"Altay ben küçük bir organizasyon istiyorum diyorum, sen bana beş yüz kişilik alan ayarlayalım diyorsun. 1 haftada öyle bir alanı bulup, o kadar insanı getirebileceğine inanıyor musun gerçekten? Ben 50 kişi 100 kişi falan olur diye düşünmüştüm."
"Aşkım sadece takımdakiler gelse elliyi yüzü geçeriz zaten. Bunun milli takımı var, arkadaşlarımız var. Hiç olmazsa 250 diyelim."
"Tamam Altay, nasıl istiyorsan öyle olsun."
"Seni seviyorum güzelim."
"Ben de seni seviyorum kaleci ama lütfen abartmadan yap her şeyi."
"Tamam!"
"Bağırma bana!"
"Sen de bağırma bana!"
"Bana bak kaleci."
"Sana baktım Sevgi."
"Alo! Ben evlenmiyorum, siz evleniyorsunuz. Kendinize gelin. Kalkın gidiyoruz."
"Nereye?"
"Biz Sevgi'yle elbise bakmaya gidiyoruz. Sen de git kendine takım al."
"Ya bende bir sürü takım var zaten. Ben de sizinle geleyim."
"Olmaz kıvırcık. Sen sürekli yorum yaparsın orada. Yok orası güzel değil, yok o çok işlemeli, yok onun taşları çok büyük. Her şeyi de biliyorsun maşallah."
"Zevkli bir insan olmam benim suçum değil Ceycey."
"Ama senin zevkine uygun bir şeyi bulman saatler alıyorsa ve bu bizi çileden çıkarıyorsa bir sorun. O yüzden sen gidip kendine farklı bir takım alıyorsun, biz de gidip elbise bakıyoruz."
*
Ceyda'yla birlikte ilk önce bana nişanlık bakmak için uygun bir mağazaya girdik. Her şey güzel görünüyordu ama üzerime uygun bir şey bulamamıştık. Daha sonra oradan çıkıp başka mağazalara baktık. Üzerime denediklerim arasından lacivertin en koyu tonunda bir nişanlık seçtim almak için."Kız nişandan önce Altay görmesin bu renk aldığını. Sonra gider sarı takım falan alır kendine, bakar bakar güleriz."
"Ay yapar mı yapar vallahi. İçinden bambaşka bir insan çıkıyor bu aralar."
"Aslında konu sen olunca hep böyle. Sana çok aşık ve bu her halinden belli. Daha önce Altay'ı hiç bu kadar mutlu, bu kadar huzurlu görmemiştim. Seninle tanıştığı zamandan beri gözlerinin içi bile gülüyor."
"Aynısını kendim için ben de söylüyordum. Aşk insanı çok değiştiriyor."
Yüzünde buruk bir tebessüm belirdiğinde konuyu dağıtmak istedim kısa süreliğine. En azından konusu açılana dek üzülmesin istedim.
"Hadi gel sana elbise bakmadan önce bir şeyler yiyelim."
"Of çok iyi olur, çok acıkmıştım."
Bir mekana girip lahmacun söylemiştik hemen.
"Ben seninle bir şey konuşmak istiyorum Cey."
"Çok gerici bir ses tonun var, şu an korktum."
Ona gülüp devam ettim sözlerime.
"Altay nişandaki davetli listesine Rıdvan'ı da yazmış."
Kısa süreli bir duraklama yaşadı ve gözleri doldu. Çok seviyordu, belliydi ama işte gurur yapıyordu.
"Yani?"
"Senin için sorun olacaksa Altay'la konuşup gelmemesini isteyebilirim."
Bunu Ceyda ile Altay konuşsa daha iyi olurdu aslında ama o kuzeninin barışmasalar bile son kez görüşmelerini istemişti nişanda. Fakat abilik damarlarından olsa gerek ki kendisi konuşmak istememişti.
"Yok, konuşma. Yani sonuçta milli takımda birlikte oynuyorlar. Ayıp olur çağırmaması."
"Eminsin değil mi?"
"Eminim, için rahat olsun."
Konuyu bir kez daha dağıtıp olumlu yerlere çekmek amacıyla elimdeki lahmacunu bıraktım.
"O zaman daha güzel bir şey söylüyorum hazır ol."
"Dünden hazırım bebeğim."
"Seninle birlikte biz de İtalya'ya geliyoruz kısa süreliğine."
"Şaka yapıyorsun!?"
"Hayır, Altay da ben de San Francisco'dan sonra bir tatil daha yapmak istiyorduk. Hazır sen gidiyorken seninle geliriz. Hem sen oraya alışırken yanında oluruz hem de biraz gezeriz."
"Ay çok iyi fikir!"
"Evet, doyduysak hadi kalkalım da sana da bir şeyler bakalım."
"Hadi gidelim."
💙
Yazarken canım lahmacun çekti ya gece gece. Neyse uyuyayım da rüyamda lahmacun yiyeyim mmm.
Bir de okumadan kontrol etmeden atıyorum hatam varsa yazın düzelteyim <3
İyi geceler ballarım 🤍