1.4

924 118 56
                                    

"Hadi ama Chan! İkişer ikişer gruplanıp oynayacağız, sen olmazsan eksik oluruz."

Changbin hala diğer alfayı ikna etmeye çalışıyor fakat başka planları olan beden onu reddediyordu. Bu işlem yaklaşık on dakikadır sürdüğünden diğerleri de sıkılmıştı. Chan'ı ikna edemeyeceklerinin farkında olan en küçükleri ise başka bir teklifte bulundu.

"Seungmin'i çağırabilir miyim?"

Sandal kokulu alfa ona yöneltilen soruyu kısa bir süre düşündükten sonra sırıtarak cevabını verdi. "Önümüzde flörtleşmeyecekseniz olur."

Küçük olan onu "Seungmin toplum içinde öyle şeyler yapmayı sevmez zaten." derken Changbin küçük tehditlerde bulunarak alfayla dalaşmaya başladı. İkili birbirine laf atarak gıcık ederken yine onları durdurabilen tek güç binbaşının gelişiydi. Minho arabaya biner binmez sessizlik hakim olurken eşinin yanına gideceği için keyfi yerinde olan alfa aracı çalıştırır çalıştırmaz sordu.

"Ne yapacaksınız?"

Jeongin heyecanla atıldı onlara yöneltilen soruya karşılık. "Changbin, Hyunjin ve ben birlikte takılacağız. Bizi meydana bıraksanız yeterli."

İzin günlerini beraber geçirmek istedikleri için ekibinin iyi anlaşıyor olmasına sevinirken bir yandan birinin ayrı olması dikkatini çekmişti.

"Sen Chan?"

Aynadan bakarak genç alfa ile göz göze gelirken Chan net bir şekilde konuştu. "Beni de meydana bırakmanız yeterli."

Fakat binbaşının sorusunda kastettiği şey bu değildi. Bu nedenle başka bir şekilde tekrar yineledi. "Sen niye onlarla takılmıyorsun?"

"Başka biri ile buluşacağım."

Aslında bu bir bahaneydi. Birlikte şehirde takılma planını Chan'ın onlarla fazla takılmadığı dönemde yaptıklarından ve alfanın bundan son anda haberdar olması nedeniyle kırgındı. İstese buluşmasını iptal edebilirdi fakat bahane üretmeyi tercih etti. Minho ise bunu doğal karşılayıp pek bir şey demezken konuşması gereken diğer konuya geçti.

"Aslında akşam altı gibi geri dönmeyi planlıyordum ama akşam yemeği saati kayacağı ve hepiniz yorgun olduğu için uğraşmak istemeyeceğinizi bildiğimden şehirde yemeğe karar verdim. Saat beş gibi meydanda buluşuyoruz, eğer kabul etmiyorsanız eve gideriz ve yemeği siz hazırlarsınız?"

Dört asker de aynı anda binbaşını redderken arabayı süren beden sırıtarak yola devam etti. Elbette onların bu teklifi kabul edeceğini biliyordu. Hepsini meydanda bırakıp fazla dikkat çekmemek adına askeri aracı ara yollardan evine sürdü.

Fazla sakini olmayan mahallesine girer girmez tanıdığı bir-iki kişiye selam verirken yaklaştığı için oldukça neşeliydi. Tanıdık tek katlı bina görüş açısına girer girmez gülümserken hızlıca aracı bahçeye, kendi arabasının yanına park etti.

Adımları toprak zemine değip birkaç metre ilerlemişti ki gözlerini ayırmadığı hedefi olan kapı aralandı. Tahmin ettiği gibi eşi yüzündeki heyecan ile tatlı tatlı koştururken o da hızlanarak genci kucakladı. Omega ayaklarını Minho'nun beline dolayıp boynuna sarılırken dudaklarını düşünmeden eşininkilere bastırdı. Binbaşı da mutlu feromonları ile kolları arasındaki bedeni sıkıca kavrarken yeniden eve doğru yavaş adımlarla yürümeye başladı, bir yandan da eşini azarlıyordu.

"Sana koşma, zıplama demiyor muyum ben? Ya düşersen, bebeğimize bir şey olursa?"

Omega sahneyi kafasında kısaca canlandırıp endişelenirken Minho'nun omzuna hafifçe vururken konuştu. "Öyle şeyler söyleme!"

Cold Nights // Hyunchan ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin