26. bölüm

17.2K 774 449
                                    

Media: Emir ⚡︎⚡︎

Şu eski bölümleri artık bir bitirelim o zaman değil mi?

...

"Anlat" dedim sadece. Yüzünde bariz bir şaşkınlık vardı. İçim içimi kemiriyordu adeta. Bu kadar şeyi nerden biliyordu? Yakınımda ki herkesi fazlasıyla yakından tanıyordu. Üstüne üstlük Yankı ile kardeş çıkmışlardı. Sanırım Pamir'e olan güvenim sarsılıyordu. Her ne kadar bana yardım etse de.

"Ne anlatayım? " dedi halâ benden bir şeyler saklıyordu. Bu hiç hoşuma gitmedi. Ayrıca Adana'ya neden beraber gidiyorduk? O neden geliyordu?

"Gerçekleri." Alayla güldü.

"Hangi gerçekler?"

"Beni nasıl bu kadar iyi tanıyorsun? Babamın ölümü neden ilk bana değilde sana geliyor? Ailemle ne ilgin var? Ve babamı neden memlekete değilde Adana'ya gömüyorlar? Daha çok soru var aklımda ama ilk önce bunlardan başla."

Yine bir bahane üretmesine engel olmalıydım bu sefer. Kaldıramayacağım kadar ne olmuş olabilirdi ki? Alt tarafı 20 gündür tanıyordum adamı.

"Sena zaten sana bunları anlatacağımı söyledim. Ama şu an ne sırası ne de zamanı."

Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım. "Buna ben karar veririm! Şimdi ya düzgünce anlat ya da ben gidip bizzat Yankı'dan dinlerim olanları." dediğimde çenesini sıktı. Sanırım söylediklerime sinirlenmişti. Ellerine baktığımda yumruk yaptığını gördüm. Şu an hiç umrumda değildi çünkü ben daha sinirliydim.

"Öyle birşey olmayacak Sena. Ben anlatana kadar sen sabredeceksin ve bir daha Yankı ismini senin ağzından duymayacağım."

Bir şaşkınlık nidası döküldü agzımdan istemeden. Neye dayanarak söylüyordu bunları?

"Sen öyle san. Şimdi gideceğim her şeyi Yankı'nın ağzından bir güzel dinleyip geleceğim. Sende istersen evine git istersen burda benim gelmemi bekle." Bir hışımla gidecektim ki Pamir'in elini bileğimde hissettim. Daha bir adım atamadan bileğimden yakalamıştı beni.

"Bence o öyle olmayacak. "

"Bu kadar emin olma. " Bileğimi elinden kurtaracaktım ki bu sefer de kolumdan tuttu ve arkamda ki portmantoya yasladı bedenimi. Üstüme üstüme gelince sinirim iki katına çıkmıştı. Ne yapıyordu bu adam böyle?

"Ne yaptığını zannediyorsun?"

Sorumu duymazdan gelip aramızda ki mesafeyi yok etti. Elinin tersiyle öne gelen saçlarımı arkaya attı. Bir süre öylece gözlerime baktı. Yutkunduğunu bile farkettim. Biraz daha yaklaştı ve yanağını yanağıma sürtüp kulağıma doğru fısıldadı.

"Böyle olmasını bende istemedim. Sana herşeyi kendi ağzımla anlatacağım. Lütfen odana geç ve biraz dinlen."

Hırsla iki elimi birden kullanıp onu kendimden uzaklaştırdım. Resmen bana yaklaşarak beni ekarte etmeye çalışıyordu.

"Bunları uzaktan da söyleyebilirdin, neden ağzımın içine giriyorsun? Gerizekalı."

Yandan bir gülüş sergileyip kollarını birbirine doladı. Cidden benimle dalga geçiyordu. Kendimi bir adım geri atarak Pamir'den uzaklaştırdım.

"Neden bu kadar sinirlendin ki? "

Ciddi konularda ciddi olmaması sinirimi bozuyordu.

Üst Komşu | Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin