1.6

816 102 35
                                    

Küfürler, kahkahalar, içki bardakları, sigara dumanı ve boş sohbetler havada uçuşurken askerler binbaşının evde olmamasını fırsat bilerek eğlence yapıyordu. Minho geceyi evinde geçireceği ve ertesi gün de geç bir saatte döneceği için hepsi fazlasıyla rahat hareket ediyordu. Hatta bu sefer en fazla sarhoş olan Hyunjin olduğundan kıkırtıların kaynağı genellikle oydu. Özellikle de Chan'ın kucağında oturuyorken hem ona hem diğerlerine sırnaşması da ayık olmayan bedenlerin eğlencesi haline gelmişti.

Kahve kokulu alfa yan bir şekilde baldırlarında oturduğu genci tuhaf sesler çıkararak bebekmişçesine severken Chan sadece yüzündeki hafif gülümseme ile onu izlemekle meşguldü. Hyunjin işaret parmağını ara ara diğerinin çenesi dokunudururken ses tonunu inceltiyordu.

"Agucuk, gugucuk." Tarzı kelimeler dudaklarından dökülürken Changbin hem gülmekten hem de sarhoşluğun verdiği etki ile kendini yere atmıştı. Jeongin de sandal kokuluya kıyasla daha az gülerken onu taklit ederek toprak üzerinde uzanıyordu. Bunu yaparken de arada "Seungmin..." diye mırıldanmayı eksik etmiyordu.

Sevgilisine olan özlemi fazla artmış olacak ki onu görüntülü aramak istedi Jeongin fakat birkaç deneme sonrası yanlışlıkla biraz ilerisinde bulunan alfayı aramıştı. Changbin aramaya yanıt verip saçma şakalarla devam ettirirken diğer alfa sevgilisini göremediği için ağlamaya başlamıştı.

Onlar orada oyalanmaya devam ederken Chan da Hyunjin'i yatağına bırakacağını söyleyerek ayaklandı fakat oldukça sarhoş olan diğer ikili bunu fark edememişti bile. Daha çok Jeongin ağlarken onun telefonunu alan diğer alfa da Seungmin'i aramaya çalışıyordu.

"Nerede bu ya? Nasıl kaydettin sevgilini?"

Küçük olan mızmızlanmaya devam ettiği için Changbin'in ne dediğini duyamazken sandal kokulu alfa üç dakika uğraşı sonucu öğrenebilmişti. Rehberde "Dandy boy" şeklinde arattıktan sonra çıkan ilk numaranın üzerine basarken çok geçmeden arama yanıtlandı.

Ekranda temiz yüzlü bir beden belirirken üzerindeki pijamalardan ve çevresinden odasında olduğu anlaşılıyordu. Changbin doğru kişiyi aramış olmanın rahatlığıyla telefonu hala sevgilisinin adını sayıklayan gence çevirdi. Gözleri kapalı olduğundan ekrandaki Seungmin'i farkedemezken sesini duymak dahi gerçekçi gelmemişti.

"Jeongin? Neler oluyor? Yoksa sarhoş musunuz?"

Beta olan aldığı yanıttan ikilinin içmiş olduğuna varırken yüzündeki gülümseme ile sadece olanları izlemeye başladı.

"Oha, sanki bir melek sesi duydum. Yoksa öldüm de cennete mi geldim? Ama bir dakika cehennemde olmam lazım o zaman benim, demek ki ölmemişim. Bu durumda bu kadar güzel bir ses duymamın tek sebebi Seungmin'in yanımda olması." Gözlerini kocaman aralarken yüksek sesle bağırdı. "Seungmin!" Karşısında sevgilisini görmesiyle hipotezi doğrulanırken yüzüne yerleşen çarpık gülümseme ile ekranı göğsüne bastırdı.

"Seni çok özledim, seni çok özledim, seni çok özledim..."

Sayıklamaya devam ederken bir köşede sızan Changbin'in farkında değildi ama o ayık da olsaydı dudaklarını ekrandaki sevgilisine bastırma hareketinden vazgeçmezdi. Bir sürü öpücüğü Seungmin'e verdiğini düşünerek telefonunu dudaklarıyla temizledi.

"Yeter bu kadar, yutacaksın şimdi."

Yeniden kulaklarını kutsayan sesi işittiğinde onun sözünü dinleyerek geri çekildi. Yüzündeki sırıtış hala yerini korurken bir yandan da zar zor açık tutabildiği gözleri ile Seungmin'i izliyordu.

"Çok mu aşıksın bana da bu hale geldin?"

"Aşkından ölmüşüm demek az kalır sana olan hislerimin karşısında."

Cold Nights // Hyunchan ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin