29. bölüm

14.3K 774 382
                                    


...

"Yemekte yediğimize göre artık asıl konuya gelebiliriz, değil mi?"

Saat 09:00 civarı uyanıp kahvaltı yapmıştık otelde. Bu konuyu konuştuktan sonra babamın cenazesine katılacaktık. Cenazeden yani o görüntülerden sonra kendimi toparlamayacağımı bildiğim için ilk önce bu konuyu öğrenmek istemiştim.

Pamir'de söz verdiği için kahvaltıdan sonra herşeyi anlatacağına dair tekrar söz verdi. İtiraz etmeden sakin sakin kahvaltımızı yapıp odanın koltuklarını oturduk. Biraz stresli gözüküyordu ve cümleleri kafasında kuruyor gibi duruyordu.

"Hadi artık Pamir." Emin olmak istercesine birkaç saniye gözlerime baktı.

"O gün, yani sana mesaj attığım ilk gün. Hani sözde iç çamaşırım sizin balkona düşmüştü ya."

"Ee?" Saçma bir yerden başlamıştı sanki diye düşünecekken Pamir'le ilk konuşmamız olduğunu hatırlayıp sustum.

"İşte o zaman iç çamaşırımı bilerek attım senin balkonuna. Çünkü seninle bir şekilde iletişime geçmem gerekiyordu."

"Benimle iletişime geçmek için bunu mu tercih ettin cidden?" deyip güldüm. Çünkü komik gelmişti. Bir insanla neden iç çamaşır bahanesiyle tanışmak istersin ki?

"Saçma duruyor olabilir ama diğer türlü beni yanlış anlayabilirdin."

"Artık hiç yanlış anlamıyorum seni Pamir, saol." Olay baya komik gelmişti. Kaç gündür bu yüzden mi stresten ölüp ölüp diriliyordu?

"Ee bu kadar mı? Devam etmeyecek misin?"

"Sena biz seninle önceden tanışıyoruz."

Asıl konuya gelmesiyle kaşlarımı oldukça çattım.

"Nasıl yani?"

"Çok yanlış yerden başladım sanırım anlatmaya. Aslen Adana'lısınız. Bütün bunları neden bilmediğini sorabilirsin. O yüzden sen sormadan ben cevaplayayım." pür dikkat onu dinliyordum. Olay baya bir derin gözüküyordu.

"Biz seninle beraber çok büyük bir kaza geçirdik." dediğinde sesi titredi. Şaşkınlığımı ve kalbimin neredeyse ağzımda atışını yok sayarak konuya odaklanmaya çalıştım. İlk defa bu kadar ciddi görüyordum onu.

"Hani karnında büyük bir iz var diye denize bile gitmiyorsun ya kaç senedir. O iz, o kazaya ait." Doğruydu, karnımda büyük bir iz vardı. Kaza geçirdiğimi biliyordum zaten. Ailem bana bunları anlatmıştı ama bu hikayenin hiçbir yerinde Pamir yoktu?

"Sena, biz evlenecektik." dediğinde çoktan ağlama aşamasına gelmişti neredeyse. Bu kadar iyi rol yapamazdı herhalde. Doğru söyleyip söylemediğini anlamama gerek yoktu, zaten en büyük kanıt babamın cenazesini Adana'ya getirmemizden belliydi.

"N-nasıl yani?" Sesimin titreyeceğini düşünmemiştim. Çok sinir bozucu bir durum vardı ortada. Biz şimdi Pamir'le cidden evlenecektik yani öyle mi?

"İki tarafında ailesi istemiyordu evlenmemizi. Biz yine de direttik. Sürekli o senin amcanın kızı, olmaz baskısı vardı bizim evde. Sizin evde de o senden 4 yaş büyük abin gibi lafları dolanıyordu. Çok seviyordum seni Sena. Aşıktım. Ve duygularımın karşılığında aynı duyguları sende besliyordun. Bu o kadar güzel bir histi ki. Evleneceğimizi düşünerek uyurdum her gece."

Üst Komşu | Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin