28•

4.7K 348 93
                                    

never be the same - jessica mauboy

jeongguk's pov

Saate baktığımda yeni hayatıma yeni bir sayfa açacağını düşündüğüm trenimin kalkmasına dakikalar kaldığını gördüm. Yağmurdan ıslanan saçlarımı elimle geriye attım ve uzun süredir nefessiz kalmış gibi derin bir nefes bıraktım. Yapamadım, tren geldi, orada yolcuları bekledi, insanlar sevdikleriyle vedalaştı ve yolcuları ile gitti. Bense tek adım atamadım. Gerisin geri bir taksiye atladım ve en yakın otele gittim. Otel odasına girdiğimde aynadaki yansımamla duraksadım; ıslanmış damatlığım, darmadağın olmuş ıslak saçlarım, kızarmış gözlerim ... Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum, gitmeyi planlamıştım ama bazen planlar akışımıza uymazdı en basit tabirle, ya da kalbimize... Olmamıştı , ayaklarım oraya mıhlanmış gibiydi, gidemedim. Kalbime uymamıştı yaptığım plan.

Sıcak suyun altında düşüncelerimle baş başa bir duş aldım , düşünmekten başım ağrıyordu artık. Sonunda yatağa uzandığımda titreyen telefonumu elime aldım. Yine o mesajlardan biri gelmişti. Bilinmeyen bir numaradan gelen bir fotoğraf, JinAe ve Taehyung'un eskiden çekilmiş, mutluluk pozlarından biri daha. On beş gündür her gün , engellesem bile farklı numaralardan gelen yüreğimi burkan fotoğraflara bir yenisi daha eklendi ama bu sefer açma zahmetine bile girmedim, telefonumu tamamen kapadım. Sonra onu yatağın diğer tarafına sertçe fırlattım. JinAe'nin iğrenç bir oyunu olduğunu az çok tahmin ediyordum. Gözyaşlarım sessizce akmaya başlamıştı bile. Yatakta uzanırken çiçeklerimin olduğu kolumu havaya kaldırdım. Olmuyordu işte, onsuz birkaç saat bile dayanamıyordum. Kendime kızdım, bu sadece daha çok ağlamama sebep oldu. Acıyan mührüm de hiç yardımcı olmuyordu bana.

-----------------------------------

author's pov

"Taehyung, mahvettin kendini."

"O beni mahvetti Hyung. Dinlemedi bile beni, kendi kafasında kurduğu yanlışlarına öyle bağnazca inanmıştı ki vazgeçiremedim onu. " diyerek zorlukla getirildiği koltukta ağlamaya devam etti Taehyung.

Birkaç saat önce düğün töreninin yapılacağı yere gitmek için onların sevinçlerine ortak bir sevinçle arkadaşlarının yanına gelen Jimin ve Yoongi , Taehyung'u yağan yağmurun altında , yere çökmüş, hüngür hüngür ağlarken bulmayı beklemiyorlardı.

Biraz olsun sakinleşen Taehyung onlara olayları anlattığında ikisi de şaşkındı.

"Bu olaylı davet, Jeongguk'un sabahında bana kontrole geldiği mi?"

Taehyung , Yoongi'nin sorusu ile kaşları çatılı halde ona döndü.

"Ne kontrolü?"

"Jeongguk sana söylemedi mi?"

"Neyi Hyung?" Taehyung endişelenmeye başlamıştı.

Yoongi kararsızlıkla elini ensesine attı ve konuştu.

"Benim söylemem ne kadar doğru-"

"Hyung, yalvarırım. Bunlar olmasa söylerdi o bana zaten." diye henüz kurumayan gözyaşları ile ona bakan, çaresizlikle konuşan Taehyung'a dayanamadı .

"Kızgınlıklarının aralıklarının düzensizliğinden bahsetti. Babası ve ağabeyinin ona kızgınlık geciktirici bir şeyler içirdiğini, bunun zararlı olup olmadığını sordu. Öğrenmek için test yapmaya karar verdim."

Taehyung nefesini tutmuş, Yoongi'yi dinliyordu.

"Test sonuçlarına göre normal omegalara kıyasla hamile kalma ihtimali biraz daha düşük çıktı, ki çok büyük bir fark yok aslında, ama gebelik dönemini de yakından takip etmek gerekiyor, çünkü riskli olabilir. Hatta dün başka bir kan testi yaptırdı, sonuçları yarın çıkar. "

Les heures infinies | taekook |OmegaverseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin