- 12 -

288 28 16
                                    

05** *** ** **: Sana bu gün yeterince ip uçları verdim. Bu günü iyice bir değerlendir. Son ip ucun E harfi.

05** *** ** **: Yarına kadar süren var, beni bul. Eğer yanlış kişiyi bulursan inan bana silahı o kişinin kafasında patlatırım. Görev senindir, arkadaşlarını kurtarmak istiyorsan beni bul. 

Karanlık, hayatıma lanet gibi çökerken bir an olsun umudumu kaybetmemiştim. Ta ki bu güne kadar. Ve ölüm, geri gelmişti ancak bu sefer beni yoklamak için değildi. Arkadaşlarımdan ikisi için diretiyordu silahın ucundaki mermiyi. Sınırlar zorlanıyor, hayatım ellerimin arasından yavaşça kayıp gidiyordu. Tüm bunların suçlusu ben miydim? 

Taksinin geldiğini anladığımda ücretini uzatıp arabadan indim göz yaşlarım ile birlikte. Dakikalardır sessizce ağlıyordum ve şu an tek ihtiyacım olan şey karanlıkta duş almaktı. Kapıya ulaştığımda anahtarlarım ile kapıyı açıp içeriye girdim ve ağır adımlar ile kapıyı kapatıp merdivenlere adımladım. 

" Kızım, sen misiiiin? " diyerek içeriden seslenen anneme " Benim, " diyebildim keyifsiz çıkan sesimle. 

Sanki hiç bitmeyecekmiş gibi zor ve uzun gelen merdivenleri tamamladığımda sıkıntı ile nefes verdim. Biraz kendim ile yalnız kalmaya ihtiyacım vardı. Onlar orada ölüm ile burun burunalardı ve benim burada yapacak hiç bir şeyim yoktu. Elim kolum bağlanmıştı resmen. 

Odama girip yatağıma ulaştığımda bağdaş kurup oturdum. Bir süre öylece oturdum. Kendime gelip şu olayı çözmem gerektiğinin farkına vardığımda ayaklandım ve önce bir duş almak için adımladım. 

***********

Kemiklerimin yeterince rahatladığına emin olduktan sonra duştan çıkmış ve üzerime rahat bir şeyler geçirdikten sonra kendimi ağlayarak yatağıma hapsetmiştim. Telefonuma gelen mesaj sesi hıçkırıklarıma karıştığında zar zor ayırt edebilmiştim mesaj sesini. Zar zor da olsa doğruldum ve komodine uzanıp üzerindeki telefonumu aldım. Önemli bir mesaj olabilirdi çünkü şu an gerçekten de zor bir durumdu. 

05** *** ** **: Ah Ronya, zavallı Ronya. 

05** *** ** **: Öylece yatıp ağlıyorsun arkadaşların burada ecel ile savaşırken hah? 

05** *** ** **: Kalk ve ip uçlarını çöz. 

Sağ gözümün sinirden seğirdiğini hissettim aynı zamanda ellerimi yumruk yapmış sıkarken. 

Telefonu fırlatmamak için kendimi zor tutarken ip uçların ne olabileceğine dair düşünceler zihnimi kemirmeye başlamıştı bile. 

Ayaklanıp masa başına geçtim. Oturup dikkatlice gün boyunca gözüme çarpan her detayı küçük bloknot kağıtlara yazmaya başladım. E harfi muhtemelen Ediz, Ercan, Erdi ve hatta eski sevgilim Efe bile olabilirdi. 

Her zerrem ile tekrar kırılmıştım hayata, insanlara... Tekrar ufak da olsa kalan güven kırıntılarım bile paramparça olmuştu. Ve bu beni dibin dibine çekmeye yetmişti. 

Kendimi düşünme zamanı olmadığından düşüncelerimi bir kenara ittim ve Sevgi ile Kübra için şu işi çözmeye devam ettim. Çözmek zorundaydım.

Sevgi'nin korkunca burnu kanardı ve şu an kanlar içinde kaldığını düşünmekten kendimi alamıyordum. Ayrıca Kübra da o yırtıcı uzun tırnakları ile onları kaçıran pisliği çoktan tırmalamış olması gerekirdi. 

Birden bire son aklıma gelen görüntüler ile elimde döndürdüğüm kalemi yere düşürdüm ve dona kaldım. Hatırladıklarım, düşüncelerim ile birleşince ortaya çok korkunç bir manzara çıkıyordu. 

Bu gün gömleğinin kenarında bir kaç damla kan ve kulağının kenarında da bir kaç çizik vardı. E'nin gönderdiği fotoğrafta maske takmıştı ama gözleri... onun gözleri... Fotoğraftaki gözlerin aynısıydı... 

Ve ben sanırım E'nin kim olduğunu bulmuştum...

HELLLLOOOOOOOO! SİZCE E KİM VE SONRAKİ BÖLÜMDE NELER OLACAK? 

YORUMLARINIZI BEKLİYORUM UMARIM BÖLÜMLERİ BEĞENİYORSUNUZDUR. 

Bana ulaşmak için sosyal medya hesaplarım;

instagram ve tiktok: rabiadursun98  

KABUS | YARI TEXTINGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin