2.5

661 82 16
                                    

Sık ağaçların arasında orman ile iç içeyken evinde gibi hissediyordu genç, uzun zamandır görmediği ve bir daha da uğrayamayacağı evi. Anne babası hayattayken kaldıkları yer oldukça güzeldi. İçeriye girmez, sürekli etrafta dolaşır ve arkadaşlarıyla oynardı omega. Arada abisi ile güreşmeyi de ihmal etmezken annesiyle ava çıkmak da favori aktivitelerindendi. Babası ise ona her zaman masal okur ve güzel hikayeler anlatırdı, o bilgili bir adamdı.

Eski tatlı ve huzurlu günlerden geriye ise o zamanları anımsatan hatıralar kalmıştı. Aile sıcaklığını yeniden elde etmeleri imkansızdı.

Düşüncelerinde kaybolduğu sırada hafif yüksek bir taşın üstüne yerleşti Felix, üzerine çöken ağırlık nedeniyle biraz olsun dinlenmek istemişti.

Özlüyordu onları, fazlasıyla. Eski yaşantısı hala ara ara aklına geliyor ve ailesiyle yeniden vakit geçirebilmeyi planlıyordu fakat imkanı yoktu. Anne ve babası bu dünyadan göçmüştü, geriye kalan abisi ise istisnalar dışında onunla vakit geçiremiyordu.

Tutunduğu tek dal Chan'dı. Ne kadar görüşmeleri kısıtlı olsa da abisini dayanak olarak kullanmaktan çekinmiyor, sırtını ona yaslıyordu. Çam kokulu alfa ve limon kokulu omega olan iki kardeş birbirine tutunarak dayanıyordu. Abisi yanında olduğu için tanrıya birkaç teşekkür sundu, her zaman kötü yandan düşünmemeliydi. Chan'a sahip olduğu sürece şanslıydı.

O düşünceleri arasında dolaşırken yaklaşan tehlikeyi fark edememişti. Ona doğru gelen yarı mekanik canlıyı gördüğündeyse çok geçti, lupus oldukça yakınındaydı.

Korku damarlarında dolaşmaya başlayıp bulunduğu taşa daha çok sinerken kendini kasmaktan alıkoyamıyordu genç, bu yaratık bahsedilen savaşçılardan biri olmalıydı. Üzerine sakin adımlarla gelmeye devam eden bedeni dudakları şaşkınlıkla aralıkken incelemekten başka bir şey yapamıyordu Felix. Beklemediği bu şey yüzünden oldukça şaşkın ve korkmuştu.

Gerilim artıyor, zaman sanki durmuş gibiydi. Yaratığın her bir hareketini dikkatle izlerken hafızasına kazınan birkaç ayırt edici dış görünüş özelliği vardı. Yürüyüşü bir robot gibiydi fakat aynı zamanda insan gibi duruyordu fakat yüzünün yarısının mekanik parçalardan oluşması canlı olmadığının kanıtıydı. Beden olarak insana benziyordu fakat üzerindeki boyanın kirlenmiş kısımları ve izlerden bir çatışamaya girdiği belli oluyordu.

Aynı zamanda dikkatlice gözlem yapıyor gibiydi, saldırmaya değil de algılamaya çalışıyordu lupus. Gence birkaç metre uzağa geldiğinde ise olduğu yerde durmuş ve odaklandığı bedeni mavi göz tanelerini ayırmadan izledi.

Saniyeler süren bu olay omega olana çok daha uzun gelirken en beklemediği şey varlığın bir süre sonra onu es geçip yoluna devam etmesiydi. Büyük bir afallama yaşadı sarışın, saldırı bekliyordu fakat olmamıştı. Bunun yerine lupus onu yalnızca biraz uzaktan inceleyip yoluna gitti.

Onun gidişi sonrasında kısa bir aranın ardından hızlıca toparlandı Felix. İlk işi ise abisini bulmak adına eve doğru koşmaktı, yaptı da.

Onun nefes nefese ve korkmuş feromon yayan endişeli ifadesini ilk gören kişi Chan'dı. Bu durum dikkatini fazlasıyla çektiğinden de ona doğru gelen gence meraklı gözlerle çabucak yaklaştı ve soluklanmaya çalışırken söylediği şeyleri dinledi.

"Abi, abi ormandaydı. O şey ormandaydı, buraya kadar geldi! Beni izledi, çok korktum! Bana zarar verecek sandım! Hiçbir şey yapamadan öylece durdum, donup kaldım resmen. O çok korkutucuydu abi."

Büyük olana sıkıca sarılıp gözyaşlarına boğulurken Chan ne olduğunu anlamaya çalışıyordu fakat gencin sözleri belirsiz bir şekilde ilerlemeye devam ediyordu. Endişesi her geçen saniye daha da kuvvetlenirken diğerleri de yanlarına gelmiş ve dikkatlice olanları izliyordu.

Cold Nights // Hyunchan ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin