Tüm gece mumun başında titreyerek bekledim.Uyuyamadım.Bu korkuyla uymama imkan yoktu.Ayrıca merak ettim.Eğer bu dünyada iskeletler varsa başka ne gibi garip yaratıklar var?
Güneş hafifden doğmaya başladı.Elimde mum ile evi yavaş yavaş gezdim ve pencerelerden dışarı baktım.İskelet evin etrafında dolanıyordu.Evimin bahçesinin ok ile kaplı olduğunu gördüm.Fazla zaman geçmeden güneç iyice belirginleşti ve iskelet dahada hızlı hareket etmeye başladı.Güneşin çıkması ile birlikte iskelet ilk önce kızardı ardından alev aldı ve etrafta yanarak dolaşmaya başladı.Kısa bir süre sonra ise yok oldu.
Bu durum kafamdaki soru işaretlerini yok etmişti.Demek ki bu canavarlar geceleri çıkıyorlardı ve güneşin ışığına dayanamayıp yanıyorlardı.Bu durumda gündüzleri dışarıda dolaşmamda bir problem yoktu. Mumu bırakım elime bıçağı aldım ve evimden dışarı çıktım.İlk önce bahçemdeki iskeletin yok olduğu yerdeki kemiği aldım ve okları topladım.Ardından eve girip kendime yiyecek bir şeyler hazırladım.Yiyeceklerin çoğu bozulmuştu.İşe yaramayacak olanları attım.
Şu an aklımda tek bir soru vardı "Bu dünyada nasıl yaşayacağım?" İlk olarak barınağım olmalı ki var.İkinci olarak su ve yiyecek ihtiyacımı karşılamalıyım.Yiyeceğim tükeniyor evde bir miktar su var ama yakında bitecek...Yapmam gereken çevreyi dolaşıp tatlı su ve yiyecek bir şeyler bulmak...
Evimden dışarı çıktım ve etrafı dolaşmaya başladım.Ormanın içinde tatlı su ararken nasıl gerçek dünyaya dönebileceğimi düşündüm.Elektrik bulmak tek çare.Aklıma gelen tek fikir ise yıldırımı kullanmak.Sanırım paratoner ile bu işi halledebilirim.Ama onu nasıl yapacağım ayrıca yapsam bile bu enerji bilgisayara fazla gelecektir.Eğer bilgisayara bir şey olursa bir daha asla geri dönemem...
Biraz ilerledikten sonra akan su sesi duydum.Hemen sese doğru koştum.Gerçekten büyük bir nehir bulmuştum.Çevredeki bir dağın tepesinden geliyordu.
Suya yaklaşıp çok az içtim.İçilebilir tatlı su.Ayrıca aktığı içinde temiz ve çok soğuk.Kesinlikle bu nehri bulmam çok güzel oldu.Su kaynağım hazır.Yiyecek bulmak kaldı geriye.Dereden akan suya baktığımda yiyecek için aklıma harika bir fikir geldi.Balık.Balık yiyecek kaynağım olabilir.Olta yapmam gerek.İp ve çevreden bulduğum odunlarla güzel bir olta yapabilirim.
Nehirden gelen suyun nereye gittiğini merak ettim ve nehri takip ettim.Tüm yol harikaydı.Kesinlikle görüntü çok güzeldi.Yürürken elimde bir bıçak olduğunu tamamen unutmuştum.Sonuçta hiçbir tehlike ile karşılaşmamıştım.
Derenin kenarında ilerlerken çevrede birkaç yumurta buldum ve bu yumurtaların hemen yanında bir tavuk.Yumurtaları alıp tavuğa baktım.Bir gün aç kalmamak için onu kesebileceğim aklıma geldi ve hemen bu fikri aklımdan çıkardım.
Nehrin sonu çok büyük bir mağaraya açılıyordu.Mağaradan su yere düşüyor ve küçük bir gölcük oluşturuyordu.Mağaraya baktım.İçeriden garip sesler geliyordu ve bir şeyler hareket ediyordu.İlk önce korktum.Ama mağaraya biraz daha dikkatli bakınca etrafında kömür olduğunu gördüm.Kömür madeni olabilir mi?Eğer öyleyse ışık sorunum tamamen çözülecek.Ama bu mağaraya girebilecek cesaret olmalı için işinde.Elimdeki bıçağı sıktım.Bu yaratıklar ışığı sevmiyor.Bu durumda mağaranın içine saklanmış olabilirler...Ama benim ışık bulmam gerek ve ne olursa olsun bu mağaraya gireceğim.Eğer gerekirse güneş ışığına çıkarım ve yaratıklardan kurtulurum.
Mağara çok karanlıktı ve garip sesler geliyordu.Çevreden 3 tane kömür topladım.Yarın çantam ile gelip biraz kömür toplayacaktım ve yavaş yavaş mağarayı araştıracaktım...