ARA VERİLDİ
❝ "Ne düşünüyorsun?"
Başını çevirdi, gözlerime baktı. Kısa bir süreydi.
"Seneye bugün ne olacak diye düşünüyordum."
Tekrar geceye döndü ve derin bir nefes aldı. Dudaklarımı aralarken gözlerim yüzünden ayrılmayarak şu kelimeler döküldü:
...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
ㅁㅇㅁㅇㅁ
Park Soo Na
İki yüz on altı gün*
İki yüz on beş gün
İki yüz on dört gün
İki yüz on üç gün
İki yüz on iki gün
Derken saat beşte kalkmak her seferinde zor geliyordu. Jeong Guk ikinci günden tempoya alışmıştı ancak ben bir ay boyunca
#Uykusuz
#Huysuz
#Bir
#Kedi
Olarak akademiye gidiyor ve
#Uykulu
#Huysuz
#Bir
#Kedi
Olarak eve geri dönüyordum. Bir ay boyunca böyle devam etti. Suratsızın teki olarak gezmek umurunda değildi. Kim güneş doğmadan güne başlamak isterdi ki!
Kışla beraber bu durum daha beter hale gelmişti. Uyandığımda zifiri karanlık oluyor, eve dönerken de karanlık oluyordu. Sinirlerim o kadar bozuktu ki çoğu zaman kapüşonumu çekiyor kulağımda dinlemediğim şarkıları dinliyor gibi gözüküyordum, bana eşlik eden Jeong Guk'u tamamen yok sayarak.
Bu bazen kendimi kötü hissettiriyordu. Ama ne yapabilirim Allah aşkına! Sabahın beşinde uyanmak beni mutlu etmiyor! O iğrenç formayı herkesten önce giyinmek zoruma gidiyor!
Yine böyle bir gün, kışın dondurucu soğunda, daha kimse uyanmamışken, suratsız bir kedi gibi otobüs durağına yürürken sırtıma sert bir kar topu yedim. Süs olarak kullandığım kulaklıklarımı çıkartıp arkamı döndüm ve bana çatık kaşları ile bakan Jeong Guk ile göz göze geldim. Küfür etmemek için dişlerimi sıktım ancak dilimi hiçbir şey tutamıyordu.
"Derdin ne gerizekalı?!"
"Sadece sinirimi bozuyorsun," diyerek yanımdan geçtiğinde hayretle arkasından baktım. "Birden bire?!" diye bağırdım ve ona yetiştim. "Aylardır tek yaptığın bu," dedi ve bana bakarak önce kaşlarını çattı sonra gözlerini indirdi ve ağzını yamdu. "Yüz kasların hiç hareket etmiyor resmen!"
