32

4.5K 413 241
                                    

Selamün aleykümmmmm, biz geldikkk

Bu bölüm biraz geçmişe gidelim dedik Ali Baha ile...

Lütfen yorumlarınızı eksik etmeyin, hayali okurlarımız bir tepki verin ksmsmdmxmc

Sınır geçildiğinde bölüm hızlı bir şekilde gelecek ...

Keyifli okumalar.

Oy sınırı 100 yorum sınırı 200

***

Sevmek her zaman can mı yakardı?

Yoksa sevmeyi bilmediğimizden mi canımız yanıyordu?

Hayatın bize sunduğu sevgiyi tam anlamıyla değerlendiremiyorduk. Bir insanı severdin, ona değer verirdin ancak hepsi bir yere kadardı bana göre.

Sevmek büyük bir yüktü, her zaman bu yükten kaçmaya çalıştım.

Ta ki...onu görene kadar.

Mehlika...

Her şey sıradan bir gecede ağlayan kızın sesini duymamla başlamıştı. Çocuklarla gittiğimiz mekândan dönüşte, ara sokaklardan birinde onun hıçkırıkları karışmıştı korna sesleri arasına.

İçimi saran merak ile sesin geldiği yöne adımlamıştım hızla. Çünkü bu saatlerde bir kadının ağlaması demek... akla gelen ilk düşünceyi düşünmek bile istemiyorum.

Sesin geldiği yöne vardığımda sırtını duvara yaslamış, ellerini yüzüne kapatarak ağlayan bir kız beklemiyordum açıkçası.

"Senden nefret ediyorum baba..." diye fısıldamıştı.

Yüzünü göremiyordum, bu yüzden, "İyi misiniz?" demiştim temkinli bir şekilde. Ellerini hızla yüzünden çektiğinde sesin geldiği yöne, yani bana döndü. Telaşla ayağa kalkarken ilk dikkatimi çeken şey kızarmış gözleri oldu.

Bir iki adım geriledim istemsizce.

Yüzü...

Çok güzeldi.

"Ayın yansıması vuruyor yüzüne..." diye fısıldamıştım farkında olmadan. Daha sonra dediğim şeyi idrak edince silkelenip kendime geldim.

"İyiyim." demişti tek nefeste ve korktuğunu belli ederek.

"Ağlarken mi iyisin?"

Gözlerini kaçırdı, telaşlı adımlarla yanımdan uzaklaştı.

O an bilmiyordu ama aklımın köşesine kazınmıştı yüzü.

Sinirli bakışlarım karşımdaki adama odaklandığında aklıma düşen anılara set çektim. Ayağa kalkıp karşısında durdum ve parmağındaki yüzüğe bakarak derin bir nefes verdim.

Daha sonra ne olduğunu anlamadan yumruk olan elim yüzüne inmişti. Beklemediği bu atak karşısında yere düşerken, "Lan oğlum, ne yapıyorsun!" diye bağırmasını bile önemsemedim o an.

Yere eğilip yakasını kavrarken, "Sen benim sevdiğim kadının yüzüğünü parmağında taşıyarak yürek mi yedin?" diye sordum fısıltılı sesimle.

Yakasındaki elimi itip sinirle ayağa kalkan Kuzey, "Bayılarak mı taktım ben yüzüğü? Planda bu yoktu ki!" dedi hayıflanarak.

Konuştukları şu an umrumda bile değildi, aklımda olan tek şey Mehlika ile bağ oluşturacak bir yüzüğü parmağında taşımasıydı.

İşaret parmağımı yüzüne sallayarak, "Bana bak lan, bu iş uzamadan bitiriyorsun yoksa bu gidişle ben seni bitireceğim," dedim ve evin içinde volta atmaya başladım.

Evleniyormuşsun Bugün | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin