Merhabalar ben geldim! Ders notları için telefonu leptoba bağlamıştım. Bağlamışken size yeni bölüm atayım da sevinin dedim. :D
Desteklerinizi ve fikirlerinizi lütfen esirgemeyin canlarım.
***
"Hadi Seokjin!"
"Siz gidin, ben bir sonraki otobüs ile geleceğim."
"Neden?"
"Binbaşını ikna edeceğim."
İkisi birden benim bu dediğime gülünce huysuzca homurdandım. Namjoon'un omzumda uyuya kaldığı gecenin üzerinden üç hafta geçmişti. O gecenin sabahında ikimizde bir şey olmamış gibi davranmıştık. Her ne kadar sıradan gibi gözüksek de daha da yakınlaştığımızı hissediyordum. Bazı geceler sadece yanıma oturuyor ve başını omzuma yaslayarak öylece duruyordu. Bir şey demiyordum, gerçekten kimseye bir şey demiyordum. Namjoon'un babasına bile. Sadece artık benimle konuştuğunu ve aramızın daha iyi olduğunu belirtiyordum. Eğer o anları söylersem Namjoon'a ihanet edecekmişim gibi hissediyorum. Şimdi ise merkeze inmek için iznimiz vardı fakat onun da gelmesini istiyordum. Kendini sürekli o ambara kapatarak cezalandırmazdı.
"Seokjin boşuna uğraşıyorsun o gelmez."
"İşine bak Kook, benim inadımı daha tam olarak görmedin sen."
Jimin gülerek onu çekiştirdi ve bana şans diledi. Zevkle kabullendim çünkü gerçekten ihtiyacım olacaktı. Üstümdeki ceketin yaklarını düzledim ve sırt çantamın kulplarını kavradığım gibi tabiri caizse ambara koştum. Diğer otobüse yetişmemiz lazımdı. Üst maalesef ki merkezden uzaktı.
"Binbaşı?"
Kafamı içeri uzatarak etrafı kolaçan ettim. Neredeydi adam?
"Binbaşı?!"
"Arkadayım!"
Seri adımlarla arkaya yöneldim ve bozuk olduğunu tahmin ettiğim bir motoru çözen Binbaşına baktım. Fakat o bana aldırmadan işini görmeye devam etti. Sesimi yumuşatarak ona doğru çöktüm.
"Binbaşı?"
"Bu ses tonunu biliyorum. Ne istediğini bilmiyorum ama cevabım hayır."
"Ah! Hadi ama daha ne olduğunu bile duymadın!"
"Saygı ekleri Teğmen, iyice saygısız oldun."
"Arkadaşlar birbirlerine karşı sız-siz eki kullanmazlar."
"Ben senin üssünüm!"
"Hayır sen benim dostumsun."
"Gerçekten çok gıcıksın."
"Yalancı, bu hallerimi seviyorsun. Hadi kalk, diğer otobüse yetişmemiz lazım."
"Ne?"
"Merkeze inelim."
"Neden süslendiğin şimdi anlaşıldı."
"Süslenmedim~ Sadece sivil giyindim. Hadi, lütfen!"
"Teğmen hiç istemiyorum-"
"Burada yaşlanacaksın! Ayrıca burayı hiç bilmiyorum. Ya kaybolursam?"
"Diğerlerinin peşine takılsaydın."
"Senden ümitli olduğum için onları ilk otobüsle yolladım. Hem onlar benime alay etti. Onları haksız çıkarmam için sana ihtiyacım var."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kanlı Gökyüzü (Namjin)
Hayran KurguKim Seokjin... Yıllarca kendini saklayan ve özgürlük için içten içe yanıp tutuşan, insanlardan kaçmak için bir umut gökyüzüne sığınan. Kim Namjoon... Her zaman hislerine güvenen, fakat artık hayata dair umudu olmayan... Kardeşini test uçuşu sırasınd...