Yazarın anlatımıyla;
Gökyüzünde yıldızlar süzülürken karanlık bir ruh yükseldi semaya.Bir beden daha ıssız bir sokakta ruhunu teslim etti sonrada sonsuz bir boşluğa çıktı.
Arkasında ise bir kız kaldı, dizlerini yere koymuş ellerinden kıpkırmızı kanlar akan ruhu ölmüş bir kız.
Bu onun yüzünden olan ikinci ölümdü...O geceye üç şahit tutuldu...
Daha bikaç gün önce tanıdığı bir adam, birkaç dakika önce kurtardığı bir kadın ve önceden öldürmüş olduğu bir bedenin ruhu....Ellerimden kıpkırmızı kanlar dizlerimin üstüne doğru süzülüyordu. Dik dik ellerime bakıp " Ben bunu yapmak istemedim, ben kimseyi öldürmem, ben kimseyi öldürmedim diye sayıklıyordum ama olmuyordu. İçimdeki o kötü kadının sesi susmuyordu.
Her saniye aralıksız konuşan o kötü kadın ;
Bak o kanlar senin yüzünden çıktı. Sen bir katilsin Oğuz 'da senin yüzünden ölmüştü. Bu adam da senin yüzünden öldü. Kötülük senin ruhuna işlemiş sen çok kötü bir kızsın diyordu.Kaçmak istedim vicdanımın sesinden içimdeki gürültülü kavgadan kaçıp uzaklaşmak istedim ama bu imkansızdı.
Kaçamadım...Yavaşca kanlı ellerimi kaldırıp kulaklarımı kapattım sanki kulaklarımı kapatınca bütün seslerden kurtulurum zannettim ama olmadı.
Kurtulamadım...Bu gece bu savaşı içimdeki kötü kadına karşı kaybettim sonra da yavaşca gözlerimden yaşlar çıkmaya başladı. Bu yaşlar içimdeki bütün kötülükleri ellerimdeki bu kirli kırmızıyı temizlesin istedim. Bu gece canım yansın da bu kabustan yarın çıkayım istedim.
Çıkamadım...Vicdanım beni bırakmadı sanki öldürdüğüm yabancı kötü bir beden değilmişte çok sevdiğim biriymiş gibi canlandı zihnimde.
Bir anda gözümün önüne Oğuz geldi. Yavaşca önüme diz çöktü. "Bak peri kızı yine senin yüzünden bir bedeni bir ruh daha terk etti. Hatırlarsana benim arkamdan da böyle ağlamıştın canının yandığını söyleyip hep inkar etmiştin. Hatırlasana Lara ben senin için nasıl ölmüştüm. Canın nasıl yanmıştı sonra nasıl pişman olmuştun hatırla artık dedi.Sonra yavaş yavaş bir şeyler zihnimde kesik kesik canlandı.
28 Haziran 2022
O gün erkenden kalkmıştım. Oğuz beni denize götürecekti gemiye binecektik. Ne kadar da heyecanlıydım. Üstüme denizle uysun diye mavi renkte kısa bir elbise giymiştim. Saçlarımı da açmıştım rüzgar esince savrulsun birbirine karışsın istemiştim. Sonrasını tam hatırlamıyorum. Bir şekilde Oğuz ile gemiye binmiştik. Kollarımı açıp gözümü yumuyordum uçsuz bucaksız çok güzel bir yerdeyim.
Deniz insanı anlar mıydı. Sanki en çok anlaşıldığım yerdi burası, kimsesiz sessiz sakin sadece içindeki dalgalar ile boğuşan onlarca su damlacığından ibaretti. Deniz, aynı içindeki sesler ve duygular ile boğuşan bana benziyordu.
Gözlerimi açıp arkamı döndüm ve Oğuzu yanıma çağırdım. "Burası bana bize ne kadar benziyor bu deniz bizim olsun içindeki su damlaları sevgimiz o küçük dalgalar da küçük tatlı kavgalarımız olsun. O masum yüzen balıklar çocuklarımız olsun. Bu kocaman uçsuz bucaksız deniz biz olalım" dedim.
Öylece bana baktı. Dediklerim kalbinde birşeyleri kımıldattı sanki. Sonra da hüzünlü bir yüz ifadesi aldı yüzünü. "Bu deniz beni boğar peri kızı biliyorsun ben denizden korkarım sen olmasan buraya gelemem sen varsın diye burdayım" dedi.
Güldüm gözlerimin içine bakıp masumca güldüm. "Boğulursak da beraber boğuluruz bu deniz seni yutarsa ben sağ mı kalırım. Ben de boğulurum aldığım nefes bile beni boğar. Sensiz aldığım oksijen bile bana zarar" dedim.
![](https://img.wattpad.com/cover/317315472-288-k412466.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayalin Ötesinde
General FictionHer son yeni bir başlangıçtır derler. Bu bir sondu belkide yepyeni bir başlangıç... Bu kendini ateşe atmaktı. Kendi ellerimle canımı başkasının ellerine vermiştim . O herkes için öldü. Benim kalbim ise yaralı ve her gün can çekilerek onu bulmak...