29•

5.1K 370 60
                                    

still with you - jungkook

önceki bölümü okuduğunuzdan emin olun <3

yorum gelmeyince üzülüyorum ehe :(

Taehyung , onsuz ev kelimesini zerre hak etmeyen yere döndü, az önce Juwon'la yumruk yumruğa dövüşmemiş gibi gülümsüyordu, çünkü acısını bir şekilde çıkarmıştı ondan. Karanlık, sessiz, onsuz hiçbir anlam ifade etmeyen yatak odasına girdi. İşte o zaman yüzündeki gülümseme silindi ; titreyen, boğum yerleri yara içinde olan ellerini yüzüne getirdi. Yavaşça yere çöktü ve gözyaşlarını serbest bıraktı. Elini cebine attı, sigara paketini çıkardı. İçinden çıkardığı sigarayı titreyen parmaklarıyla dudakları arasına getirmeye yeltendiğinde Jeongguk'un ona daha önce söyledikleri geldi aklına .

Jeongguk eve girer girmez sitemkar bir şekilde seslendi "Bak, tamam, sana içme demeyeceğim ama evde içme ya Taehyung! Balkona falan çık. Her yer sigara kokacak..." Suçüstü yakalanmış gibi ellerini havaya kaldırmıştı Taehyung da. 

Bunu yüzünü ekşiterek söylemişti, Taehyung ise onun yanaklarına büyük bir öpücük kondurarak "Çok tatlısın , bir daha olmayacak. Hem sen anlat bakalım, bugünkü sunumun nasıldı?" Taehyung bunu derken sigarayı paketine geri koyarak, elindeki poşetleri mutfağa götüren Jeongguk'u takip etmişti. Bir yandan Jeongguk'un marketten aldıklarını yerleştirmesine yardım ediyor, bir yandan onun, o anları adeta yaşar gibi heyecanla anlattıklarını dinliyordu.

Taehyung dudaklarını birbirine bastırarak elindeki sigarayı bırakarak telefonunu çıkardı. Kilit ekranında Jeongguk'un tatlılığına tatlılık katan filtrelerden biriyle çektiği fotoğrafa burukça gülümseyerek baktı. Açmasını umarak yeniden, bıkmadan "Kiraz çiçeği" yazan isme tıkladı . Her çalışta ümidini yitirse de telefonunun açılmasıyla kalbi tekledi.

"Alo, Tanrım , Jeongguk, sonunda!"

Gözyaşları sevincini ve hüznünü dışa vurmak ister gibi hızla akarken heyecanla konuştu Taehyung.

"Jeongguk? Sevgilim? Cevap ver lütfen. Neredesin? İyi misin? Sensizlik çok zor , neredesin? "

Kelimeler titrek titrek dökülürken dudaklarından onun hıçkırık seslerini duydu. Bununla boğazına bir yumru oturdu.

Hıçkırık seslerini onun hasret kaldığı sesini duyması ile daha fazla saklayamayan Jeongguk çatlayan sesiyle konuştu. Aklında günlerdir gezinip duran cümleyi söyledi.

"Taehyung, ben çok özledim seni. "

Asla duymadığı beklemediği cümleyle afallayan Taehyung konuştu.

"Ben de çok özledim seni küçük sevgilim. Neredesin? Yanına geleyim. " dedi içi içine sığmazken.

"Taehyung, ben bir oteldeyim. " Biraz sessizliğin ardından söyledi Jeongguk.

Taehyung onu bulamamasının, ne Doyun'un ne Lisa'nın yanında olmamasının nedenini anlamıştı. Artık şehir değiştirdiğini düşünmeye başlamıştı.

"Hemen geleyim, adresi atar mısın bana?"

Taehyung hızla ayaklanmış, evden çıkmak üzereydi.

"Ta- , tamam. Dikkatli sür." Hemen sonra ekledi.

"Geldiğinde sımsıkı sarıl bana." diyerek telefonu kapamıştı Jeongguk.

Taehyung büyük bir mutlulukla , tüm acısına ve yorgunluğuna rağmen kocaman gülümseyerek arabaya atlamıştı.Jeongguk'un yolladığı adrese vardığında 208 numaralı odanın önüne o kadar hızlı varmıştı ki nefes nefese olduğunun bile farkında değildi. Kapıyı açan beden kızarmış burnu ve gözleriyle Taehyung'a öyle bakıyordu ki, Taehyung o an eridiğini düşündü. Kollarını Jeongguk'a saran Taehyung yüzünü onun hasret kaldığı kokusunu içine çekebilmek için boynuna gömdü. İkisi de sanki uzun zamandır alamadıkları nefeslere kavuşmuşcasına birbirinde soluklandı.

Les heures infinies | taekook |OmegaverseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin