21

5.9K 371 42
                                    

painkiller - ruel

Bir anda birçok bölüm atıyorum . Hepsini okumayı unutmayın lütfen.

. Kendinize iyi bakın .

Uyandığımda yüzüstü uzanmış bedenimi esnettim. Hissettiğim ağrılarla yüzümü buruşturarak yüzümü yastığa daha çok gömdüm ve homurdandım. Kızgınlıktaydım ama en hafif geçirdiğim kızgınlık buydu, yaşadığımız beraberlikler sayesinde. Yüzüm hala yastığa yaslıyken ellerimle yanımdaki bedeni yokladım. Ellerim sadece yatağın dağılmış çarşaflarıyla buluşuyordu elim. Kafamı kaldırarak gözümün önüne gelen saçları üfleyerek önümden uzaklaştırmaya çalıştım. Yarı açık gözlerimle yanıma baktım ve onun olmadığını gördüm. Tam o sırada açılan kapıdan giren Taehyung'u gördüm.

"Günaydın uyuyan güzel.  Aslında iyi akşamlar desem daha doğru olacak." diyerek elindeki su ve ilaç kutusunu kendi tarafındaki komodinin yanına koydu. Hala yüz üstü yatarken ona döndüm.

"Yanaklarını ısırabilir miyim?" diye tatlı tatlı konuştu yatakta yanıma otururken.

"Bakarız." dedim yastığa yaslı yanağım yüzünden değişik çıkan sesimle. Bu sırada gözlerim onun çıplak, benim izlerimle süslenmiş, yapılı üst bedeniyle  gri eşofmanı olan alt bedeni arasında mekik dokurken.

"Hadi , ağrı kesici iç. Sonra banyoya gideriz ." diyerek hala çıplak olan kalçama hafif bir şaplak atmıştı. Onu böyle görmek bile içimi fena yapmıştı. İstemsizce kasıklarımı yatağa sürtmüştüm.

Mırıldanarak doğrulmuş, ilacı içmiştim. Beni kucağına almış, banyoya gitmiştik. Ve küvette sıcak suyun etkisiyle gevşeyen vücudum ile tekrar enerjimi bulmuş, kendimi onun kucağına yerleştirmiştim.

Beklemediği hareketle gözleri kocaman olurken kıkırdayarak ellerimi onun su damlaları ile ıslanan esmer teninde gezdirdim. Kalçamın altında hissettiğim biraz erekte olan penisi daha da sertleşiyordu. Yüzümün kızardığından emindim ama ona dokunmak istiyordum işte.

"Yine seni içime almam için hazırsın, Tanrım."

Öylece ona, daha doğrusu o dışında her yere baktığımı görünce yüzümü avuçları arasına aldı.

"Çok sevimli..." diyerek dudaklarımızı uzun soluklu bir öpücük için birleştirdi.

----------------------------------------------------------

Emniyet kemerimi çıkarmış, çantamı kavrayarak Taehyung'a dönmüştüm. Çiçeklerimizin olduğu ellerimizi üst üste koymuş, dudaklarıma ufak bir öpücük bırakmıştı.

"İyi dersler sevgilim. Çıkışta almaya gelirim. İşten çıkışıma denk geliyor zaten."

Gülümseyerek söylediği şeylere ben de gülümseyerek yanıt vermiştim.

"Gerek yok, otobüse binerim."

Kafede haftanın belli günleri part time olarak çalışmamı özellikle isteyen Taehyung'du ve Jimin Hyung da onu onaylayarak bunu kabul etmişti. Cidden bu konuda aşırı şanslıydım. Taehyung sadece derslere odaklanmamı istediğini söyleyerek çalışmama gerek olmadığını söylese de bunu kabul etmiyordum, kafede çalışmayı seviyordum bir kere.

"Hayır, gerek var. İtiraz yok. " dediğinde yanağından öpmüş ve arabadan inmiştim. Ona el sallayarak üniversitenin yemyeşil kampüsüne girmiştim.

İlk günüm oldukça güzel geçmişti. Aynı bölümde olduğum Lisa  ve Kwan ile tanışmıştım. Daha doğrusu ben Lisa ile tanışmıştım, o da beni Kwan ile tanıştırmıştı. Çıkışta sohbet ederek kampüsün dışına çıktığımızda "Görüşürüz çocuklar, sevgilim gelmiş." dedim.

Les heures infinies | taekook |OmegaverseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin