar, kendisinden bile önemliydi onun için arkadaşları. Çünkü bu sessiz çocuk için hayatı katlanılabilir kılan tek şeydi onlar. Asla olmayan gerçek ailesini bulmuş gibi hissediyordu. Ve onları kaybetmemek için elinden gelen her şeyi yaptı. Ama olmadı. Bir gün o canından çok sevdiği arkadaşları da ona sırt çevirdi. Ve o an içindeki o sessiz çocuğu öldürdü Taemin. Fakat kimse fark etmedi. Sonuçta, hala nefes alıyordu.
Baştan başlayalım. Sonuçta, kötü karakterlerin bile anlatmaya değer bir hayatı vardır. Gerçi, Taemin anlatsa da kimse anlamazdı ama, belki de siz anlarsınız.
Yetimhanede doğup büyümüştü Taemin. On iki yaşına kadar o soğuk yetimhane ev diyebileceği bir yerdi onun için. Oldukça güzel bir çocukluk geçirmişti ailesi olmamasına rağmen. Onlara ne olduğunu merak etse de hiç öğrenmeye çalışmadı. Sonuçta, halinden memnundu.
On iki yaşına geldiğinde orta gelirli bir aile tarafından evlat edinildi. Şanslı bir çocuk olduğunu düşünüyordu. Oldukça sevimli insanlardı yeni ailesi. Taemin'e harika davranıyorlardı. Sanki kendi çocuklarıymış gibi. Çok zaman geçmeden alıştı minik çocuk onlara. Liseye başlayana kadar her şey tıkırında ilerlemişti.
Harika bir arkadaş ortamı ve mükemmel bir ailesi vardı. Yetim bir çocuk daha ne isteyebilirdi ki?
Sonra bir gün, okuldan eve geldiğinde annesinin başına toplanmış ve ona teselli veren insanlar olduğunu gördü. Dediğim gibi, Taemin oldukça akıllı bir çocuktu. Babasının öldüğünü anlamaması mümkün değildi.
Bir iş kazası olduğunu söylediler ona. Annesi için güçlü durmaya çalıştı. Ve başardı da. Arkadaşları sayesinde. Ama annesi için aynı şeyi söyleyemeyiz. Kadıncağız kısa bir süre içerisinde dayanamayıp çocuğunu terk etti. Kim bilir şimdilerde nerede ve ne yapıyor.
Annesi de gidince elinde kalan tek şeyi arkadaşlarıydı küçük Taemin'in. Ve piyanosu.
Bir gün piyano kursundan dönerken, birkaç kadının konuştuklarına şahit oldu. Kadınlardan biri 'Koskoca Holding, ne iş kazası. Hoş olmayan işler yapıyorlardı zaten. Adamı da kobay faresi olarak kullanıp bir süre sonra öldürdüler büyük ihtimalle' gibisinden bir cümle kurmuştu. Ve evet, bahsettikleri kobay Taemin'in babasıydı. Ne trajedi öyle değil mi?
Gelin size daha trajedik bir şey söyleyeyim. Taemin'in babasının çalıştığı Holding, Minhyuk'un babasına aitti. O zamanlar bu iki çocuğun da hiçbir şeyden haberleri yoktu tabi. Bir şeyleri anlamaya başladığında ilk suçladığı kişi Minhyuk oldu Taemin'in. Ondan sonra araları bozulmaya başladı zaten. Sonrasında olayın çocukla bir alakası olmadığını anladı tabi. Ama çok geçti. Minhyuk onu affetmezdi.
Hala konuşmaya devam etmelerine rağmen, eskisi gibi olmuyordu işte.İkilinin tartışmasının sebebini öğrenen Yuta ve Johnny ise boş durmayıp en yakın arkadaşlarından biri olan Taemin'e bir tuzak kurdular. Taeil'de bu işe zorla dahil olmuştu. Anladığınız üzere Taemin'in ellerinden herşey tek tak kayıp gitti. Ailesi, arkadaşları, piyanosu.
Sonra büyüdü. Güçlendi. Akıllandı. Ve intikam için geri döndü. Önce Kibum ile yakınlaştı. Hem aileye hem de şirkete girebilmek için. İstediği gibi oldu ve kaleyi içten feth etti. Fakat hesaba katmadığı bir şey vardı. Kibum'a çok bağlanmıştı. Ona ihanet edemezdi. Yapısı böyleydi işte. Lanet.
Her şeyi Kibum'a anlattı ve birlikte Bay Lee'yi öldürmek için bir plan hazırladılar, sonrasına gerçekleştirmek için. 'Bir insan neden babasını öldürmek ister?' diyorsanız cevabı çok basit. Miras. Kim Kibum, saf bir kötüydü. Ama Taemin, dünyanın en kötü insanı olsa bile onun yanında dururdu. Sonuçta, kendisi de pek iyi birisi değildi.
Kibum, hem eskilerden kalma bir hırs hem de miras paylaşımı yüzünden Minhyuk'dan nefret ediyordu. Onu incitmek istedi, Taemin'de bunu seve seve kabul etti. Ve onun elinden en sevdiği şeyi aldı. Yoo Kihyun'u. Tıpkı zamanında kendi elinden piyanosunun alındığı gibi.
Fakat içi soğumadı. Çünkü derdi Minhyuk ile değildi. Yuta ve Johnny'den intikam almak istiyordu. Nasıl yapacağı konusunda en ufak bir fikri yoktu tabi. Hala da olmadığı gibi.
'Belki de sadece hayatıma devam edebilirim' diye düşündü bu işleri bir kenara bırakıp. Müzik yapmaya devam etti. Ama olmadı. Çocukken bütün şansını kullanmıştı sanki. Herşey ters gidiyordu. Hayatına devam edemeyince, intikam planına devam etti.
Bay Lee öldü, Johnny işinden oldu, Yuta sevgilisi ile ayrıldı. Hepsi Taemin'in planıydı. Kibum'da çoğu şeye dahildi tabi. Olayların ucu haliyle Minhyuk'a dokunuyordu o yüzden.
Ve sonra düşündü Taemin. Kibum'un zafere giden yolda kendisini bir araç olarak kullandığını düşündü. Minhyuk bunu asla yapmazdı. Taemin'de yapmazdı.
Düşünmeye devam etti. Ailesinin bunu istemeyeceğini düşündü. Kim çocuğunun böyle biri olmasını isterdi ki? Lee Taemin, düşündü. Hayal kırıklığı olduğunu düşündü.
Ve o çok istediği intikamı tam olarak alamadan. Babasının yanına gitti. Kendisine hiç acımadı ve geride kalan kimsesi olmadığı için vicdan azabı çekmedi. Kendisine göre, cehennemde yanmayı hakediyordu.
Cesedi Kibum tarafından bulundu. Etrafında başka kimse yoktu zaten. Kim Kibum, ilk defa acı çekmişti. Hayatında ilk defa birisini kaybettiği için gerçekten üzülmüştü, Taemin'in sandığının aksine. 'Belki de bu tanrının bana verdiği bir cezadır?' diye düşündü. Ve inanır mısınız bilmem ama, o çok istediği şirketini bile bırakıp karısıyla birlikte uzaklara gitmeye karar verdi. Herşeyden uzakta ve mutlu mutlu yaşadı devam eden hayatı boyunca. Lee Taemin'i bir gün bile unutmadı tabi.
Her hikayede olduğu gibi, bu hikayede de bir yanan vardı başından beridir. Ama o kişi hiçbir zaman Lee Minhyuk olmadı. O kişi hep Lee Taemin'di. Fakat siz bunu hikayenin sadece ana karakterlere ait olan kısmını bildiğiniz için anlamadınız.
Gerçek hayatta da bu böyle değil midir zaten? Hikayenin bilinen tarafı ile ilgileniriz. Kendimize göre kötü bir karakter seçeriz bütün suçları onun üzerine yıkarız. Çünkü o karakterin hayatını, hiçbir zaman tam çıplaklığıyla bilmeyiz. Veya bilmek istemeyiz.
Bana göre bu hikayede ölmeyi veya sürünmeyi hak eden karakter Taemin değil, Kibum'du. Veya Yuta. Ama maalesef, kötü insanlar asla hak ettikleri sonu yaşamazlar. En azından gerçek hayatta.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Who Are You, Kihyuk ✓
FanficYoo Kihyun, kariyeri için Lee Minhyuk'u terk etmişti. Fakat yıllar sonra Kore'ye döndüğünde, verdiği ilk konserde onu gördü. Ve ikisinin de hayatları büyük ölçüde değişti. - Kihyuk, Jookyun, 2Won - Düz yazı, Texting, Instagram Not: Hikayede başka gr...