VDM, kapanmış davaların dosyalarını teker teker imzaladı ve üst üste koydu. O anda "ya bunları da yanlış değerlendirdiysem?" diye düşündü. Şüphe insanın beynini bir kez kemirmeye başlarsa hep kemirirdi.
"Ya yanlış kişi mahkum ettiysek? Ya bütün davalarımız kusurlu, bütün hayatımız yalansa?"
VDM, bunları düşünürken, bir muhakeme yaparken kapı çaldı ve VDM, "gir!" diye yanıt verdi.
Kapı açıldı ve içeri dedektifliğe yeni başlamış bir çaylak girdi.
"Yeni bir cinayet işlenmiş efendim."
VDM, ayağa fırladı ve "nerede?" diye sordu. Şaşırmıştı zira mektubu gönderen kişinin katil olabileceği düşüncesi bir anda beynine dolmuştu.
"Bir kafede."
VDM, şaşkınlıkla çaylağa baktı. "İsmin neydi senin çaylak?" diye sordu.
"Jamal Jones efendim."
"Katil yakalandı mı Jamal?"
Jamal, "maalesef efendim." diye yanıt verdi. VDM'in davetiyle koltuğa oturdu.
"Bir zehirlenme olayı olmuş sanırım efendim. Henüz cinayet olduğundan da emin değiliz. Olay yeri henüz kafeye ulaşmamış."
VDM, "biz gidelim o zaman." diyerek ayağa kalktı. Onun kalkmasıyla Jamal da yerinden kalktı. VDM ile birlikte odadan çıktı.
VDM, Emma'yı aradı ve birkaç saniye içerisinde onu buldu. Yanına gitti.
"Yeni bir cinayet işlenmiş. Biz şimdi oraya gideceğiz. Sen ise burada duracaksın ve eski vakayı araştıracaksın! Tamam mıdır?"
Emma, başını sallayarak "tabi." deyince VDM, gülümsedi ve hemen ardından Jamal ile hızlı ve büyük adımlarla şubeden çıktı. Arabaya bindi ve Jamal arabayı sürmeye başlarken bir sigara yaktı.
"Efendim, arabada sigara içmek yasak diye biliyorum ama..."
VDM, Jamal'ın açık sözlülüğüne ve de dalkavukluk etmemesine hayran kalarak "haklısın." dedi ve sigarasını söndürdü. Torpido gözüne bıraktığı tabancasını eline aldı ve bir bez ile temizlemeye başladı.
Bir süre sonra da araba kafenin önünde durdu. VDM bir saniye bile beklemeden elinde tabancasıyla arabadan indi ve tabancasını belindeki kılıfa geri soktu. Sigara paketini çıkardı ama içine baktığında boşalmış olduğunu gördü. Etrafına sigara alabileceği bir dükkan var mı diye baktı fakat yakınlarda öyle bir dükkan göremedi. Jamal'a döndü ve "sigaran var mı?" diye sordu.
"Var. Çakmağınız var mı?"
VDM, "var." dedi ve gömleğinin cebinden çakmağını çıkardı ve Jamal'ın uzattığı sigarayı dudaklarının arasına götürdü. İki sigarayı da yaktı ve çakmağı cebine geri koydu.
"Sigara keyfi yapacağınıza vaka ile ilgilenseniz diyorum!"
VDM, keyfini hiç bozmadan sigarasını içmeye devam ederek savcıya baktı.
Savcı Brianna Nisha Doherty, 172 cm boyunda ve 65 kiloydu. Beyaz tenliydi. Ne yuvarlak ne uzun olan bir yüzü bulunuyordu. Uzun ve düz kızıl saçları ve yemyeşil, küçük gözleri vardı. Yanaklarında fazla olmamak şartıyla çiller mevcuttu. Hem anne hem baba tarafından İrlandalı idi ama İngiliz vatandaşıydı. Bir İngiliz savcısıydı.
Fazla öfkelenmez ama öfkelendiğinde de tam öfkelenirdi. Gazabından korkulurdu. Bir saman alevi gibiydi öfkesi. Akıllı, çalışkan, hırslı ve sakin bir insandı. Boş zamanlarında babasının çiftliğinde zaman geçirir, orada çalışır bazen de dinlenirdi. İrlanda kahvesini alıp kitap okur, yazılar yazardı. Bir Doberman olan köpeği Ginny'yi gittiği her yere götürürdü. Kendisi gibi sessiz sakin olan insanlardan ve mekanlardan hoşlanırdı. Babasının çiftliğini de bu yüzden seviyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Esrarengiz Mektuplar ve Kanlı Kolyenin Gizemi (+18)
Misterio / SuspensoGece gelen esrarengiz bir mektupla başlayan bir olay örgüsü anlatılmaktadır. Okurların dikkatine!!! Şiddet, cinsellik, küfür ve argo bulunmaktadır.