Biri sizinle flört ederse
◇Kuroo,suna,akaashi,oikawa,tsukishima ◇
KUROO:
●Birinin seninle flört edecek kadar aptal olduğu zaman, alındığını gösteren işaretler açıkken, bunun olmasını izlemekten hoşlanıyor. (kuroo) tam anlamıyla yanınızdayken ve elini tutarken bile utanmadan numaranızı sorarken gözlerini adamdan ayırmaz. ve sen daha adamı reddedemeden erkek arkadaşın yüzünde bir sırıtışla araya giriyor, "s/o'mun senin gibi diğer insanların dikkatini çekecek kadar güzel olduğunu bilmek hoşuma gidiyor" kısılmış gözlerle elini belinizin etrafına sarark, "Ancak, senin gibi insanların benim olduklarını anlamalarına izin vermek daha iyi."
SUNA:
● Orada duruyor ve umursamıyormuş gibi kapalı gözleriyle izliyor. ve dışarıdan göründüğü gibi umursamıyor gibi görünse de, kesinlikle kafasındaki adama 'bu ne yapıyor? bu utanç verici: 'saçları neden böyle? 'beğenebilir mi, bizi rahat bırakabilir mi? 'beceriksiz. neyse, dondurma istiyorum.' sonra kolunu omzuna atmaya devam ediyor, "Bebeğim, gidelim." sanki seninle flört eden adam yokmuş gibi bir bakış atmadan sana dönüyor..
AKAASHİ:
● Bir adam size arkadaşça konuşmanın ötesinde bir şey söyleyen gözlerle yaklaştığında ve ondan çabucak şüphelendiğinde tek kaşını kaldırır. adam seninle konuştuğu süre boyunca biraz sessiz ve "numaranı alabilir miyim?" kelimelerini duyduğunda. ruh hali o kadar hızlı düşer ki kaşları hoşnutsuzlukla çatılır. adam akaashi'nin onu gergin ve kekeme bırakan yakıcı bakışını pratikte hissedebiliyordu - ki sonunda adam rahatsızlık içinde bırakıyor. ve son olarak, erkek arkadaşın elini seninkiyle karıştırmak için kaydırıyor, "kendine çok hakkı var." Seni başka bir yöne çekmeden önce hiçbirini duymadığından emin olarak gözlerini devirerek nefesinin altından mırıldanıyor ve aniden yüzünde yumuşak bir ifade beliriyor, "neden o fırına gitmiyoruz? Aşkım,? Bu cazip olmaz mıydı?" o kadar tatlı gülümsüyor ki sana hiçbir şey olmamış gibi bakıyor.
OIKAWA:
● Erkek arkadaşın ikinize de atıştırmalık bir şeyler almak için durak alanına gitti ve siz onu daha az kalabalık bir yerde beklerken, bir anda bir adam size yaklaşarak sizinle zorla konuşmaya başladı. Siz onun ilerlemelerini kesinlikle yakalarken, adam en sevdiğiniz atıştırmalıklardan ikisini elinde tutarken pek de hakiki olmayan bir gülümsemeyle arkasından yaklaşan erkek arkadaşınızdan tamamen habersizdi, "peki, burada ne var ?" Sesi her zamankinden çok dostane bir şekilde söylüyor, ancak bunun arkasındaki kötü niyet adam tarafından fark edilmeden kalmıyor, onu utanç içinde kaçmasına neden olan omurgasından ürpertiler gönderiyor (tooru'yu tatmin edecek şekilde). erkek arkadaşın sana yaklaşırken alay ediyor, "İyi misin tatlım? Onun gibi insanların gerçekten de benim s/o'mla şansı olduğunu düşünme cüretini gösterdiğine inanamıyorum."
TSUKİSHİMA:
● Bir adam bir anda size yaklaşırken kei'nin elini tutuyordunuz, gözleri size yoğun bir şekilde bakıyor, elbette ki, erkek arkadaşınız tarafından fark edilmeden gidiyor - şüphe üzerine kaşını kaldırıyor, sessizce etkileşimi izliyor. Adam daha sonra elinde telefonuyla gergin bir şekilde oynuyor, "hey, seni bir süre önce diğer kafeden gördüm ve numaranı alabilir miyim diye umuyordum? Seni gerçekten güzel buluyorum ve-" "ha?" erkek arkadaşın ona yukarıdan aşağıya bakarken hoşnutsuz bir ses çıkarıyor ve adam hayatı boyunca basit bir şey yüzünden çok korkacağını fark etmemişti ha ki sanki tüm dünya tarafından yargılanıyormuş gibi hissediyor çok an. kenetlenmiş ellerinizi fark edince dehşet içinde yutkunur ve hızla özür diler, kaçar. Ancak erkek arkadaşın neredeyse hiçbir şey yapmadı ve sert bir yorumda bulunmadı. yüzünde bir sırıtış oluşur, "birileri kendini aşıyor", kıs kıs güldü ve doğal olarak elini tutuşunu sıkılaştırdı ve seni de kendisiyle birlikte bir sonraki buluşma yerine götürmeye devam etti.
