22.BÖLÜM

440 41 43
                                    


Bölüm sonunu okumayı unutmayınız😁

Vote-Yorum 💋💜

~~~

(Jungkook)

Gözlerimi oğlumun göğsüme çarpan ılık nefesiyle açtım.

Terleyen saçlarını iteleyip alnını öptüm.

Benim küçük ama güçlü oğlum. Bu yaşında ne çok mücadele etmişti.

Ama geçmişe sünger çekip toparlanacaktık: He Ran, ben ve oğlumuz. Ailemizi toplayacağım.

"Anne~" diye mırıldanan oğluma sıkıca sarıldım.

Az kaldı oğlum, az kaldı.

" Baba" diyerek gözlerini açtığında sarılmama karşılık verdi.

" Baba, anneme gideyim."

Dolu gözlerini gördüğümde canımdan can gitti.

" Gidelim Minik Jungwo'm, gidelim." dedim.

Jungwo heyecanla ayaklanıp odasına doğru koştuğunda arkasından gülümsedim.

Annesini tanımadan, annesine aşık olmuştu benim oğlum.

Jungwo kahvaltı bile yapmamıza izin vermeden evden dışarıya sürüklediğinde isteğini yerine getirip onu takip ettim.

He Ran'ın evine geldiğimizde dün dediklerim aklıma geldi. Çok ağır konuşmuştum. Ama ben de bilmiyordum. Yıllar önce ben de hastalığı hakkında bilgi sahibi olsaydım çok farklı olabilirdi geçen yıllar.

Ama olmuş bitmişti her şey, şimdi kırılan yerleri tamir edip önümüze bakmalıydık.

Kapıyı Ro Jin Hanım kulağında telefonla endişeli haliyle kapıya çıktı.

Telefonu telaşla kapatıp bana döndü.

" Jungkook He Ran yok, her yere baktım yok! Kızım yok Jungkook!" dedi ağlamaya başlarken.

Jungwo'yu içeri gönderirken ben de endişeyle " Nasıl?" dedim.

" Bilmiyorum, dün-dün sen gittikten sonra kendini odaya kilitledi. Ne zaman çıktı ne zaman gitti bilmiyorum. Jungkook bul onu, lütfen. " dedi.

Başımı salladım.

" Siz Jungwo'ya bakın, ben He Ran'ı bulacağım."

" Acele et! Hiç iyi değildi, sağlıklı düşündüğünü zannetmiyorum. "

Korksam da belli etmemeye çalışarak kafamı sallayıp arabama atladım.

Nereye gitmiş olabilirdi?

Aklıma gelen her yere sırayla gittim. Ama bulamadım.

Çaresizlikle her bunaldığımda gittiğim tepeye gittim.

Arabamı park ederken ilerde gördüğüm bedenle her şeyi unutup ona doğru koştum.

" He Ran?!"

Yankılanan sesimle başı bana döndü.

Gözleri kıpkırmızı olmuş, etrafında ise mor halkalar oluşmuştu.

" Jungkook?" dedi, burda olduğuma inanamıyor gibi.

Oturduğu uçurumun kenarından kalkmaya çalışırken ona doğru koştum.

Kollarımın arasına aldığımda onu bulmanın sevinciyle sıkı sıkı sarıldım.

Father ๛ JJKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin