DAĞDAKİ SON KIRLANGIÇ

234 23 5
                                    


Gözlerim hafif hafif bulanırken bana seslenen Yağıza baktım.

-Komutanım az daha dayanın helikopterin gelmesine az kaldı. 

Göz kapaklarım git gide ağırlaşırken son kez gökyüzüne bakıp kelime-i şahadeti getirdim.

2 SAAT ÖNCE :

Bu cehennemden ya çıkacaktık ya da şehit olup cennette peygamberimize komşu olacaktık.

- Kurtuluş timi son mermiye kadar direneceksiniz her bir mermi bir hain edecek anlaşıldı mı ?

-Anlaşıldı komutanım....

...

Sonunda çatışma bitmiş korkaklar kaçıp gitmişti. Tam yağızdan tarafa baktığımda onu hedef alan şerefsizi fark etmiştim. onun önüne geçerken aynı anda 2 el silah sesi duyulmuştu. Biri benim silahımdan biri hainin silahından. Bacaklarım bedenimi taşımaz hale geldiğinde olduğum yerde diz çökmüş etrafımda bana doğru koşan ekip arkadaşlarıma ve komutanıma baktım. Yüzlerindeki o telaş bana eski çaresiz olduğum o anılarımı hatırlattı. Belki geleceğim yoktu ama geçmişim peşimi bırakmıyordu. 


...

Ömer Asaf kollarında yatan yaralı bedenle gerildiğini hissetti. Belki nefes alıp veriyordu ama nabzı çok hafifti. Timinden bir yaralı daha vermek istemiyordu. Bir askerinin daha evine o acı haberi vermek istemiyordu. Gözlerinde hayat bulduğu kadını kaybetmek istemiyordu.

...

Tim hastane koridorlarını doldurmuş kimisinin abla olarak gördüğü kimisinin kardeş bildiği  Ada için dualar ediyorlardı. Koridorun başından gelen feryatla timin gözleri doldu. Bir anneye daha bu acıyı yaşatanlar için en büyük cezaları almaları için dualar ettiler. Gözleri yaşlı kadın Ömer Asafın önünde dikildi.

- İçerideki benim kızım mı oğlum. Adam o soğuk ameliyathane de mi ?

-Özür dilerim benim yüzümden oldu. Beni korumak istedi.

Yağızın cümlesiyle Figen hanım yağıza dönüp sıkıca sarıldı.

-Özür dileme evladım. Sen olsan sende Adayı korumak için kurşunun önüne hiç düşünmeden atlardın. 

içeride ise olaylar karma karışıktı.

-Doktor bey hastanın kalbi durdu.

-Elektroşok cıhazını bağlayın.

...

Kurulan uzunca sofraya baktım. özlediğim tim arkadaşlarım gülerek sofrada sohbet ediyordu. Selim beni görür görmez yanıma geldi. 

-Komutanım sizin daha zamanınız gelmedi. yalvarırım dönün. Bakın o insanlar sizin için birlikteler.

-Selimmm.... çok özledim lan sizi. Her gözümü kapatışımda sizlerin yüzü teker teker gözlerimin önünde. Bende burada kalayım sizinle birlikte. 

-Olmaz komutanım bakın arkanıza sizi bekleyenler var.

Kafamı arkaya çevirdiğimde Figen hanımı , tim arkadaşlarımı gördüm. Gözlerim zümrüt gözlere gittiğinde yavaşça simalar silinmeye başladı. 

-Rüyalarda görüşmek üzere komutanım.

....

-Hasta normale döndü. 

-Tamer hasatayı kapatmayı sana bırakıyorum.

-Tamam hocam.

Doktor Erdem dışarıya çıktığında onu karşılayan kalabalığa baktı.İçinden asker olmak demek böyle bir şeymiş diye geçirdi.

-Doktor bey kızım nasıl ? 

-Ada hanım zor ve ciddi bir ameliyat geçirdi. Maalesef ki uyandıktan uzun bir süre ayağında his promblemi olacak. Bizim için son 48 saat çok önemli. hastayı yoğun bakımın camından izleyebilirsiniz. Geçmiş olsun.

...

Figen hanım kocasının kollarına yığılıverdi. Ömer asaf ise sanki gücünün bittiğini hissetti. 





...

48 saat sonra 

Ellerimin üstündeki ağırlıkla gözlerimi açtığımda tutanın biyolojik abim Hazar CAHİT olduğunu fark ettim. Benim uyandığımı fark edince gözleri ışıldadı.

-SSu 

Ağzımdan çıkan sadece buydu. boğazım kurumuş sanki günlerdir koşuyormuş gibi yorgundum. Suyu bana dikkatlice içirdiğinde kendimi yukarı çekmek istesemde bacağımı oynatamıyordum.

-Hissetmiyorum... Bacağımı neden hisettmiyorum.

Bana üzgün gözlerle baktığında bu sefer bağırmıştım.

-SANA DİYORUMMM BACAĞIMI NEDENN HİSSETTMİYORUM. CEVAP VER BANAAA...

Benim sesimle kapı açılmış beyaz önlüklü bir doktor içeri girdi.

-Sakin olun lütfen Ada hanım. Ben doktorunuz Erdem Taşlı zor bir ameliyat geçirdiniz. Omur iliğinizden yaralandınız. Uzun bir süre bacağınızı hissedemeyebilirsiniz.

-Ne Ne kadar uzun bir süre?

-Belki 1 Ay belki 3 ay buna tamamen siz karar vereceksiniz. Fizik tedaviye hemen başlarsanız en geç 2 aya en az 3 haftaya ayağa kalkabilirsiniz.

-Çıkın ... lütfen hepiniz çıkınnn...

Herkes odadan çıktığında deli gibi ağlamış sonra gülmüştüm. komidinin üstünde duran cam bardağı kapıya atmıştım. En son hatırladığım ise hemşirenin bana gelip özür dileyerek sakinleştirici vermesiydi.





















Uzun bir aradan sonra hepinizee merhabalarrr. ben geldim canlarım. Şu sıralar ilhamımın gelmesi için herşeyi yaptım ama sonunda ilham geldi ve yazmaya başladım umarım beğenirsiniz. Hoşçakalın diğer bölümde görüşmek üzere....SEVİLİYORSUNUZ :D

DAĞDAKİ SON KIRLANGIÇHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin