7

399 48 21
                                    

taehyung, biraz donuk hissediyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

taehyung, biraz donuk hissediyordu. üzerinde oturduğu koltuk kalitesizdi, yayları kalçasına batıyordu ve sırtı pek rahat değildi. yine de rahatına düşkün biri olarak bunu umursamadan öylece oturuyor ve jeongguk'un duştan çıkmasını bekliyordu. elleri iki yana açtığı bacaklarının arasında sallanıyor, gözleri boşlukta dolanıyordu. dakikalar öncesinde olan şey onu sersemletmişti. jeongguk'un gözlerine bayılıyordu, en korkutucu hâliyle hem de. sanki gökyüzünden çalınmıştı gözleri, fazla yapay ancak bir o kadar etkileyici oyuncak bebek gözlere sahipti. duygularını onlar yardımıyla aktarabiliyordu, karşısındaki bir saniye içinde mum edebilecek kadar güçlüydü. öyle de olmuştu. taehyung'u sessizlieştirmiş, tamamen sözlerine uymasını sağlamıştı.

jeongguk odaya girdiğinde taehyung'un gözleri onu bulmuştu. tamamen ifadesiz sayılmasa da jeongguk için şaşırtıcıydı. konuştukları ilk günden beri kelimeleri arsızca dans ettiren esmer, süt dökmüş kedi gibi görünüyordu.

jeongguk'un kirpikleri ağırca hareket etti, taehyung'u pek de seri olmayan bir şekilde süzüp başını iki yana salladı. "sana yapmak istediklerim hakkında hiçbir fikrin yok." karşısındaki koltuğa geçip oturdu. "hayal edebileceğinin çok daha ötesinde taehyung, bunu tahmin bile edemezsin."

"onları söyleyip beni uğraştırmamaya ne dersin?" taehyung başını sol omzuna doğru yatırdı, kıvır kıvır saçları bununla birlikte hareketlendi, neredeyse sol gözünü kapatıyorlardı.

"ı-ıhm, seni uğraştıracağım." jeongguk keyifsizce güldü. "başına büyük bir bela aldın, pişman olacaksın."

"ben anı yaşarım, pişmanlık hayatımda pek yer kaplamaz." taehyung arkasına iyice yaslandı. jeongguk'un odada oluşu, olmayışından daha rahatlatıcıydı. onun gözleri önünde olmasından hoşlanmıştı. "şu an neden buradayım? çünkü istiyorum. günlerdir bunu istiyorum ve sen-" sinirle güldü. "sen beni görmeye gelmedin bile. aramızda bir elektrik olduğunu sanıyordum jeon, bu tek taraflı bir şey miydi yani?"

sorusu fazla alay barındırıyordu, jeongguk oradan duyguları çekip çıkarmada zorlanmadı. gülümsedi. "benim ne olduğumu biliyor musun?"

"bunu bana sen söyleyeceksin."

"şaşırt beni."

"yamyam?"

"bir kabileden değilim." jeongguk hayal kırıklığına uğramış gibi başını iki yana salladı. "daha yaratıcı olmanı beklerdim."

"ah kusura bakma," dedi taehyung. "her gün olağanüstü bir yaratıkla karşılaşmadığım için daha kalıplaşmış isimlerle idare edeceksin." jeongguk gözlerini devirdi ama sözlerinin üzerine başka bir şey söylemedi. yalnızca dik dik baktı, taehyung iç çekti. "koskoca gezegende sadece insanların yaşadığını düşünmüyordum tabii ama diğer varlıklar hakkında kafa yoracak biri de değilim. varsa ve görmemiz gerekiyorsa, çıkar zaten karşımıza ve bilim insanları da onlara bir isim verir, olur biter."

defián | taeggukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin