Zayn'in gözünden...
Ertesi gün
Telefonuma gönderdikleri resimleri incelemeye koyuldum. O kadar etkileyici fotoğraflardı ki kendimi onları incelemekten alıkoyamıyordum.
Bir tanesinde sol koluyla sağ kolunu tutmuş alttan alttan bakıyor. Fazla sinirli. Sanırım bu bizim stüdyoya girdiğimiz zaman çekilen resim. Bir sonrakinde kocaman açtığı gözleriyle kameraya dönmüş. Diğerinde ise ben varım. Birbirimize resmen sarılıyoruz. Bakışlarımızda birbirimizin üzerinde. Sonraki resimde bana gerçek anlamda sarılıyor. Gözleri kapalı ve başını göğsüme yaslamış. Sonra benden uzaklaşmaya çalışırken çekilen bir fotoğraf. Benim onu kendime çektiğim ve göz göze geldiğimiz bir fotoğraf. Benim ona, onunsa çatık kaşlarıyla kameraya bakarken çekilmiş bir fotoğraf. Niall'a gülerken çekilmiş ve ikimizin de kameraya baktığı başka fotoğraflar. Birde... Onu platformun üstünde bırakıp gittiğimde arkamdan baktığı fotoğraf.
Çoğunda tema aynı. Bembeyaz teniyle siyah dekorda parlayan o ve siyahlığımdan gözükmeyen ben. Gerçekten masum mu yoksa masum numarası yapan bir aptal mı karar veremiyordum. Değişik bir kızdı. Mantıklı konuşuyordu ama olgun değildi. Güçlüydü ama fazla kırılgandı. Onu anlayamıyordum.
"Sence onu kıskanmam normal mi?" dedi Perrie yanıma oturup telefonuma bakarken. Telefonun ekranını kapatıp cebime koydum.
"Egoist birisisin. Kıskançlığın gayet normal" dedim.
"Acaba neyini kıskanıyorum?" diye sordu. Sinirlerimi zıplatmakta birebirdi. Koltukta ona doğru dönüp"Ben söyleyeyim" dedim. "Yönetim seninle sadece albüm çıkışlarında bir arada olmamızı söylerken onunla sürekli beraber olmamızı söylüyor. Bu bir. İkincisi Seninle çıkıyor olmama rağmen kimse sana Zayn kızı demedi. Hatta sana Bayan Malik diyen tek kişi de sensin. Sonra sizin grubunuz ilk çıktığında Jessie J yardımcı olmasaydı bu kadar(!) tanınacağınızı sanmıyordum. Ama onlar sadece kendi ülkelerinde yapılan bir yarışmada birinci olarak kendilerini tüm dünyaya tanıttılar. Tek başlarına! Bence bu yüzden kıskanıyorsun"
Bozulsa da belli etmemeye çalışmıştı. "Belki de" dedi "Sana aşığımdır ve sırf seni kıskanıyorumdur"
"Hiç sanmıyorum" dedim alayla gülümserken "Sen kendinden başka kimseyi sevemezsin Pez"
"Neden beni sevmiyorsun?" diye sordu ciddi bir şekilde. Ne yani haftanın konu başlığı "Sevmemek" miydi? Neden herkes bana onları sevmediğimi söylüyordu ki? Dışarıdan fazla mı sert duruyordum. Kafamı çevirip Perrie'ye baktım. Ciddi anlamda üzgündü. Belki de kendimde değişiklik yapmalıydım ve belki de artık sakinleşmeliydim. Onu kendime çekip sarıldım. "Merak etme senden nefret etmiyorum" dedim.
.......
Hilal'in gözünden...
"Bak, bak şuna bak" dedim kızlar gülmekten yere yatarken. "Niall demiş ki; Simon'ın şöyle bir huyu vardır. Moralinizi bozmak için moralinizi düzeltir.". Kızlar başka bir kahkaha krizinize girerken sayfayı çevirdim.
"Bak bir de şey demiş; Şuana kadar çoğu sevgilimden ayrılma nedenim hepsinin yemeğimi yemiş olması. Hem de benim yemeğimi. Düşünebiliyor musun?"
"Ah Nialler" dedi İlayda gözünden gelen yaşı silerken. "Çok tatlı ve komiksin"
Birden hepimiz susup İlayda'ya baktık. "Ne?" dedi gülerek. Bakışlarımızı birbirimize çevirince "Ne oldu ?" diye sordu. "Sen hafiften Niall'a mı yürüyorsun bana mı öyle geliyor?" diye sordu İrem. "Ne alakası var canım?" dedi İlayda. "Sizde ne fesatsınız canım"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
5Kız 5 Oğlan
FanfictionBiz bunların hiçbirini hayal etmemiştik. Tek düşündüğümüz yarışmayı kazanıp ünlü olmaktı. Belki de sevilmek istiyorduk hayranlarımız tarafından. Ama düşündüğümüzden de fazlası çıktı karşımıza. Hem iyi hemde kötü olarak... Karşımıza aşk çıktı, ama ol...