---♡---
"Gözler kalbin aynasıdır, eğer sen o gözlerde kendini gördüysen bilki onun kalbine de aitsin." Dizlerine örttüğü şalının kenarlarıyla oynuyordu. Ağzından çıkan her kelimeyi önceden yaşamış gibiydi. "Ve kalbine ait olduğun biri seni asla bırakmaz kuzum." Yorgun mavi gözleriyle bana baktığında ellerinden tuttum sıkıca.
"Peki sen Menekşe hanım, birinin kalbine ait olabildin mi?"
"Sadece kalbine değil, ruhuna da aittim ben. Ahh Çakır gözlüm, bu dünyadan göçeli yıllar oldu ama biliyorum ki o hep benim yanımda. Asla yalnız bırakmadı beni." Gözleri doldu boncuk boncuk. Onu üzdüğümü düşünürken küçük dudaklarındaki tebessümle bunun sadece buruk bir özlem olduğunu anlamıştım.
"Nasıl anlıyorsun, yani yanında olduğunu?" Olur da bir gün Ahi ile ayrı düşersek onu her daim yanımda hissetmenin yolunu bilmeyi istiyordum. Umarım bunu yaşamazdık çünkü ben aşkı mutlu sonlarla sevmiştim.
Ellerimi daha sıkı tutup başını odasının penceresine çevirdi. Tebessümü daha da büyüdü.
"Şu güzel gökyüzünün içinde mesela, bir kuşun cıvıl cıvıl öten sesinde, gece parlayan ayın ta kendisi o." Onun için aldığım bir demet çiçeğe bakıyordu şimdi. "Mis kokulu çiçek, güzel olan her şey o yavrum. Güzelliği gördüğüm her şeyde onu görüyorum ben. Çünkü o bana dünyayı güzelleştiren tek kişiydi."
Ağlamak istedim. Menekşe hanımın sevdiği adamı bu kadar güzel tabir etmesi, aşklarının bu kadar özel olması bana bile dokunmuştu. Ahi ile kendimi görmüştüm cümlelerinde.
"Ne güzel sevmişsiniz birbirinizi. Eşiniz de çok şanslıymış, birbirinizi bulmuşsunuz."
"Biz hiç evlenemedik ki..." Gözünden süzülen bir damla yaş yanağından süzülürken bakışları elindeki alyansın üzerine düştü. "Düğün gününde öldü güzel gözlüm, hiç kavuşamadık biz."
Kalbim titredi. Bu son, bu hisler çok tanıdıktı sanki. Kalbimde bunun hissiyle çarpıyordu.
Sustum öylece. Ellerinden daha sıkı tutsam da onun içindeki boşluk asla dolmayacaktı.
"Ondan sonra kimseyi de sevmedim, sevemedim zaten. Sevmek istemedim. Söz verdim ben kanlı gelinliğimle. O mezara kalbimde sadece onun sevgisiyle girecektim. Eh, sözümde durdum da, baksana ölüm artık kapının bir karış arkasında beni bekliyor."
"Beni bırakma lütfen.." Sıkıca sarıldım boynuna. Hayatıma birden dahil olan güzelliklerden biriydi Menekşe hanım. Hayatıma aşkın girmesine sebep olan da oydu. Sevginin en güzel hali onun kalbinde de vardı ve bunu benimle doya doya paylaşıyordu. "Benim için çok değerlisin Menekşe hanım, eğer sen gidersen yalnız kalırım ben."
"Merak etme seni o maşukla kavuşturana kadar ölmeyi düşünmüyorum." Güldü kıkır kıkır. Elleriyle saçlarımı okşuyordu.
"Eğer evlenirsek nikah şahidim sen olacaksın. En yakın arkadaşım sensin benim."
"Nedimen olmak istiyordum ama ben."
Küçük kahkaham ikimizin arasında dolaştı öylece.
"Tamam nedimem sen ol. Ama yeter ki ol."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seviyorsan Fısılda
Novela Juvenil❧ çünkü o şiirlerin içindeki sevgiliydi aşkı hak edenlere ithaf edilmiştir