5Kız 5 Oğlan

Gözüm üzerinizde

Öncelikle 1K olmuşuz!!! Çoook teşekkür ederim!! İkincisi son bölümün okunma sayısı biraz düşük kaldı sanki? Aman neyse onu ara bölüm olarak sayarız. İşte yeni bölüm! İyi okumalar...

Hilal'in gözünden...

Uyandığımda yalnızdım ve başımda tarifi imkansız bir ağrı vardı. Yüzümü buruşturarak gözlerimi ovaladım. İşte bu yüzden hiç içki içmemiştim.

Dirseğimin üzerinde doğrulup odaya göz attım. Ne ara eve geldim, ne ara üzerimi değiştirip ne ara yatağa girdim? Dün geceyle ilgili aklımda kalan son şey....

Lanet olsun!

Dün gece yanımda Zayn vardı değil mi? Ve ben ona sarılıp ağladım? Biri beni acilen öldürsün!

Üzerimde ki yorganı atıp ayağa kalktım ve bir faydası olacakmış gibi odanın içinde turlamaya başladım. Başımın ağrısı bile umurumda değildi. Sadece ne salaklık yaptığımı düşünmek istiyordum. Birden odamı kapısı çalındı ve aralanan kapıdan Çiğdem göründü.

"Günaydın uykucu" dedi gülümseyerek. "Çocuklar aşağıda. Hadi. Bugün bir röportajınız var"

Gözlerimi kocaman açarak kafamı önüme eğdim. Aşağıdaydı. Şimdi yüzüne nasıl bakacaktım? Kafamı tekrar Çiğdem'e çevirip "Geliyorum" dedim. "Sen bana bir ağrı kesici hazırlar mısın?"

"Tabi ki tatlım" dedi ve kapıyı kapatıp gitti. Bende dolabımdan krem rengi elbisemi ve kısa kot ceketimi çıkartıp üzerimi değiştirdim. Saçımı cici kız tarzı tel tokalarla yanlarını arkaya tutturup gözlerime kalem çektim ve beyaz babetlerimi giyerek aşağı indim. Hepsi aşağıdaydı. Onlara bakarken ayağım takılmıştı. Düşmesem bile tökezlemiştim. Rezil olmanın verdiği utançla kafamı önüme eğip Louis'in kahkahaları eşliğinde salona girdim.

"Günün siftahını açtın sakar kız" dedi gülerek. Bense Zayn'le aynı ortamda bulunmanın verdiği rahatsızlıktan dolayı ağzımı dahi açamıyordum.

Çiğdem salona girerken Zayn "Su içmeliyim" deyip kalktı ve mutfağa gitti. "Hapın ve bir bardak suyun seni mutfakta bekliyor" dediğinde Çiğdem'e ateş saçan gözlerle baktım. Bilerek mi yapıyordu bunlar? İstemeye istemeye de olsa kalkıp mutfağa doğru yürümeye başladım. Ben mutfağa girdiğimde Zayn daha yeni bardağına su dolduruyordu. Ona bakmamaya çalışarak tezgaha ilerledim ve Çiğdem'in peçete üzerine bıraktığı hapı elime aldım.

"Nasılsın" dedi Zayn ben bardağı kafama dikerken. Tezgaha dayanıp içtiği su değil de viskiymiş gibi küçük ama havalı bir yudum aldı elinde ki bardaktan. Dibine kadar içtiğim suyu yutup bardağı tezgaha bıraktım. "İyiyim" dedim kısaca. Sonra aramızda derin bir sessizlik oluştu. O bakışlarını benim yüzümden ben de yerde ki kilim desenli halıdan çekemiyordum. En sonunda dayanamayıp "Ben dün gece için özür dilerim" dedim kafamı kaldırıp gözlerine bakarken.

"Ah, sorun değil" dedi ve sudan bir yudum daha aldı. "Neredeyse hiç sorun çıkartmadın"