5.

411 27 3
                                    

Günlerden cumartesi. Osman'ın evde olduğu zamanlardan birini yaşıyordum. Genelde işte olan kocam uzun zaman sonra evde bu kadar çok kalmaya başlamıştı. Eski ben olsam bu durumdan çok mutlu olur, ona harika sofralar hazırlar, devamlı bir şeyler anlatırdım. Ama ne ben eski bendim, ne de Osman ilk evlendiğim adamdı.

Dün geceki konuşmadan sonra uzun süre kanepede oturup boşluğu izleyip, çok fazla düşünmüştüm. Düşünmekten halsiz düşünce mecburen odaya çıkmıştım. Abdest alıp namaz kılmak zorunda olmasam büyük ihtimalle sabaha kadar salonda kalırdım. İlk defa Osman'la aynı yatağa girmek istememiştim. Dünkü davranışları ve söyledikleri aklımdan çıkmıyordu bir türlü.

Madem seninle iletişim kurmaya çalışmamın kırıcı olduğunu düşünüyorsun ben de konuşmam. Her şey bundan sonra senin istediğin gibi olacak. Bu cümleleri bir türlü unutamıyordum. Benimle konuşmayacağı ihtimali kalbimi çok acıtıyordu. İstediğim gibi davranacağını söylemişti. Ama ben ondan soğuk davranmasını, benden kaçmasını istemiyordum ki. Aksine soğuk halleri canımı sıkıyordu zaten. Osman'la bir türlü ortak paydada birleşemiyorduk. Birbirimizi anlamıyorduk belki de. Konuşsak çözebileceğimiz şeyleri susarak daha da büyütüyorduk.

Bana ilgili davranmasını vicdan azabına yormuştum. Ama o gerçekten benimle iletişim kurup, hatalarını telafi etmeye çalışıyordu sanırım. Aylardır yaptıklarını unutamadığım için onu kolayca affedemiyordum. Gururlu tarafım benim için çabalamasını istiyordu. Bana değerli hissettirmesini istiyordum. Ben senelerce ailemin bir tanecik kızı olarak büyümüştüm. Annem, babam, abim, çevremdeki herkes bana ilgi gösterip iyi davranırdı. Bir anda Osman'la aynı evi paylaşıp, ilgisiz, sevgisiz bırakılmıştım. İstesem de yaptıklarını unutamıyordum.

Osman gerçekten evliliğe hazır değildi. Soğuk bir erkek olduğu kadar utangaçta biriydi. Bana alışmasının zaman alacağından emindim. Ona yeteri kadar süre de tanımıştım. Ama o gün geçtikçe ilerlemek yerine iyice kötüye gitmişti.

Beni tamamen tanımadan evlenmişti. Toplumun ve annesinin baskılarına dayanamayıp evet demek zorunda bırakılmıştı. Onun tarafından düşündüğümde kafam daha da çorba oldu. Onun da haklı olduğu taraflar vardı. Ama bunları bana açıkça anlatabilirdi. Ama o hep kaçmayı tercih etmişti. Ben artık empati yapmak istemiyorum. Sadece sevildiğimi hissetmek istiyorum. Bu da şimdilik çok zor bir ihtimaldi.

Yatakta bomboş oturmaktan sıkılınca ayağa kalktım. Uyurken dağılan saçlarımı tepemde sımsıkı topuz yapıp mor lastik tokamla bağladım. Bu tokayı abim aldığı için hep bunu kullanıyorum. Başımın ağrıyacağından emin olsam da umursamadım. Banyoya girip işlerimi hızlıca hallettim. Normalde sabahları cilt bakımı yapar, saçlarımı güzelce tarar, aynada dakikalarca güzel yüzümü izlerdim. Kendime bakmayı seviyordum. En çokta Osman'ın sevmesini istemiştim. Bana göre güzel gelen yüzüm ona göre çirkin miydi acaba? Düşündüğüm şeyin saçmalığını fark edince banyodan çıktım. Osman yüzünden hiçbir şeye enerjim kalmamıştı. Severek yaptığım şeyler artık önemsiz geliyor. Günlerce yataktan hiç kalkmadan uyumak istiyorum sadece.

İsteğimin mümkün olmadığını fark edince odadan çıkıp mutfağa yöneldim. Ev çok sessizdi. Bugün Osman'ın işi olmadığından emindim oysaki. Acaba benimle yalnız kalmak istemeyip işe mi gitmişti? Bu ihtimal canımı sıkarken sandalyeye çöktüm. Küs olsakta onun için kahvaltı hazırlamayı düşünmüştüm. Ama ortada Osman yoktu.

Sabah namazından sonra evden çıkmadığından emindim. Namazdan sonra yanıma yatmıştı çünkü. Bir ara üstümü açtığım için hafif kızgın sesiyle söylendiğini bile hatırlıyorum. Uyku sersemi konuşması ve üstümü örtmesi gerçek olmayacak kadar hoştu. Belki de rüya görmüştüm? Evet kesin rüya gördüm. Hipotermi geçirdiğimi görse bile üstümü örtmeyecek bir adamla evliydim. Tamam belki son konuda biraz abartmış olabilirim. Osman bu kadar vicdansız biri değildi. Hatta o hiç vicdansız değildi. O zaman niye kalbimi hiç çekinmeden parçaladı?

ÇİRKİNİN GÜZELLE İMTİHANI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin