❥ 28

16.9K 984 118
                                    


------

Mutluydum, huzurluydum; kendimi, bedenimi, ruhumu dinlendiriyormuş gibi hissediyordum. Çünkü onun, Ahi'nin yanındaydım. Hiçbir zaman aksi olmamıştı. Bedenim komut alır gibi onu görüp, kokusunu hissetmemle dünyadaki her şey değişiyordu.

Kuş cıvıltıları, yeşilin en güzel tonuyla mavi gökyüzünün altında yürüyorduk. Dershanemiz yıl içinde öğrencilerin birbirleriyle daha iyi anlaşıp kaynaşması için İzmir'in tatil köylerinden birine gezi düzenlemişti. Şu anda dershanedeki çoğu öğrenciyle birlikte baştaki öğretmenlerin yönlendirmesi ile geziyorduk. Burada olmamın sebebi ise sadece Ahi'ydi. Onunla zihnimde daha fazla anıya yer vermek istiyordum.

"Çok güzelmiş gerçekten!" Ömer heyacanla yanımda yürürken istemsizce kolu da koluma değiyordu. Bunu önceden olsa sorun etmezdim lakin Ahi'nin dokunuşları vücudumdan silinip gitmesin diye başka hiç kimsenin dokunmasını da istemiyordum.

"Sen de beğendin mi?" Sorusuyla başımı sallarken amacım Ahi'yi bulmaya çalışmaktı. Dakikalardır grubun içinde görememiştim.

"Bu arada sinemaya ne zaman gidiyoruz?" Birkaç adımla önüme geçerek sordu bu sefer.

"Bu hafta içinde olabilir." Dedim daha fazla bu buluşmayı ertelemek istemez gibi.

"Güzel!" Güldü. "İkimiz için çok güzel film seçeceğim. Akşamına da yemek yeriz."

Tebessüm ederek karşılık verdiğimde gözlerim hala onu arıyordu. Etrafta görülüp gezilecek bu kadar şey olmasına rağmen gözlerimin sadece onu görme isteği bağımlılıktı. Çok güzel manzaraya bağımlı olmuştum, baktıkça bakasım geliyordu.

Baştaki öğretmen durduğunda herkes onunla birlikte yürümeyi bırakmış ve karşıdaki teras manzarasını izlemeye başlamıştı. Her ne kadar anın tadını çıkarmaya çalışsam da onu merak ediyordum. Ve bu merakım telefonuma gelen birkaç mesajı ile son bulmuştu.

Ahi : Sol tarafındaki büyük ağacın yanındayım

Ahi : Bekliyorum seni

Mesaja sırıtarak baktım ve soluma dönerek dediği büyük ağaca doğru yürümeye başladım. Diğerleri oldukları yerde dururken şu anda Ahi'nin yanına gitmek ayrıcalıktı benim için.

Kalbim hızlandı, ağzım kurudu, kanım çekildi ona giderken. Vücudum, ruhum tepki veriyordu onun yüzünden. Adımlarım daha da hızlandı bir an önce kavuşmak ister gibi. En sonunda ağacın yanına geldim.

"Ahi?" Adını seslendim ağacın etrafında onu ararken.

"Burdayım." Bileğimden tuttu. Kalbim artık bileğimde atıyordu. Kurak topraklara yağmur yağmış gibi çiçekleniyordu dokunduğu her yer. "Geldin." Dedi, dudakları kıvrıldı. Ne de çok yakışıyordu ona tebessüm etmek.

"Geldim." Mutluluğumu saklamadım. Kocaman güldüm. Bileğimi tutan sıcak parmaklarını öpmek istedim. Bana bakarken parlayan gözlerine en çok ben bakmak istedim.

"Uzaklaşmak ister misin?" Başıyla grup halinde dolaşan sınıfı gösterdi.

"O-olur." Heyecanlanmıştım. Onunla baş başa kalma düşüncesi ne güzel rüyaydı böyle.

Seviyorsan Fısılda Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin