Hey ho :D Yeni bölüm is here! Sınavlarım başlıyor.Baştan söyleyeyim bölümler gecikebilir. Ama yazmayı kesmem herhalde. Neyse size iyi okumalar. Oy vermeyi unutmayın!
Hilal'in gözünden...
Afallamıştı. Ama bende bilmek istiyordum. Daha sonra 'oyun bitti' dediğinde üzülen taraf yine ben olacaktım çünkü. Gözlerimin içine dümdüz baktı. Kaşlarını kaldırıp ağzını açtı ama bir şey söyleyemedi. O sırada minibüsün kapısı açıldı ve Harry hafif çakırkeyif kafasını içeri uzattı.
"Selam çocuklar! Ne yapıyorsunuz?" diye sordu. Sonra kaşlarını çattı ve "Neyse. Ne yapıyorsanız ona devam edin" dedi ve geldiği gibi kapıyı kapatıp gitti. Hafifçe gülümseyip Zayn'e döndüm. "Bak ne diyeceğim" dedim gözlerimi kısarken. "Umurumda değil. İster oyun oynuyor ol isterse samimi, beni ilgilendirmiyor."
"Pekala" dedi.
"Hem zaten psikoloğum her şeyi kafama takmamamı söylüyor" dedim yerime geçerken. Umursamıyordum ama sol elim yine uyuşmuştu. Olsun. Onu da takmayacaktım. Telefonumu cebimden çıkarıp kilidini açtım. Bir mesaj vardı. Dave'dendi.
Özür dilerim yazmıştı Haberi geç gördüm. Gerçekten çok üzgünüm. Sana öyle sarılmamalıydım.
Klavyeyi açıp geri cevap yazdım. Sorun değil. Hallettim. Ayrıca senin suçun değildi.
Cevabı gecikmedi. Sanki mesaj atmamı bekliyor gibiydi. Büyük ihtimalle de öyleydi zaten.Her neyse.
Öyleydi, senin gibi ünlü birinin benim gibi bir garsonla yakınlaşmaması gerekirdi.
İşte buna ne cevap vereceğimi bilememiştim. Kaşlarımı çatıp mesajı tekrar tekrar okudum. Bu mesaja nasıl cevap verilirdi ki? Ne alakası var ayağına yatsam işin sonu onun eziklenmesiyle bitecekti. Dikkat etmeliydik tarzı bir şey söylesem aynı kapıya çıkacaktı. Şuan iki ucu boklu değnek durumundaydım.
En sonunda Bunu yapma yazabilmiştim. Neyi? Diye cevap yazdı. Aramızda statü farkı varmış gibi konuşma. Dedim. Yok mu? Yazdı. Sen dünyanın tanıdığı bir şarkıcısın. Bense basit bir turizm otelcilik öğrencisi.
Ah! Ne yaparsam yapayım kendini suçlayacak ve ezecekti. Bu yüzden En iyisi sonra konuşalım yazıp gönderdim ve telefonumu kapatarak cebime geri attım. Kafamı kaldırdığımda Zayn'in bakışları üzerimdeydi.
"Bir sorun mu var?" dedi kaşlarını çatarak.
"Umursuyorsan anlatayım" dedim.
Yüz ifadesi sinirleniyormuş gibi dursa da kafasını salladı. "Dave" dedim. Kaşlarını çatıp 'kim?' diyen bakışlarla bakınca "Hani şu bana sarılan garson çocuk" dedim. Meraklı ifadesi gitse de siniri olduğu gibi yüzündeydi. "Gerçekten üzgün olduğu ile ilgili bir mesaj atmış" dedim. "Moralini bozan şeyin bu olduğunu sanmıyorum" dedi. "Sanırım biraz kendini ezik görüyor" diye devam ettim. "Yani yanıma kendini yakıştıramıyor"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
5Kız 5 Oğlan
FanfictionBiz bunların hiçbirini hayal etmemiştik. Tek düşündüğümüz yarışmayı kazanıp ünlü olmaktı. Belki de sevilmek istiyorduk hayranlarımız tarafından. Ama düşündüğümüzden de fazlası çıktı karşımıza. Hem iyi hemde kötü olarak... Karşımıza aşk çıktı, ama ol...