Merhabalar ben geldim!
Bazı cinsel kısımlar olacak '**' şeklinde belirteceğim.
Desteklerinizi ve fikirlerinizi esirgemeyin lütfen!
***
Hızla arabadan indim ve yorgun olmama aldırmadan açılan ev kapısına doğru koştum.
"Abi!"
Kucağıma atlayan kız kardeşimi tutarak etrafında döndürdüm ve cennet kokulu saçlarına artarda buseler bıraktım. İnce belini bırakmadan onu yere bıraktım ve sarılmaya devam ettim. Nasıl da özlemiştim... Askerde her ne kadar sık sık konuşsak da kokusunu içime çekmeden olmuyordu.
"Jisoo abini biraz daha bırakmazsan annen ağlayacak."
"Onun abime sarıldığında ağlayacağını hepimiz biliyoruz."
Gülerek kardeşimden ayrıldım ve hızla annemin küçük bedenini göğsüme çektim. Alnına sıcak buselerimi bırakarak küçük hıçkırıklarını dinledim. Her ne kadar ağlama desem de ağlayacaktı, biliyordum. Anne yüreği çok ayrıydı, o kaza sonrası aklı çıkmıştı onu ii olduğuma inandırana kadar canım çıkmıştı.
"Oğlum... Nasıl özelmişim kokunu..."
"Buradayım anne, söz verdiğim gibi. Ben de çok özelmişim küçük cennetimi."
Alnına bir buse kondurarak onu göğsümden kaldırdım ve yanaklarını sildim. İçim gidiyordu o ağladıkça, dayanamıyordum. Buruk bir gülümseme ile babama yaklaştım ve sıkıca sarıldım. Saniyeler sonra ondan ayrıldım ve hafiften heyecanlandığını sezdiğim Binbaşını göstererek konuştum.
"Baba, anne bu üsten arkadaşım Binbaşı Kim Namjoon."
Babamın gözleri saniyeler içinde parladı ve saygıyla eğilip konuştu.
"Hoş geldiniz..."
Namjoon babama doğru atılarak hızla konuştu.
"Efendim lütfen eğilmeyin, benim eğilmem lazım asıl. Yapmayın lütfen beni utandırıyorsunuz."
Koluma giren zayıf kolla gülümsedim ve kız kardeşimin zayıf belini kavradım.
"Abi~ Bu adam çok yakışıklı."
Belini çimdirdiğimde yerinden zıplayıp yüzünü buruşturunca aynı şekilde fısıldayarak cevap verdim.
"Sakın ona yürüme gibi bir hataya kalkışma, işimden olmak istemiyorum."
Yalan. O sadece benimdi.
Yüzü asılsa da beni onaylamaktan başka bir şey yapmadı. Daha sonra hep birlikte eve geçtik. Bavulları odama bırakarak salona indim ve Namjoon'un yanına attım kendimi. Aramızdaki mesafeden emin olduğumda babama döndüm fakat onun tüm dikkati Namjoon'un üzerindeydi.
"Orada işler zor mu?"
"Yirmi birinci yüz yıldayız çoğu şey bizim açımızdan basitleşti, bazı teknik aksaklıklar dışında pek de sorunumuz olmuyor."
"Peki yanlış anlamazsan boynundaki yanık izini sorabilir miyim?"
"Askeri bir kontrol sırasında kardeşimle birlikte yönettiğimiz uçak gökyüzünde arızalandı. Sonrası malum..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kanlı Gökyüzü (Namjin)
FanfictionKim Seokjin... Yıllarca kendini saklayan ve özgürlük için içten içe yanıp tutuşan, insanlardan kaçmak için bir umut gökyüzüne sığınan. Kim Namjoon... Her zaman hislerine güvenen, fakat artık hayata dair umudu olmayan... Kardeşini test uçuşu sırasınd...