"Bu kadar geç kalmanız kabul edilemez. Son zamanlarda çok sorumsuzsunuz Hande Hanım. Yakın zamanda kendinize gelin ve işinizi layıkıyla yapın lütfen!"
Hande, "en kısa zamanda profesör." diye yanıt verdi ve en yakın arkadaşı Megan'ın yanına oturdu. Gülümseyerek başıyla selam verdi ve akabinde dersi dinlemeye başladı. Bir süre sonra Megan'ın kendisine fısıldadığını duydu.
"Akşam bana gelsene tatlım."
"Akşam Hamilton'a sözüm var."
"Hep Hamilton'a sözün var senin de. Biraz da beni, en yakın arkadaşını düşün."
Hande, güldü ve "peki." dedi.
"Akşam beraber sendeyiz."
Megan, elinde olmadan gülümseyerek ellerini çırptı ve anında profesörün uyarısıyla karşılaştı. Uyarıdan ziyade bir azarlamaydı bu. Megan bu azarlamadan sonra ders bitene kadar bir daha ses çıkaramadı ve sessizce dersi dinledi. Spor tarihi onu çok sıkardı. O teorik bilgilerden ziyade uygulamayı severdi. Ders bittikten sonra derin bir nefes aldı Megan. Hande'ye bakarak "sence de çok sıkıcı değil miydi?" diye sordu.
Hande, Megan'a katılmıyordu. Sporda uygulamayı da teorik bilgiyi de severdi O.
"Sen kendi adına konuş. Ben spor tarihini severim."
Megan, "çok sıkıcısın." diyerek ayağa kalktı. Ardından Hande'ye baktı.
"Kafeye gideceğim. Gelecek misin?"
Hande, gülümseyerek başını salladı ve ayağa kalktı. Beraber sınıftan çıktılar ve önce koridorda yürüdüler, sonra merdivenden inmeye başladılar.
"Hamilton gibi birine sahip olduğun için çok şanslısın Hande."
Hande, gülümsedi ve "biz birbirimize sahip değiliz." dedi.
"Biz birbirimizi seviyoruz, bir elmanın iki yarısıyız, birbirimizi bir yapbozun parçalarını tamamlar gibi tamamlıyoruz ama hayır. Birbirimize sahip değiliz. Sahiplik aşk için yanlış bir tanım Megan."
Megan, "çok sıkıcısın." diyerek Hande hakkında sınıfta söylediği düşüncelerini tekrarladı. Bu sırada kantine de ulaşmışlardı.
Hande, kasiyere baktı ve gülümseyerek "bir bardak büyük boy latte." dedi. Megan da bir bardak büyük boy mocha söyledi.
Kahveler hazır olunca cam kenarındaki bir masaya oturdular ve Hande, kahvesinden bir yudum aldıktan sonra telefonunu çıkardı. Önce saatine sonra bildirimlere baktı.
"Hamilton'a yaz da akşam beraber takılacağımızdan haberi olsun."
Hande, gülümsedi ve Megan'a bakmadan "yazıyorum zaten." dedi ve Megan'a gideceklerini yazdı. Hamilton'dan gelen cevap olumluydu. Hande sırıtarak ve aynı zamanda büyük bir aşkla gülümseyerek "bana karşı çıkmayacağını biliyordum." yazdı.
"O zaman akşam görüşürüz."
"Görüşürüz." diye cevap geldi Hamilton'dan.
"Eee, başka hangi dersin var bugün?"
"Voleybol ve atletizmden başka dersim yok bugün."
"Tamam o zaman. Derslerden sonra beraber bana geçeriz."
Hande, gülümseyerek "tamam." dedi. Kahvesini bitirdi ve masadan Megan ile birlikte kalktı. Önce voleybol dersine sonra atletizm dersine girip çıktıktan sonra dersten sonra buluşma mekanları olan kafenin önünde beklemeye başladı.
Megan, Hande'yi fazla bekletmedi ve Hande'den kısa bir süre sonra kafenin önüne ulaştı. Hande'nin koluna girdi gülümseyerek. "Haydi gidelim." dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Esrarengiz Mektuplar ve Kanlı Kolyenin Gizemi (+18)
Misterio / SuspensoGece gelen esrarengiz bir mektupla başlayan bir olay örgüsü anlatılmaktadır. Okurların dikkatine!!! Şiddet, cinsellik, küfür ve argo bulunmaktadır.