Les heures infinies | taekook |Omegaverse

6•

film out - bts

Yorum ve oylarınızı bekliyorumm <3

"N-ne? Ah, evet. Teşekkürler Jeongguk. " diyerek önündeki içinde bir şey olmayan sütü boş yere karıştırmaya devam etti Taehyung. Gerildiği her halinden belliydi. Sonuçta ruh eşiyle böyle bir konuşma yaşaması oldukça garip bir durumdu.

Jeongguk ayağa kalktı bir süre sessizliğin ardından .

"Hey, sütünü içmeden nereye?" diye sordu arkasına dönen Taehyung.

"Çok yorgun hissediyorum, hemen duş alıp uyumak istiyorum. Süt de çocuğun için alıştırma olmuştur, fena mı? Ona da her gece ısıtırsın biraz büyüyünce, büyümesine de yardım eder. Hm?  "

Sesinde hafif de olsa bir alaycılık vardı ve bunu hisseden Taehyung derin bir nefes bıraktı . Ardından  sitemle karışık seslendi ona.

"Jeongguk , bana bunun için kizamazsin! Biz , sen ve ben -"

Taehyung'un elleri iki yanına düşerken Jeongguk girdi araya.

"Sen ve ben ne?"

"Sen ve ben diye bir şey yok Jeongguk , saçma sapan çiçekler ve aptal bir bağ  yüzünden sana aşık olmamı bekleyemezsin."

Jeongguk dolan gözlerini sakince açıp kapadiginda yaşlar bir bir süzüldü yanaklarına.

"Çiçeklerimize saçma diyemezsin." dedi yumruklarını sıkarken. Ardından gözleri çiçeklerine kaydığında sertçe yutkundu. 

"Onlar benim gerçek anlamda sahip olduğum tek şey.  " diyerek koluyla gözlerini sildi .

Taehyung ağzından sinirle çıkan sözlerin farkına yeni yeni varırken eliyle Jeongguk'a uzanmaya çalıştı.

"Jeongguk, öyle demek is-"

Jeongguk hızla kendini çekerek odasına koştu . Kapattığı kapının arkasına çöktü . Gözyaşları durmazken çiçeklerini nazikçe okşamaya başladı.

"Güzel çiçeklerim, siz beni hiç bırakmayın..."

~
Jeongguk ilk iş günü için dün olan kötü şeyleri uzaklaştırdı zihninden. 

Düşündüğü Taehyung'a olan borcunu ödemek ve kendine yeni bir yer bulmaktı.

Kendine biraz mısır gevreği yaparak masaya oturdu. Her sabah olduğu gibi Taehyung yine kravatını düzeltmeye çalışarak girdi mutfağa.

"Günaydın . " diyerek Jeongguk'a baktı Taehyung. 

Jeongguk homurdanarak yemeğe devam etti .

"Jimin'in kafesine otobüsle beraber gitmeliyiz , yolu öğrenirsin. "

Jeongguk cevap vermeden yemeğine devam ediyordu.

"Dün için üzgünüm, bir anlık sinirle öyle konuştum. "

Jeongguk kasesini ve kaşığını makineye yerleştirdikten sonra ayakkabılarını giymeye gitti.

"Dolaptaki sandviçi unutma; peynir, zeytin ve domatesli sevdiğin gibi, marul koymadım. Kahvaltı önemli bir öğün." dedi bir yandan bağcıklarını bağlarken.  

Taehyung hala onu düşünen, onun için sandviç hazırlayan güzel kalpli Omega'nın saf sevgisini hak etmediğini düşündü bir anlığına.

"Teşekkür ederim kiraz çiçeği. "

"İlk iş günüme geç kalmak istemiyorum, hadi." diyerek ayaklarını yere minik minik vuruyordu Jeongguk.

"Tamam, tamam. Geldim." diyerek kese kağıdına koyulmuş sandviçi çantasına atarak ilerledi Taehyung da.