One:🌠

1.3K 104 156
                                    

Seul bugün agresifti rüzgarı hızlı ve hırçın,yağmuru ise aceleciydi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Seul bugün agresifti rüzgarı hızlı ve hırçın,yağmuru ise aceleciydi.Saat öğleden sonra 5 sularıydı,okulun dağılma saatiydi.Öğrencilerin yarısı eve birlikte gittiği insanları aramaya koyuluyor,kalanıysa dershaneye,kursa gitmek için hazırlanıyordu.

Camdan hemen yakınsa görünen ağaç seulün hırçınlığının kurbanı olmuştu sanırsak,yaprakları uçuşuyordu.Güney korenin belli olmayan hava durumu yine şaşırtmamıştı insanları.Sınıftaki herkes sırasını boşaltıp derslikten çıkarken,o içerideydi.Kitabının son sayfasını çevirdiğinde vaktini aştığını fark etti.Zilin çaldığını biliyordu ancak kitaptan ayrılmak istemediğinden 5 dakika daha demişti kendisine.Sırt çantasını sırasının üzerine koyup toparlanırken gözü cama ilişmişti
"Klasik seul" dedi içinden.

Kahverengi ayakkabılarını kontrol edip sınıfından ayrılıp müzik kulübünün odasına giriş yaptı.Vücudu alıştığı köşeye giderken dolabın içindeki gitarına yöneldi,uzandı aldı ve kucağına yerleştirirken çantasından çıkardığı beste kağıdını kontrol ediyordu.

Oğlan yetenekliydi,çalmakta zorlanmamıştı.Başını geriye yaslayıp derin nefes aldı,bu besteden kararsızdı.Bunu paylaşacak değildi,sadece kendi tarzını arıyordu zevkti.

Parmak uçları narin tellere dokunduğu sıra gürültü sesiyle irkildi.Parmakları kendiliğinden sertçe aşağı indiğinde teller oldukça berbat bir ses kulakları doldurmuştu.

Oğlan çatılan kaşıyla başını odaya çevirdi.Göz ucuyla bir kızın telaşla odadan koşarak çıktığını gördüğünde afalladı.

Benimle birlikte odada birisi vardı ve fark etmedim mi?

Oğlan bukadar odaklanmaması gerektiğini hatırlattı kendine,bazen kendinden geçiyordu.

Belkide kız sessiz olmayı iyi beceriyordu.

İşine geri dönerek telleri kontrol etti,kuruyan boğazını ıslatmak için su şişesini ellerine alırken gözü yerdeki deftere takıldı.

Odaya girdiğinde yerde bu defter yoktu.Birkaç saniye oturduğu yerden defteri seyrederken oturduğu tekli,yumuşak kanepeden kalkıp deftere uzandı.

Kızın düşürdüğünü düşündü,önüne ve arkasına baktı.Oldukça naif,sevimli bir kitaptı.

Geri vermeli mi yoksa kız mı geri gelip almalıydı?

Baş parmağı defterin kapağına değdiğinde ürperti hissetti,bu defterin aurası vardı ve ilginçti.

Oğlan saçmaladığını düşündü,parmağıyla kapağı çevirdiğinde içine boşluk düştü.

kanser günlüğü

Sahip: lee aeri

unfinished,lee minhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin