Bölüm 17

69 47 1
                                    

🌿🌿🌿İnsan kendi yazdıklarına objektif bakamıyor. Görüş ve önerilerinizi yazın o yüzden mutlaka.🌿🌿🌿

Sonsuz maviliğin kıyıya çarpan dalgalarına göz ucuyla bakarken elimde ki köfte ekmekten büyük bir ısırık aldım.
Köftenin lezzeti dilimde tad bırakırken Sait ustanın köfte ekmeğinin lezzet sırrını merak ettim.
Ayranımdan da bir yudum alarak bakışlarımı Selim'e çevirdim.
Profösorü sorgulamaktan döndüklerinden beri dalgındı.

Hakan'ın bir şeyler bildiği, hüzünlü bakışlarla arkadaşını izlemekten anlaşılıyordu ama o da sessiz asık suratlıydı.
Onları böyle dalgın ve üzgün gördüğümde ister istemez hüzünleniyordum.
Derin bir nefes alıp elimde ki son ekmek parçasını da ağzıma atıp köfte arası ekmeğini kemirip duran Selim'e baktım ama Hakan'a konuştum.

"Hakan, Şu profösorden bir şey çıktı mı ?"
Başını kaldırıp yüzüme baktığında bakışlarımı takip edip Selim'e döndü. Bir kaç saniye endişeli bakışlarımı takip edip boğazını temizledi.

" Çıkmadı Başkomiserim. Dersleriyle çok ilgili oldukları için Profösorün gözüne girmişler. Ev tutarken de akıllarına hocaları gelince rica etmişler. Şinasi bey de geri çevirememiş. Zaten aklı başında kızlar yardımcı olmaktan zarar gelmeyeceğini düşünmüş" Dediğinde Selim alayla güldü. Meraklı bakışlarımı Selim'e çevirdiğimde Hakan boğazlarını temizleyerek konuşmaya devam etti.

" Ayrı bölümlerde olsalar da ortak dersleri varmış. Ve okulda başarılı öğrenciler arasında olduklarını söyledi. Sadece bazı öğrencilerle sürtüşme yaşamışlar. Şinasi bey çok da önemli olmadığını söyledi. Şımarık zengin veletler işte diyere konuyu kapattı ama ben izin verirseniz şu zengin veletleri sorgulamak istiyorum" dediğinde başımı olumlu anlamda salladım.


" Tabi ki öyle yapalım bizim işimiz bu. Her taşın altına bakalım ." Diyerek ayaklandığımda benimle beraber hareketlenen ekibime elimle oturmalarını işaret edip bakışlarım Selim ' i buldu. Peşimden gelmesini işaret edip yürüdüm.
Arkama göz ucuyla baktığımda peşimden geldiğini görüp ciğerlerimi derin bir nefes ile doldurdum.

Arabanın yanına gelip kaputuna yaslanarak cebimde ki paketten bir dal sigara çıkararak yaktım.
Derin bir nefes çektiğim sigara dumanını bırakırken bakışlarım Selim'i buldu. Elimde ki paketi ona uzattığımda başını olumsuz anlamda salladı.
Sessizlikle geçen bir kaç dakikanın ardından sıkıntılı bir nefes verip konuştum.

" Anlat bakalım aslanım sıkıntı ne?" Diye sorduğumda. Kirpiklerinin ardından çekinerek baktı.
Rahatlaması için omzunu sıktığım da sıkıntılı bir nefes verip gözlerini kaçırdı.
Söylemek istediği binlerce kelime boğazına takılmış konuşamıyordu sanki bir kaç kere ağzını kapatıp açtıktan sonra gözlerime bakarak içinde büyüyüp duran ve bir türlü hazmedemediklerini anlattı. O anlattıkça ben bir elimi hep omzunda tuttum, o da içindekileri boşaltıp rahatladı.

***

Ellerim ceplerimde okuldan içeriye girerken öğrencilerin gösterdiği odanın kapısına gelerek bir süre bekledim.
Çenemi kaşıyarak kapıyı çaldığımda 'gel' diyen sesle içeriye girdim.
Masasında oturup elinde ki kalemle bir şeyler karalayıp duran adama baktım.

" Şinasi bey?"

" Buyrun" dedi kaslarını çatıp merakla.

" Ben Cineyet Başkomseri Cüneyt Tuncer. Dersine girdiğiniz öldürdülen öğrencilerinizin sorgusu için geldim " dediğimde tek kaşını havaya kaldırdı düşünceli bir tavırla.


" Bu sabah birileri zaten gelmişti ama ?" Dedi sorgulayarak.

" Evet, biliyorum ama ben kendim sorgulamak istiyorum bir sakıncası yoksa " diye sordum kendimden emin bir sesle.



📢📢Konuşan Gözler (KİTAP OLDU)📢📢Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin