Uzuuuunca aradan sonra yine ben 🤗
Nasılsınız?
Hayat nasıl gidiyorr?
Final bölümü sebebiyle içim biraz burkuk. Çünkü bu kitabı çok farklı şekilde hayal etmiştim daha uzun yazmayı istiyordum ama sınava hazırlanıyorum ve çok ara vere vere yazdığımdan biraz hevesim kaçtı ya da fırsat bulamadım.
Yine de iyi kötü final bölümüne geldik. Kitabı güzel bulmuş olabilirsiniz ya da eksik kalan yerleri vardır. Bunları buraya yorum olarak belirtebilirsiniz.
Neyse çok fazla tutmayayım ben sizi yeni ve son bölümümüze geçelim.
İyi okumalar...
~~~
(He Ran)
Kucağıma verdikleri kızımla gözyaşlarımı tutamayarak uyuyan meleğimi izledim.
Jungkook yavaşça yanıma, yatağın kenarına oturup hafif üzerimize doğru eğildi.
Bu sahne ikimiz için de ilkti.
İkinci kez evladımız oluyordu ancak ben ilk defa kucağıma alabiliyor o ise çocuğunu ilk kez annesinin kucağında görüyordu.
" Jungkook çok güzel! Gözümü ayırsam kayıp gidecek gibi."
İşaret parmağını sıkıca sarmış minik eli başparmağıyla okşarken dudaklarını alnıma bastırdı.
" Hae Rin'imiz anne babasını bırakmaz güzelim, tıpkı senin bizi bırakmadığın gibi."
Gözümün önünde birikmiş son damla da yanağımda gezinirken tebessüm ettim karşımdaki adama. Ne güzeldi, ne güzel seviyordu.
Kapının tıklanmasıyla içeri giren ailelerimizle çiçeği burnunda abimiz de içeri girdi.
Jungwo'm koşarak babasının kucağına çıkmak için kollarını uzattığında Jungkook bir saniye bile beklemeden kucağına alıp bizi, kız kardeşini, göreceği şekilde tuttu.
" Anne kız kardeşim o mu?" dedi küçük elini yanağına korkarak değdirirken.
" Evet Jungwo'm kız kardeşin Hae Rin."
Bu arada hareketlenmeye başlayan kızımla bakışlarım ona döndü. Çekik, iri gözlerini aralarken bakışları abisini bulunca dişsiz damaklarını göstererek kıkırdadı.
Jungkook kızımıza aşkla bakarken Jungwo " Anne bana gülüyor! " diye mutluluk nidası attı.
Mutlulukla gözlerim tekrar dolarken Jungkook dördümüzü birden kolları altına alıp kulağıma " Mutlu sonsuzluğumuza ulaştık." diye fısıldadı.
Ulaşmıştık.
Zor da olsa, ağlasak da gülsek de ulaşmıştık.
~~~
4 yıl sonra...
" Çocuklar hadi! " diye seslensem de asla duyan yoktu bugün piknik yapacaktık ailecek.
Birkaç dakikanın ardından duyduğum patırtıyla bahçe kapısına baktım.
Sevgili kocacığım kucağına kızımızı almış oğlumuzun elinden tutmuş geliyordu.
" Jungkook! Sen de mi hayatım? "
" Dalmışız oyuna güzelim. Hazırsak gidelim hadi." derken kıskanç kızımın " Şenin güjeyin benim babaa~" diye bağırması bir oldu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Father ๛ JJK
Fanfiction" Jeon Jungkook." " Kang Hye Rin " ~~~ " Aslına bakarsanız Bayan Kang buraya annemin zoruyla gönderildim. Evlenmek gibi bir düşüncem yok... " " Aslında şu an o kadar rahatladım ki. Ben de annemin ısrarıyla geldim... Aynı şekilde, sizin gibi evlil...