bugün beomgyu'nun doğum günüydü. günler önce planladığı şeyleri yapacaklardı. önce bir pasta alıp süsleyeceklerdi, her doğum gününde aksatmadan yapılan şeylerden biri de buydu.
soobin komodinindeki telefonundan çalan alarmla birlikte gözlerini yavaşça araladı. sızlanarak elini telefonuna atıp üzerine rastgele dokunmaya başladı alarmı susturmak için. yastıktan kafasını kaldırmak bile oldukça güçtü şu anda.
alarm sustuğunda derin bir nefes alıp kafasını yastığa gömdü. yataktan kalkmak istemiyordu. hava çok sıcaktı ve bu sıcakta öne taehyun'un evine, daha sonra da kafeye yürüyecekti soobin.
önce yüzünü yıkadı sonrasında da dolabını açıp tek eli belinde kıyafetlerine baktı. normalde tişört ve yarım şort giyip çıkardı ama bugün beomgyu için özel bir gündü ve o da kendine özen göstermek istiyordu. en azından bir kapatıcıyla göz altlarını kapatır, daha az rahat kıyafetler giyer, saçını düzeltirdi.
giydiği tişörtün üzerine kısa kollu gömlek geçirdi ve altına onu fazla terletmeyecek ince bir kot giydi. önce taehyun'a gidip pastayı süsleyecek, ardından da kafeye gidip doğum gününü kutlayacaklardı. belki çıkışta da bara geçerlerdi ama bunun üzerine pek konuşmamışlardı.
soobin komodininin çekmecesini açıp içindeki hasır kutudan kapatıcı çıkardı. işaret parmağına birkaç damla damlatıp göz altlarına yedirdi. sonrasında yatağın üzerindeki telefonunu alıp yeonjun'a mesaj attı.
soobin
hazır mısınız geçelim mi tyun'ayeonjun
hyuka mum almaya gitti
ben de çıkıyorum
15 dakikaya orda oluruzsoobin
ben de çıkıyorum o zaman
alacağım bir şey var mı?yeonjun
kendini getir yeter
🔥🔥🔥
(görüldü 14.32)soobin her zamanki gibi telefonunu, anahtarını ve sigarasını alıp kapıyı çekti ve merdivenlerden aşağı adımlamaya başladı. cüzdan taşımazdı yanında, paralarını telefonunun arkasına koyardı. apartman kapısını açtığında yüzüne çarpan sıcak havayla sıkıntıyla nefes aldı ve sokağa attı kendini.
planladıkları gibi pastayı süslemiş ve kafeye gitmişlerdi. pastayı kestiklerinde uzun zamandır çekmedikleri kadar çok fotoğraf çekip güzel anılar bırakmışlardı telefonlarında. beomgyu hediyelerini açmış, alınan tişörtü ne kadar komik durduğunu umursamadan kendi tişörtünün üzerine geçirmiş ve kafasına da parlak bir doğum günü şapkası geçirmişti. gülüşmeler kafenin duvarlarında yankılanıp odayı doldurmuş, muhabbetler birbirine karışmıştı.
hava kararmaya başlamıştı, saate bakmayı akıllarına bile getirmeden eğlenmişlerdi. kafedeki birkaç oyuncakla oynamış, en sonunda da birer limonata alıp oturmuşlardı masaya. saate baktıklarında ise 9'a 20 vardı.
" ağzıma sıçıldı." dedi yeonjun sessizliği bölerek. herkes yorgunluktan kendini sandalyelere bırakmıştı. yeonjun ise oyundan kazandığı şapkasını takmış, baygın gözlerle etrafına bakıyordu.
"hadi çocuklarımızı da alıp bara geçelim." dedi beomgyu yeonjun'a eski konuşmayı ima edercesine. yeonjun da gülümseyip masadakilere baktı. hueningkai parmağındaki yüzüğüyle oynuyor, taehyun tek kolunu masaya koyup üzerine uzanmış, soobin ise muhtemelen biten sigarası yüzünden küçük çaplı bir nikotin krizi geçiriyordu.
"hadi sevgililerim." dedi beomgyu herkesi kaldırırken. yeonjun ve beomgyu'dan sonra masadan mızmızlanarak kalkan üç genç de yola koyulmuşlardı. bar sahil kenarında veya elit bir alanda değildi. ara sokakta, beomgyu'nun tanıdığının işlettiği bir bardı. ara sokakta olmasına rağmen çokça gelen olurdu.
![](https://img.wattpad.com/cover/317504423-288-k206206.jpg)