Bölüm 3

35 25 13
                                    

Ölümler beni  hep korkutmuştur. Bunca zaman geçirdiğin , yaşamak  için bu kadar çaba sarf ettiğin   dünyadan bir anda çekip gidiyorsun, hem de  istemediğin bir zamanda.

İntihar etmeyi çok düşündüm ama hiçbir zaman bunu kendimde  yapacak cesaret bulamadım bir söz okumuştum. "İntihar etmeyi düşünmek korkakların işidir intihar etmek ise cesurların yapacağı şeydir. " Ben hep düşünmekle kaldım, ben belki de bir korkaktım.

Annemin başucunda ağlamaya devam ettim. Bağırıyordum "Anne uyan" diye ama hiçbir ses vermedi. O da mı beni bırakıp gidecekti o da mı bu dünyada beni yalnızlığıma terk edecekti.

Annemin o soğuk bedenine sarıldım. "Uyan artık seni kaybetmek istemiyorum. " Hiçbir karşılık vermedi. "Anne konuş benimle" diye bağırdım ses vermiyordu, ölemezdi annem beni terk edemezdi.

Bir anda kapı çalmaya başladı hızlıca ayağa kalkıp duvarlara tutunarak yürüdüm kapıyı açtım. Karşımda  siyah saçlı uzun boylu birinin gözü mavi diğerinin ise ela olan iki adam ve uzun saçlı kısa boylu genç  bir kadın sağlık çalışanı vardı. Hızlıca içeri girdiler peşlerinden ben de odaya doğru  gittim. İlk önce benim yaptığım gibi annemin nabzını ölçtüler sonra  daha da   hızlandılar.

"Anneme bir şey olmayacak değil mi? Onu kurtaracaksınız annem beni bırakıp gidemez." Bana hiçbir şey söylemediler sadece arkadaki kadın "Sakin olun hanımefendi elimizden ne geliyorsa yapacağız" dedi sonra da daha konuşmadı.

Kendi kendime anneme bir şey olmasın onsuz  ben yaşayamam diye ağlamaya başladım anneme bir sedyeye  koydular sonra da hızlı bir şekilde aşağı ambulansın olduğu yere indirdiler. Peşlerinden ben de ilerledim kapıya bile tam çekmemiştim hızlı adımlarla merdivenlerden aşağı iniyordum. Düşecek gibiydim. Kalbim hiç olmadığı kadar canımı acıtıyordu. Kalbimi içimden söküp atasım geliyordu.

Ambulansın olduğu yere kadar indik. "Ben de geleceğim sizin ile"  deyip ben de arkadan ambulansa bindim. Ağlıyordum elim ayağım her yerim titriyordu. Annemsiz ben ne yapardım. Hastaneye az kalmıştı, zaten evimizde hastaneye yakındı.

Ambulans durdu ambulansın kapısını açtılar. İlk önce annemi indirdiler sonra ambulansın önünde bekleyen doktorlara "Hacer Ulusoy elli iki  yaşında evde baygın bir şekilde bulundu nabzı çok yavaş atıyor" dedi. Sonra  da hızlı bir şekilde içeriye geçtiler peşlerinden bende gittim. Ameliyathanenin önüne kadar ilerledim. İçeri girmek için uğraştım ama hemşire beni durdurdu "Siz giremezsiniz lütfen bize zorluk çıkartmayın" deyip önümde durdu oradaki koltukların birinde oturdum.

Bekledim, beklemek en zor da hastanelerde oluyormuş. Aklım çalışmaz duruma geldi sanki canımdan bir parça kopuyordu. Hastanede her oturduğum dakika için bir nefesim gitti sanki her dakika öldüm. Bir doktorun ameliyathaneden çıkması için güzel bir haber vermesi için saatlerce bekledim.

Ağlamaktan artık gözümde yaş kalmamıştı. Elim ayağım  bütün vücudum  titriyordu o an ameliyathaneden bir doktor çıktı. Hızlıca tutunarak ayağa kalktım., önüne doğru gittim. Kekeleyerek  "Annem nasıl" diye sordum . Mutsuz bir şekilde bana baktı alnında terler vardı, çok yorulmuş gibi duruyordu. Mutlu bir haber almak için şu an can atıyordum. Doktor bana doğru daha çok yaklaştı ve " Maalesef anneni kurtaramadık hastaneye gelmek için geç kalmış"

O an başım döndü sanki ayaklarımın bağı çözülmüştü. Bir anda yere düştüm. İlk önce gerçek olduğuna inanmak istemedim ama yalan olmadığını da biliyordum. Bu cümle artık beni dayanılmaz bir acının içine düşürmüştü vücudum artık bu acıya dayanamamıştı.

Gözlerim kapanıyordu  etrafımı bulanık görmeye başlamıştım. Son duyduğum ses hızlı olun   oldu. Gerisini de hatırlamıyorum.

Uyandığımda sessiz bir odadayım. Etrafıma baktım kolumda bir serum vardı hava karanlıktı. "Neredeyim ben" diye bir düşündüm sonra aklıma doktorun dediği cümle geldi" Maalesef onu kurtaramadık. " gözlerim tekrar doldu  ağlak biri değildim ama bu düşünceler hemen gözlerimin dolmasına sebep oluyordu" Annee"diye bağırdım sonra tekrar  bütün gücümle bir daha " anne gel neredesin" bağırdım  sonra odanın  kapısı açıldı bir hemşire girdi. "Uyanmışsınız nasılsınız" dedi.

Hayalin  Ötesinde Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin